Belediye Başkanları da yemin etmeli!

      Uzun yıllardır bu köşede yazıyorum. Yazılarımın büyük bir bölümünde yurt dışı izlenimlerimi sizlerle paylaşmaktayım. Kuşkusuz ki her Bolulu gibi bende memleketime büyük bir aşkla bağlıyım. Bolu'nun güzel bir şehir olması, gelecek kuşakların gurur duyacağı bir şehir olarak varlığını sürdürmesi tek dileğimdir.
      İşte bu bağlılığın vermiş olduğu sorumlulukla bu köşe, yıllardır şehri yönetenlere, şehri dizayn edenlere ciddi eleştiriler getirmiştir. Bu eleştirilerin siyasi görüş ayrılığıyla hiçbir alakası yoktur. Eğer bugün o makamlar da benim yakın olduğum siyasi partinin temsilcileri de olsaydı ve aynı şeyler yapılsaydı, yine aynı şekilde olumsuzlukları eleştirirdim.
      Bugün Bolu'nun güdük ve şekilsiz bir şehir olarak kalmasında gelmiş geçmiş bütün yöneticilerin sorumluluğu vardır. Bolu'da en büyük sorunlardan bir tanesi otopark sorunudur. Bu durumun da en büyük sorumlusu maalesef yine gelmiş geçmiş belediyelerin uygulamalarıdır.
       Çocukluğumun geçtiği Bahçelievler Mahallesi, hepinizin bildiği gibi hemen hemen her evin bahçeli olduğu bahçelerin birbirleriyle yarıştığı, Bolu'nun en güzel mahallesiydi. Ailelerin büyümesi, ekonomik şartların gerilemesi sebebiyle Bahçelievler o kendine özgün havasını kaybedip çok katlı apartmanlarla doldu. Eskiden 1- 2 ailenin oturduğu evlerin yerini en az 10 aile birden girdi. Eskiden her evin önünde 1 veya 2 araba bulunurken şimdi en az 10 araba bu evlerin yerini alan apartmanların önünde duruyor. Sonuç olarak yollar ve park yerleri yetmiyor. Yeter mi? Tabii ki yetmez! Sorun nerede?  Sorun öncelike bu işin sorumluluğunu üzerinde taşıyan belediye başkanları başta olmak üzere imar ve iskanla ilgili her kurum ve yetkili de.
       Alaaddin Başkan, bana kızıyor. Başkanım eğer haksızsam lütfen söyle. Bahçelievler Mahallesi'nde, 2 katlı, 3 bağımsız evler kat karşılığı müteahhitte verildi. Bugün o 3 evin yerine bitişik nizamla 33 dairelik bir beton kütle oturtuluyor. Belirtilen 3 evin hepsinin kendisine ait garajı vardı. Şu an yok! İyimser bir hesapla o beton blokta oturanlara ait en az 25 araç, o 2 sokağa gelecek. Başkanım bu araçları bu millet nereye koyacak?
      Bolu'da park yeri olmayan binaların projelerine izin vermek, bu şehre yapılmış en büyük darbe ve haksızlıktır. Bu modası geçmiş şehirciliği hala ayakta tutanlara, yani her binada olması gereken otoparkları ne olduğu belirsiz yönetmeliklerle by pass edenlere üzgünüm ama sadece yazıklar olsun denilir. Bu şehri bu hale sokanları torunları bile affetmeyeceklerdir. Bu işler de parmağı olanlar, bu işlere tepki vermeyerek o koltuklarda oturanlar eğer haksızsam lütfen söyleyin ve neden böyle yaptığınız açıklayın. Toplum ve şehir çıkarları doğrultusunda bu yapılanların en ufak bir faydası varsa, bu köşeden yazmak ve sizden özür dilemek boynumun borcudur.
      Nasıl milletvekilleri meclis açılışında yemin ediyorsa, başta belediye başkanları olmak üzere, meclis üyeleri de seçildikleri yerde halka karşı yemin etmeli diye düşünüyorum. Bunun yasayla sabitlenmesi lazım. "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma..." diye başlayan yemin; "Bolu'nun ve Bolu'da yaşayan vatandaşlarımın yaşam kalitesini yükselteceğime, bütün vatandaşlarıma eşit mesafede olacağıma, mevki ve makamımı hiçbir şekilde kişisel ihtiraslarım ve çıkarlarım için kullanmayacağıma, sadece Bolu'nun çıkarları için çalışacağıma..." gibi taahhütleri içinde kapsamalıdır. Böyle bir yeminin en azından vicdan muhasebesi yapabilen şahsiyetlere daha bir sorumluk yükleyeceğini ve en az milletvekili yemini kadar önemli olduğunu düşünüyorum.
        Eğer ben Belediye Başkanı olsaydım böyle bir yemini Bolu halkı karşısında ederdim. Her ne kadar yasal bir anlam ifade etmese de.
 
                                                             Cumhur Bandakçıoğlu