Katırcılar Hanı mı dediniz, Gastronomi şehri mi dediniz?

Geçtiğimiz hafta işim dolayısıyla bir kez daha İtalya daydık. Toscana bölgesinde, Pisa, Siena, Floransa, Bologna gibi şehir merkezlerini San Gimignano gibi çok özel bir köyü ve kaleyi, Lajatico gibi sıradan bir köyü ve Forte Dei Marmi, gibi harika bir sahil kasabasını ziyaret etme şansım oldu.. Bu farklı beldelerin en büyük özelliği sokaklarında binlerce turistin olması. Bu turistlerin İtalya'yı seçme ve ilgi duymalarının sebeplerinin en başında ise muhteşem korunmuş bir tarih ile muhteşem bir doğa geliyor. Tabii ki İtalyan Mutfağı, İtalyan Şarapları, İtalyan Müziği, İtalyan Modası, ve de İtalyan Kadınları ile İtalyan Erkekleri bu ilginin destekleyici unsurları olarak göze çarpıyor.

Muhtemelen bir çoğunuzun gördüğü, duyduğu, okuduğu San Gimignano, Siena ve Floransa! Ey be adamlar, nasıl korudunuz, nasıl baktınız, nasıl sahip çıktınız, nasıl başardınız? Bunlar gerçek olmaz, olsa olsa film platosudur diyeceğiniz ama gerçeğin ta kendisi şehirler! Bütün mimarların mühendislerin rüyasıdır İtalya. Öğrencilik yıllarında bir çoğu gider görür hatta eğitim alır, yüksek yapar, doktora yapar. Memleket döndüklerinde ise sonuç? Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geçtir. İtalyan Mutfağı, özünde bizimkisin yanında solda sıfır kalır. Ama, Dünya'nın her yerinde o İtalyan Restoranı bizimkisi, Ayak üstü Dönerci olarak adlandırılır.! Üzümün anavatanı Anadolu da olsa, siyasi değişimler, yaklaşımlar ve İslam ülkesi olmanın verdiği dezavantajlar Türk Şarapçılığının önünde ister istemez bir set oluşturur. Dolayısıyla çok güzel şaraplarımız var tezi züğürt tesellisidir. İtalyan Müziği! Yiğidi öldür hakkını yeme! Zaten şarkı gibi dildir. Dolayısıyla bir çok dünya starı çıkar bu dili konuşan. Mesela bir tanesi 6 yaşında piyano çalmaya başlar 12 yaşında görme yeteneğini kaybeder, müzik öğrenimiyle birlikte, hukuk fakültesini bitirir. Müziğe olan ilgisi ve muhteşem sesi onu dünyaca ünlü bir tenor yapmıştır. Adı Andrea Bocelli dir. Tabi'ki Toskana'nın ortasındaki köyü Lajatico yu unutmaz. Görebildiği en son yerdir. Senede bir veya 2 kez o köyde konser verir. Bütün dünyayı ayağına getirir. Yorumcularımız için İstanbul Açık Hava Tiyatrosu en üst noktadır. Konserlerde bir kaç gurbetçinin dışında yurt dışından gelen olmaz. Dünyanın dinlediği sanatçımızı da zaten biz dinlemeyiz! Kapalı Çarşı ve sahil kasabalarımızdaki esnafının büyük çoğunluğu İtalyan moda markalarının çakmalarıyla geçiniyor. Tekstil ülkesi olarak kabul görsek bile moda konusunda belirleyici aktör değiliz. Türk kadınlarının değil bütün Dünya kadınlarının hayalidir İtalyan erkekleri.! Erkeklerimizde kendilerinin İtalyan erkeklerine benzetilmesinden çok hoşlanır. Erkekleri bilmem ama İtalyan Kadınları güzeldir. Hemen 10 tane sayabilirim. Sophia Loren, Claudia Cardinale, Ornella Muti, Monica Belluci, Isabella Rosallini, Carla Bruni, Caterina Burino, Elisabette Canalis, Georgia Palmas ve Maria Grazia Cucinotta! Yalanmı ?

İtalya'yı İtalya yapan, İtalyan şehirlerini farklı ve çekici kılan özellikleri ulaşmamız bir hayaldir. 1999 depremi sonrası her yönüyle Bolumuz için çok iyi bir fırsattı. Maalesef bu fırsatı değerlendiremedik. Elimizdeki sınırlı malzemeyi iyi kullanmalıyız ki Bolu bir fark yaratabilsin. Muharrem Demirel hocamızın gündem konusu yaptığı Katırcılar Hanı'ndan, Sultan Hamamı performansı, Mustafa Cop abimizin, gündeme taşıdığı Gastronomi Şehri, Türkçe meali Lezzet Diyarı Bolu için, 35 - 40 yıl öncesinin Çizmecili, Emniyetli, Korulu, İdrisli, Mercanlı, Saraylı, Şölenli, Kebap 14 lü Bolusunun yurt çapındaki performansını bekliyoruz. İlgililerin dikkatine sunulur.

Fotoğraf: Floransa dan bir kare... Yer İtalya olunca At bile farklı duruyor.!