Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Perşembe?nin gelişi Çarşamba?dan belliydi

Cumhur Bandakçıoğlu

    22 Mayıs 2006

    Bu haftaki başlığımız çok klasik bir deyiş olmakla beraber, hem ülke gündeminin hem de Bolu gündeminin özeti oldu. Malumunuz üzere önce Danıştay?a yapılan kanlı baskın, arkasından cenaze töreninde kabine üyelerine, hükümete ve gıyabında Sn. Başbakana yapılan sözlü ve fiili tepkiler, bir anda suratlarımızda şamar gibi patladı. Her iki gelişmede ülkeyi bambaşka bir havaya soktu. Ülkemiz, acı ama gerçek iki ayrı kampa bölünmüş durumda, hiç kimse bunu inkâr edemez. Her sinema yada TV filminde olduğu gibi bu durumun da bir yapımcısı, yönetmeni, senaryo yazarı ve sponsorları bulunmaktadır. Belki kendince iyi niyetle, belki kötü niyetle, belki isteyerek, belki istemeyerek ülkemiz çok hızlı bir şekilde adı türban olan bir çatışmanın içine adeta gün ve gün itildi. Aşağıdan bakıyorum, yukarıdan bakıyorum, sağdan bakıyorum, soldan bakıyorum acaba ön yargılıyım mı diyorum ama düşüncelerimi değiştiremiyorum. Cumhurbaşkanı, ana muhalefet partisi ve lideri, Yargıtay, Danıştay, Genelkurmay, YÖK, medya hepsi kötü, tek bir iyi var. Hepsi yanlış, tek bir doğru var. Hepsi provokatör, hepsi ülkenin gelişimine engel. Hepsi ülkenin istikrârına karşı hâlbuki her şey güllük gülistanlık! Sizce de bir çelişki yok mu? Gelinen noktada sorumlu kim? Sorumlu AKP veya Sn. Başbakan değil. Çünkü onlar doğru yolda gittiklerine inanıyorlar, inanmaları da son derece normal. Sorumlu bir dönem önce iktidar yaptığı partileri bir dönem sonra meclis dışında bırakan güya kendince onları cezalandırıp ülkenin önünü açan necip Türk seçmenidir. Bu ülke büyük yüzdelerle seçim kazanan, Türkçe meâli; silip süpüren iktidarları kaldıracak düzeyde eğitim, bilgi ve görgüye sahip değildir. Bu ülke insanları kendi öz güvenlerini ve kendi doğrularını ortaya çıkartacak kadar zengin ve refah düzeyine sahip değildir. Bu ülkenin meclisindeki siyasi dağılım, güç olarak birbirine yakın siyasi partilerden oluşmak zorundadır. Aksi halde ülkemiz bu alt yapı ve birikimle, her zaman kamplara ayrılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Umarız yaşanan gelişmeler, iyi değerlendirilir ve ülkeyi daha sıkıcı ve sıcak günlere getirmez.

    Köşe yazarlarının yorumları, verilen demeçler ve yerel gazetelerin başlıklarıyla heyecanlandık. Elemeli maçlarda şans öğesi oldukça önemli bir etken, bunun bilinciyle umutlandık. Gazetelerin internet sitelerindeki mesaj köşeleri bile kırmızı-beyaz olmuştu. Şampiyonluk iki maç öncesinden ilân edilmişti. Hâlbuki Türkiye daha bir hafta önce son maçta kaçan bir süper lig şampiyonluğu yaşamıştı. İstanbul?da son dakikaya kadar ne Fener bayrağı nede Galatasaray bayrağı sokaklara asılmıştı. Şampiyon olmaya daha 90 dakika vardı. Kutsal topraklarda ise 180 dakika önce şampiyonluk ilân edilmişti, üstelik kulübün tarihinde son saniyede gelen bir şampiyonluk deneyimi de vardı. Geçtiğimiz Çarşamba günü oynanan Turgutlu maçından sonra kulüp sözcüleri de kötü oynadıklarını ama maçı kazdıklarını belirterek adeta Pendik maçı öncesinde uyarıda bulunuyorlardı. Ne diyelim sağlık olsun. Galiba şansızlık, Fenerbahçe?yi ve Aziz Yıldırım?ı örnek almaktaydı. Anlayacağınız gerek ülke gündeminde gerek kutsal topraklar (Bolu) gündeminde perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.

    EVTEKS 2006

    Geçtiğimiz hafta belirttiğim gibi, dünyanın 2?nci büyük ev tekstili fuarını, 17-21 Mayıs 2006 tarihlerinde ISTANBUL?da bir kez daha gerçekleştirdik. Ülkemiz adına üzücü olan bir olayın dışında, fuarın yine son derece başarılı bir şekilde sonuçlandığını söyleyebilirim. Bu güzel organizasyonda beni yalnız bırakmayan kısada olsa ziyaret eden Mebrure ve Erdi Alagözoğlu?na, yine beni bu organizasyonda her yıl ziyaret ederek maneviyatlarıyla güç veren sevgili Yener Abime ve Aygün Ablama bir kez daha teşekkürlerimi sunarım.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak