Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Avrupa Birliği ve Kaplıca Birlik

Cumhur Bandakçıoğlu

    27 Eylül 2004

    Birlik deyince aklıma hep Kaplıca Birlik gelir. Nasıl hafızalarımıza kazındıysa hiç çıkmaz. Aslında Abant Birlik, Seben Birlik, Yığılca Birlik?te vardı ama Kaplıca Birlik farklıydı. Bilmiyorum şimdilerde hala var mı? Bir dönemin olmazsa olmazlarından dı. Bolu için Kaplıca Birlik.. Sosyal hayatın içindeydi. Ama artık varsa yoksa Avrupa Birliği hayatımız. Son 1 hafta içinde de artık rüyalarımıza kadar girdi. Az kalsın göz göre göre gidiyordu Avrupa Birliği! Ne yapardık sonra bilmiyorum, Kaplıca Birlik?e devam ederdik herhalde.

    Kimsenin akıl sır veremediği bir zina olayı yaşadık, arkasından bir U dönüşle Avrupa Birliği?nin kapılarını tekrar açtık. Yüce Medyamız artık Avrupalıyız manşetlerini attı, Başbakanımız tereyağından kıl çeker gibi gitti ve işi bitirdi. Müzakere günü için bize tarih vereceklerini açıkladı aramızda hiç bir problem yok dedi.

    Vay be başarıya bak 10-15 yıl sonra A.B. üyesi olacağımız için nerdeyse göbek atacağız!

    Başta Sn. Başbakanımız ve AKP grubu artık; ?Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç!? şarkısını mırıldanıyor. Mırıldanıyor da, keyiften mi mırıldanıyor, yoksa dertten mi; ben kestiremiyorum. Hangi akşamın ufkundayız? Çok basit, bizim şartlarımızı kabul edeceksiniz. Yani biz ne dersek o olacak, akşamının ufku. Onların dedikleriyle, yaptıklarıyla AKP?nin kimyası asla tutmaz. O yüzden zina olayında olduğu gibi acaba kabul edilebilir mi? Çabaları boşa kürek çekmekten ve ülkeye vakit kaybettirmekten başka bir şey olamaz.

    Medyanın ?Avrupalıyız? başlıklarını attığı o günde cep telefonum çalıyor. Karşı tarafta Bolu'dan herkesin çok iyi tanıdığı bir ağabeyimiz, ?Cumhurcuğum bana birilerini bul. Almanya?dan vize alamadım. Vize başvurumu geri çevirmişler.? Biliyorum ki bu insan son derece başarılı, iyi bir mesleği ve iş yaşamı olan, daha önce bu ülkeye gitmiş gelmiş birisi. Almanya?da yaşama gibi bir niyeti olmayan, tamamen mesleki bir fuara katılmak için Türkiye?deki distribütör firma tarafından Almanya?ya götürülecek. Konsolosluk, ?vize başvurunuz incelenmiş ve Almanya?ya girişiniz uygun bulunmamıştır.? Yazısını ağabeyimizin eline vermiş... İnceleselerdi, eminim ki vizesini çok kısa bir sürede verirlerdi. Veya ağabeyimiz yasadışı bir örgütün üyesi olsaydı, yine o vizeyi çok rahat alırdı. Biz sevgili ağabeyimizi başka bir yere yönlendirdik ve randevusunu aldırdık. Umarız bu hafta vizesini alır. İşte gördüğünüz gibi binlerce Türk vatandaşı konsolosluk önlerinde hiç hak etmedikleri onur kırıcı davranışlara maruz kalıyorlar. Hem de Avrupa Birliği?ne bu kadar yakın olduğumuz günlerde veya yakın olduğumuzu söyledikleri günlerde. Türkiye?yi bu kadar önemsiyorlarsa,

    eğer bunu içten söylüyorlarsa konsolosluk önlerinde Türk İnsanı?na çok daha düzgün ve hak edildiği şekilde davranmak zorundadırlar. Kuru hoş geldiniz sözlerine ve artık Avrupalıyız sözlerine karnımız tok bizim!

    Gelelim Bolumuza; şahsi fikrim Bolu bozulmamış doğasıyla, Eğitim(her ne kadar başarı oranımız düşük olsa da) ve sağlık alt yapısıyla, lojistik konumuyla, turistik tesisleriyle, gecekondulaşmamış şehirciliği ile Avrupa?ya en yakın illerimizden bir tanesidir.

    Bu değerlerimizi korumak, geliştirmek de biz Bolulu?lara düşüyor. Tabi belirtmek isterim ki, parklarımızdaki papağanlar, karayollarında bulunan trafik işaretlerinin atış poligonu olarak kullanılması, çarşı pazardaki kayıt dışı ekonomi ve kaldırımlara çıkan tezgahlar da, en basit haliyle bizim Avrupa Birliği yerine, Kaplıca Birlik?ine takılmamızı devam ettirecek başlıca unsurlar olarak göze çarpıyor. Bolu'nun sanayileşmesi bu günkü şartlar altında oldukça uzak bir gerçek. Üniversite gerçeğine sarılmamız gerekiyor. Daha önce yazdığım gibi Özel üniversitelere davet yapılmalı, onlara sunumlar yapılarak, Bolu'ya bir şekilde çekilmeli. Eminim ki bir tanesi geldikten sonra, iyi bir reklam ve kampanya ile bir çoğu Bolu'yu tercih edecektir. Bolu'nun konumu bu iş için birebirdir. Belediyemiz ve Sanayi odamız bu işin üstüne gitmelidirler. Üniversitelerin katkısıyla Bolu'nun Avrupa Birliği?ne entegrasyonu çok daha kolay olacaktır diye düşünüyorum.

    KIBRIS

    Geçtiğimiz hafta köşemde Kıbrıs?la ilgili sorduğum soruların benzerlerini geçtiğimiz cumartesi günü, 25.09.2004 tarihinde Hürriyet Gazetesi?nin usta yazarı Sn.Emin Çölaşan kendi köşesinde sormuş. Kem küm. Ne desem bilemiyorum; Kamuran Abicim? Takip edilen bir yazar olmak güzel şey...

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Şüphe etmek, bilmeye atılan ilk adımdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak