Temcit Pilavı!

Tüm zamanların, pardon son zamanların en meşhur sözlüğü ?Ekşi Sözlük? deki tanımlamalara bakarsak;

1-Tekrar tekrar gündeme getirilen konular için mecazi olarak kullanılan kelime grubu.

2-Vaktiyle Osmanlı?nın Balkan illerinin Bozayık kazasında yaşayan ?Pirinç Celal Efendi? nam bir imamın, şaşmaksızın Ramazan?ın her sahurunda önüne pilav koyan zevcesi temcit?i sonunda boğazlayıp öldürmesinden veçhile beri gelen bu pilav ve deyim..

3-Temcit pilavı, özel bir pilav değildir. ?Temcit?, tazim ve sena etmek, dua etmek anlamındadır. Ayrıca sabah namazından önce minarelerde belli makamlarda söylenen ilahiye verilen isimdir. Temcit pilavı gibi ısıtıp öne sürmek deyiminin menşei kocalarını sahura bekleyen kadınların, pilavı yanmasın diye kaldırması ve soğumasın diye tekrar koyması ile bağlantılı olması kuvvetle muhtemeldir.

4-Takılmış plak gibi aynı şeyi tekrar edip durmayı, anlatmak için kullanılan söz. İnsanların takıldıkları yerde sayıp, aynı şeyi 100.000 defa söylemeyi tercih etmeleri. Genelde temcit pilavlarına bir tutam kendine acıma, bir tutamda başkalarını suçlama eklenirse lezzetine lezzet katılır..

Görüldüğü üzere en kısa anlamıyla temcit pilavından tekrar tekrar gündeme getirilen konular anlamını çıkartırız. Aşçısıyla ünlü kutsal topraklarımızda son dönemlerde bu pilavı yaparak çıkış yapan Boluspor Kulübü Başkanı Sn. Necip Çarıkçı ağabeyimizi görmekteyiz. Bolu'da spor kamuoyunu ve Boluspor?u takip edenlerin gördüğü gibi Necip başkan, takımın her galibiyetinde iyi yoldayız ve grup liderliğinin en güçlü adayız derken, her mağlubiyet ve puan kaybında sürekli olarak eski yönetimleri ve eski başkanları suçlamaktadır. Kulübün önüne çıkan borçlardan tamamen eski yönetimlerin sorumluluğu olduğunun bu borçlardan dolayı çok sıkıntı yaşadığını temcit pilavı şeklinde kamuoyuna, basın toplantılarıyla sunmaktadır. Tabi kendisine biz de katılıyoruz. Ne de olsa Necip Başkan Boluspor?un başına Japonya?nın Osaka şehrinden ithâl edilmiş olup Türkiye?deki futbol kulüplerinin durumundan ve Boluspor gerçeklerinden bir haber olarak gelmiştir. Kendisine hak vermemek elde değildir. Hâlbuki kendisinden önceki kulüp başkanları, Boluspor?u hep borçsuz, kasasında milyarlarca para, şehrin tüm imkânları seferber şekilde, bir önceki başkandan devir almıştır. Kulüp tarihinde bir tek Necip Başkan Boluspor u bin bir sıkıntıyla devir almış olup böyle trajik bir duruma imzasını koymuştur. Önceki başkanların hepsi kafalarında hiçbir sorun olmadan şeref tribününde ağızlarında puro, basın mensuplarına gülücükler dağıtmış, evlerinde geceleri hep mışıl mışıl uyumuşlardır.

Sevgili Başkan, temcit pilavı yapmakla, kendini Japonya?dan gelmiş Boluspor?u ve Türkiye?deki futbol kulüpçülüğünün durumunu bilmeyen Başkan Necipsan edasıyla sunmaya çalışman sana bir şey kazandırmaz. Suçladığın birçok yönetimde aslanlar gibi çalıştın. Boluspor?un maddi durumunu bilmiyordum diyemezsin. Bugün yönetiminde çalışan birçok isim, o saydığın başkanların yönetimlerinde çalıştı. O borçların bu şekle gelmesinde ödenmemesinde senin ve onlarında imzası var. İşte Türkiye?nin zirvesindeki kulüplerin durumu ortada, hangisinin borcu yok veya hangisi yeni başkana sıfır kilometre iş bırakıyor? Otoparklardan başarılı olmadık demişsiniz. Olmanızda zordu zaten. Onun yerine açık desteğini aldığınız Bolu Belediyesi ve Başkanı?ndan çok daha garantili bir iş Boluspor?a almak iyi olmaz mı? Yani Belediye?nin harcadığı ödediği bir hizmeti, Boluspor Belediye?ye satsa? Bir tür taşeronluk, daha önce kendi yaptığı bir işi bu özelleştirme furyasında Boluspor yapsa. İnanıyorum ki birçok iş çıkarılabilir. Tabi benimkisi sadece bir fikir, son dönemlerde buna beyin fırtınası deniyor. Zannediyorum kamuoyu da bu fikrime katılacaktır ve sıcak bakacaktır. Neyse bizim gönlümüz her zaman Boluspor?dan yana ve Boluspor?dan yana olmaya da devam edecek. Sadece temcit pilavından millete gına geldi, hoş kimsede kale almıyor ama uzaklardan belirtmek istedim.

Lan, Len, Ulennnn?.

Memleketin son krizi ?lan? krizi oldu. Açıkçası üzülerek ifade edeyim ki, bu kelimeyi bende samimi ortamlarda fazlaca kullanıyorum. Nasıl kullanmayım?

Biz Kara Murat filmleriyle büyümüş bir nesiliz.

Ulen soysuzlar, ulen alçaklarrr, ulen ırz düşmanları..Yettin gayri? Nöbetçiler, atın bunları zindana? Bu diyaloglar hâlâ kulaklarımızda çınlıyor.

Halbuki şimdiki nesil..;
Ayaklarına sıkın, kafasına 2 tane sıkın (Bir tane yetmiyor) gibi diyaloglarla yetişiyor.

Dilin kemiği yok.. Maalesef olabiliyor ama bunu Kasımpaşalı olmaya mâl etmek pek mantıklı değil. Bu açıdan hoşgörü geliştirirsek, memleketin Başbakanı ya Bolu ve çevresinden çıkarsa ne yaparız artık bilemiyorum yani..

Kaynak: www.sozluk.sourtimes.org