Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Eskiciiiiiii eskici geldi !

Cumhur Bandakçıoğlu

    7 Şubat 2005

    ?Eskiler alırım. Demir, bakır, alüminyuauauammm? sık sık çınlatırlardı kulaklarımızı, çocukluk günlerimizde tahtadan, bisiklet lastiği taktıkları arabalarıyla. Bir de bunların bir sınıf üstü vardı. Onlar genellikle plastik leğen, sepet kap- kacağı eski kıyafetlerle değiştirirlerdi. Takas ekonomisinin, yada yeni moda deyimle hani misyon, vizyon, animasyon gibi Türkçemiz?e sonradan giren barter sisteminin (mala karşılık, mal fatura etme) o zamanki öncüleriydi Eskiciler. Tabi bizler daha çok birinci modeli yani demir, bakır, alüminyumcuyu beklerdik. Evden aldığımız harçlığın yetmediği durumlarda veya mahalle takımının bir ihtiyacı olduğu durumlarda eskiciyi dört gözle beklerdik. Dönemin mahalledeki ünlü müteahhit büyükleri Sn. Kazım Karsu, Sn.Mehmet Yıldız ve Sn. Arif Ünal?ın yapmış oldukları inşaatların çevresinde bir iki tur atardık. Maden ocağının içine girmezdik. Sadece sahada artıkları toplardık ve sermayeyi doğrulturduk. Bu büyüklerimizin mahalle takımımıza veya mahalledeki toplu ihtiyaçlarımıza yapmış oldukları katkıları unutamayız. Sonra dönem değişti ve eskiciler yok olup gittiler. Yada işleri büyütüp bu işin daha üst basamaklarında faaliyete geçtiler. Bugünlerde memlekette yeni bir eskici rüzgarı esiyor. Daha doğrusu batıdan, birazda Avrupalılıkdan estiği (Biliyoruz ki 100 % Made in Türkiye) için eskici, ESKİDJİ diyerek esiyor. Öyle bir esiyor ki rüzgar Bolu'yu da etkisine almış durumda.

    Günümüzde hayat şartlarının olumsuz olarak etkilediği, karşılıklı güvensizlik zemini bir çok konuda aracı müesseslerin önemini arttırmış durumda. İşte bu zeminlerden bir tanesi de genel adıyla gayrimenkul sektörü. Alıcı ve satıcıyı bir araya getiren, her iki tarafında sorunsuz bir alışveriş yapmasını sağlayan, yani karşılıklı güven ortamını yaratan bu müessesler gayrimenkul danışmanlığı adı altında karşımıza çıkıyor. Ülke genelinde bir çok uluslararası marka da sektördeki yerini almış durumda. (CENTURY 21- RE-MAXX vb.) Bunun yanı sıra kendi ulusal markalarımızda (TURYAP- REHA MEDİN) ciddi derecede sektörde boy göstermektedirler. Tam bir rekabet ortamının yaşandığı gayrimenkul sektörüne son dönemde damgasını vuran kurum ise benim gözlemlediğim kadarıyla ESKİDJİ olmuştur. Aynı zamanda dünyanın 3. Büyük müzayede firması olan Eskidji?nin gayrimenkulun yanı sıra bir çok konuda da müşterilerine danışmanlık yaptığını biliyoruz. Bu hızlı büyümenin arkasındaki gerçek güç ise kurumsallık, güven ve ilkeselliktir diye düşünmekteyim.

    Kutsal topraklarımızda yani Bolumuzda bir çok yönüyle, doğal güzellikleri, lojistik konumu, deprem sonrası imar durumundan kaynaklanan konut sıkıntısı gibi sebepler dolayısıyla gayrimenkul sektörünün hareketli olduğu yerlerden bir tanesidir. Hepimizin gördüğü gibi ilimiz genelinde gayrimenkul sektöründe de ciddi bir rekabetin olduğu da açıktır. Daha önce görmeye alışık olmadığımız devasa reklam bezleri her yerde gözümüze çarpmaktadır. Zannediyorum emlak büroları ve gayrimenkul danışmanlıklarının sayısı memleketteki doktor, avukat hatta gıda sektöründe faaliyet gösterenlerin önüne geçmiş durumdadır. Buradan çıkan sonuç; Bolumuzda ciddi bir gayrimenkul ekonomisinin döndüğü gerçeğidir. Bu bolluk içinde gözümüze çarpan ise yukarıda bahsettiğim Eskidji rüzgarıdır. Son günlerde Bolumuzu etkisi atlına aldığı gerçeği de, kar yağışının Bolu Dağı?nı etkisi altına alma gerçeği kadar nettir. Emlak kelimesini, Bolu'da Emlak Kredi Bankası?ndan sonra zikrettiren Rahmetli Altan Doyran amcamızın oğlu, Doyaran Emlak sahibi arkadaşım Cemil Doyran, ve mesleklerindeki başarılarıyla bütün Bolu'nun tanıdığı Bülent Şakiroğlu ve Necdet Davarcıoğlu?nun Bolu'ya sundukları ESKIDJİ Gayrimenkul Danışmanlığı Bolu'da farklılığını şimdiden ortaya koymuş durumda. Son iki haftadır köşemde işlediğim ve tekrar net olarak bir kez daha söyleyebileceğim, Bolu merkezdeki en şık binanın yani henüz adı konmayan, Çizmecioğlu Grubuna ait İş hanının da ESKİDJİ tarafından pazarlandığını öğrenmiş bulunuyorum. Zaten bu şık binaya da böyle şık bir tanıtım yakışırdı. Eskidji ye Bolu'ya hoş geldiniz diyorum. Eskidji?nin Bolu halkının layık olduğu güveni ve servisi onlara vermesini ayrıca sektörü farklı bir boyuta getirmesini diliyorum.

    Gayrimenkul ve İnşaat Sektörüne,

    Daha önceki yazılarımda birkaç defa bahsetmiştim. Sizlere büyük görevler düşüyor. Bu görevler ki belki sizi cüzdanınız ve vicdanınız arasında sıkıştıracak ve paranın dayanılmaz hafifliği karşısında sizleri esir alacaktır.

    Bolu sizlere dedelerinizden miras kalmadı, Bolu'yu çocuklarınızdan ödünç aldınız.

    Lütfen Bolu'ya kıymayın. Bolu'nun güzelliklerini yok etmeyin. Bolu'da yapacağınız her inşaat bir sanat eseri olsun. Yapılan her bina doğayla uyumlu olsun ve sırıtmasın. Satacağınız gayrimenkulların sahipleri Bolu'nun kimyasını bozacak tipler olmasın. Bolu'yu Sapanca?ya benzetmeyin. Son dönemlerin modası, yabancıların gayrimenkul talepleri ! Bu konuda uyanık olun. Bolu Antalya değil. Batı Avrupalı veya bir Amerikalı?ya sunduğu hiçbir avantaj ve cazibe yok. Bunu asla unutmayın. Sizlere turistik masumane bir seyahat de bile çıkarılan vize zorluklarını aklınızdan çıkarmayın. Bir batılının Bolu'da bir yatırımı yoksa, bir ticareti yoksa veya bir hemşehrimizle aile bağı yoksa, Bolu'dan emlak almasının ne anlamı olabilir ? Yabancılarla benim kadar içli dışlı olanınız var mı yok mu bilmiyorum. Dostluk ve kardeşlik de sonuna kadar varız. Her insanı seviyoruz. Gelsinler, yesinler, içsinler. Misafirimiz olsunlar. Ama farklı sebepler için gelmesinler. Bu düşüncelerimle diyorum ki; gelecek nesiller sizinle gurur duysun. Bu yazdıklarımı lütfen düşünün. Bu sektörde faaliyet gösteren tüm arkadaşlarıma ve hemşehrilerimize başarılar diliyorum.

    İstanbul da bir vaha. Vahanın adı NAMLI

    İstanbul?da yaşayan Boluların bir çoğu bilir ve kendi yeri gibi gider. Bende en az 20 yıldır giderim. İstanbul?da başka bir yerde et yemem. İstanbul?un en merkezi yerinde Levent Çarşı, Zincirlikuyu, Etiler üçgeninin ortasındadır. Reklama ihtiyacı yoktur. Zaten namı herkes tarafından bilinir. Birçok ünlü tercih eder. Hemşehrilerimiz Abdullah Aysel ve Murat Aysel?in büyük emeklerini eseridir. Herkese tavsiye ederim. Eğer kendinizi özel hissetmek istiyorsanız Namlı?ya uğramanız gerekir. Adı Namlı?yla özdeşleşmiş olan Şef Mehmet Özeri?yi tanımanız gerekir. Bütün ekip birbirinden değerlidir. Burada tek tek isim yazmaya kalksam sütunlar yetmez. Neden mi yetmez ? Namlı?da yaklaşık 120 Personel var ve bunun en az 100 tanesi öz ve öz Bolulu. İşte dayanışma, işte birlik beraberlik. Geçtiğimiz hafta cuma günü maaile ben ve kardeşlerim Nur ve Burak Karsu (Damat ) yine Namlı?daydık. Cemal Usta?nın ocağının önüne dizildik. O sanatını konuşturdu biz ise bayram ettik. Namlı personeli hasta Bolusporlu. Tabi bütün gece Boluspor?u konuştuk. En çok eski 11?leri kim sayar dedik. Cemal Usta Boluspor yüzünden yediği bütün dayakları anlattı. En ilginci Ankara?da. Usta 12 Eylül 1980 öncesi Ankara?ya maça gider. Sabah erken saatte bir Tercüman Gazetesi alır. Bir kahveye girer ve anındada dayağı yer. Ağız burun patlar. (Tercümanı almasının sebebi siyasi hısımlılığı değil, sadece Tercüman Gazetesi?nin sık sık Boluspor haberi vermesidir)

    Namlı?yı ve tüm Namlı personelini seviyorum. Bu lezzetin ve kalitenin bir an önce Anavatana, yani Bolu'ya gelmesini diliyorum.

    İnternet den gelen mesaj

    Geçtiğimiz hafta,Çizmecioğlu gurubuna ait bina ile ilgili bir okuyucu mailine köşemde yer vermiştim. Açıkçası o mailin gerçek bir isimle yazıldığına inanmıyordum, yanılmışım.

    Sn. Sema Yaman gerçek bir şahısmış. Yani, birçok kişinin yazdığı yazının altına gerçek ismini koyamayacak kadar cesaret gösteremediği yerde, kendisini saklamayarak medeni cesaret göstermiş. Yazı çıktıktan sonra bahse mevzu binanın mimarisinin Sn.Tanju Çizmecioğlu?na ait olduğunu öğrenmiş. İkinci bir maille hatasını düzeltti. Bende Sn. Yaman?ı, özellikle imzasının arkasında durduğu ve de bilgi eksikliğinden dolayı yapmış olduğu tekzipten dolayı kutluyorum.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak