Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Önde zeytin ağaçları arkasında yar

Cumhur Bandakçıoğlu

    26 Haziran 2012

          Günler birbirini kovalıyor, yaz geliyor geldi derken 21 Haziran'ı devirdik. Yani özünde kışa adım attık.  Uzaklardan Bolumuza bakıyorum yine kayda değer bir konu bulamıyorum. Ne olacak biz bu muhaliflerin durum bilemiyorum.  Henüz, Büyüksu'da yelken yarışları yapılmasa da, Karaçayır Parkı'nın ciddi ilgi gördüğünü ve Başkan'ın takdir topladığını duyuyoruz.  Tabi, bu hizmetlerin, belediyecilik ve belediye başkanlığının görev tanımı dışındaymış gibi algılatıp ekstra bir iş,  yani lütfetme pozisyonlarına sokulmasını da açıkçası yemiyoruz. Ha yiyenler yok mu? Tabii ki var. Bir de yemedikleri halde yiyormuş gibi gözükenler var. Bu yemeyip de yiyormuş gibi gözükenler toplumdaki en tehlikeli sosyal grubu oluşturmakta.
           Neyse hem yandaşları hem muhalifleri daha fazla sıkmayalım, şöyle yavaştan güzelliklere doğru yol alalım. Bu yıl özel ve de güzel sebeplerden dolayı yaz tatili programlarımız belirsiz bir şekilde suya düşmüş durumda.  Genelde planlı ve programlı yaşamayı sever, ani karaları hayatıma pek sokmam ya, geçen hafta bir deniz aş ermesiyle yarım saat içinde kendimizi yollar da bulduk. Tekirdağ, Çanakkale rotasıyla ve püfür püfür bir boğaz havasıyla Behramkale'ye (ASSOS)  geldik. Bu bölge yol ve ulaşım şartlarıyla bana hiçbir zaman cazip gelmediğinden bugüne kadar hiç ama hiç gitmediğim bir rota olmuştur. Özünde İstanbul'dan 400 Km. yolu 5 - 6 saat gibi bir zamanda alıyorsunuz ki. Bu hiç de bana göre bir durum değil. Ama çıktık yola bir kere.
          Behramkale (ASSOS), belki de bir daha hiç gitmeyeceğim ama gönlümün bir parçasının kaldığı eşsiz bir mekân olarak hayatıma girdi. Düşünsenize, Milattan Önce 1000'li yıllardan beri yaklaşık 3000 yıldır birilerinin yaşadığı, sokaklarında yürüdüğü, hayat bulduğu bir köy! Muhtemelen eşi benzeri olmayan, Kaz Dağları'yla  Ege arasında muhteşem bir mabet. ASSOS mimarisinin birbirinden ilginç yapılarıyla 14. Yüzyılda I. Murat tarafından yapılan özgün Osmanlı Camisi'ni de içinde barındıran bugüne kadar dünya üzerinde görmediğim büyük bir olasılıkla da  göremeyeceğim bozulmamış bir yaşam alanı.  Burada yaşayanları gerçekten kıskandım. Şöyle bir göz önünüze getirin ve hayal edin, Bir tarafınızda Ege ve Midilli diğer tarafınızda Kaz Dağları ve bu muhteşem buluşmada güneşin doğuşu ve batışı! 3000 yıldır evlerinde bacaların tüttüğünü, adeta gökyüzüne bir el mesafesindeki tapınaklarında, kiliselerinde, camilerinde ibadet edildiğini. Burada yaşamak tek kelimeyle muhteşem ve de çok özel olmalı.
          Behramkale'yi geride bırakıp kıvrıla kıvrıla deniz seviyesine indiğimizde zeytin ağaçlarıyla deniz arasında kalmış CALIDUS HOTEL'e bir tavsiye üzerine adım atıyoruz. Sahipleri kozmetik sektöründen turizm sektörüne yatırım yapmış, aslında kendilerine bir yazlık tasarlarlarken turizm sektörünün içinde bulmuşlar. Yatırım dedim ama bu işin pek yatırım işi olmadığını oteli gezdikçe anlamaya başladım. Bu olsa olsa bir idealizm işi olur. Galiba biraz da işin içine kozmetik sektöründeki estetik bakışın vermiş olduğu ayrıntılar girmiş ve ortaya zeytin bağının içinde her köşesiyle dantel gibi işlenmiş, doğaya karşı en ufak bir ters görüntü vermeyen CALIDUS HOTEL çıkmış. CALIDUS, 30 odalı butik bir otel. Odaları tek kelimeyle pırıl pırıl! Otelin personeli ise, bugüne kadar dünya üzerinde kaldığım otel personelleri içersinde ilk 5'e girecek kadar düzgün, mesafeli ve içten. Otel yarım pansiyon hizmet vermekte, yemekler ve kahvaltı doğal olarak ege ve yöre mutfağı ağırlıklı.  Bunları neden yazıyorum diye sorarsanız. Bolumuz'da da son zamanlarda butik tarz da oteller hizmet vermeye başladığını görüyoruz. Bu tür işletmeler yapılırken mimari açıdan muhakkak profesyonel yardım alınmalı sadece kendi zevk ve öngörümüze bırakılmamalıdır diye düşünüyorum. CALIDUS Hotel'in de iyi bir mimarla çalıştığını sonradan öğreniyoruz. Bu tür çalışmalar bir otel de olması gereken gereksinimlerle, özgünlüğü ve tasarımı harmonize ediyor ve ortaya çok daha başarılı mekânlar çıkartıyor. Eğer yolunuz Behramkale  ( Assos) a düşerse CALIDUS Hotel'in doğru bir adres olduğundan emin olabilirsiniz.
           ASSOS adıyla özdeşleşmiş büyük düşünür ARISTOS ne demiş? 'Mutluluk bir eylemdir'  Bu kendinize bir yazlık tasarlarken Otel açmak da olabilir, canım deniz çekti derken 6 saatlik bir yolla Behramkale'ye gelmek de olabilir! Mutluluk eyleminiz daim olsun!

                                                                     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak