Beyoğlu'nda Bolu Tadı!

       Ülkemizin ve İstanbul'un şüphesiz en meşhur caddelerinden bir tanesi  hepimizin bildiği gibi İstanbul, Beyoğlu, İstiklal caddesidir. 7/24 canlılığı ile bir çekim merkezi olan 1400 metre uzunluğundaki cadde  İstanbul'un kalbi olarak da nitelendirilmektedir, Mağazaları, sinemaları, tiyatroları, sanat galerileri, eğlence mekanları, restoranları, seyyar satıcıları ve de nostaljik tramvayı ile çok özel bir dünyadır. Bu özel dünyanın kendine has bir lezzeti de meşhur BEYOĞLU ÇİKOLATASI'dır. 1954 yıllarına dayanan bir tarihçeyle,  sütlü, fındıklı ama bitter çikolata sertliğinde özellikleriyle kendine ayrıştıran çikolata Beyoğlu'nun olmazsa olmazları arasında yer almıştır. Cadde üzerinde küçük ölçekli sayılabilecek büfelerde  müdavimleriyle buluşan bu özel  lezzet artık Türkiye'de bir efsaneye dönüşen Bolçi ile yeni bir ivme kazanmış durumda.
       Evet Bolu'muzun gururu olan Bolçi, İstanbul'un en gözde caddesinde Beyoğlu Çikolatası'nı caddeni 2 önemli noktasında Beyoğlu ziyaretçilerinin beğenisine sunuyor. Beyoğlu'nda dolaşırken karşınıza çıkan bu tanıdık ismi gördüğünüzdesakın şaşırmayın. Harika bir çikolata mağazasıyla Beyoğlu Çikolatası'na prestij kazandıran Bolçi, bir kez daha gururumuzu okşuyor. Bolçi, Beyoğlu Çikolatası mağazasıyla, Bolçi'nin birbirinden güzel özgün çikolata çeşitlerini de  içine alan konseptiyle, ülkemizin ve dünyanın en önemli markalarının bulunduğu İstiklal Caddesi üzerinde  bir yıldız gibi parlıyor. Son derece ciddi ve  de örnek alınması gereken gerçek  bir başarı öyküsüyle karşı karşıyayız. Eline ve vizyonuna sağlık Hasan Aksoy. Daha nicelerine görme dileğiyle.
       Fotoğraflar; Bolçi Beyoğlu Bayisi Alparslan Kaplan, Bolçi Pazarlama Koordinatörü Murat Arslan ve Bendeniz.

       Ve bir Ramazan ayı daha geride kaldı
       Açık söylemeliyim, zordu! 11 Ayın Sultanı'nın çok büyük bölümünde seferiydim. Anlayacağınız ister istemez bazı firelerim oldu. Ramazan Ayı'nın maneviyatının ruhuma ve benliğime gerçekten iyi geldiğine inananlardanım. Göz açıp kaçıncaya kadar geldi geçti. Yüce Allah sağlıkla bir sonrakine ulaşmayı nasip etsin. Gözlemlerim, ülkemizde Ramazan Ayı'nın ve oruç ibadetinin her geçen yıl daha az kişi tarafından kabul görmesi yönünde. Oruç tutan sayısında ciddi bir düşüş olduğunu düşünüyorum. Oruç tutmak bir yana, insanların bu aya ve oruç tutanlara karşı sergilediği inanılmaz vurdum duymazlığına şahit oluyoruz. Tutuyorsan bana mı tutuyorsun gibi sözde özgür iradeye yaslanılmış bir bahane üzerinden büyük bir ayıpla karşı karşıyayız. Bu ülke böyle değildi. Gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum.
      Bu vesileyle bu köşeyi okuma inceliğini gösteren siz değerli okurlarımın Ramazan ve Şeker Bayramı'nı kutluyor saygılarımı sunuyorum. Her şey gönlünüzce olsun.