Popülist yaklaşımlar ve Boluspor!

    Boluspor'u çok nadir bu köşeye taşırım. Aslında yerelde kullanılabilecek en büyük başlıklardan bir tanesidir Boluspor. Her hafta bir konu çıkarabilirsiniz. Son birkaç yıldır Boluspor için yazdığım yazılarda Boluspor eleştirisi genelde popülizm üzerine, yani yapılan abartılar üzerine olmuştur.
     Devenin tellal olduğu pirenin berber olduğu, samanlığın seyran olduğu günler üzerinden yıllar geçti. İletişim çağının saniye başı değiştiği günlerde yaşıyoruz. Futbol artık çok büyük bir endüstri! Her endüstrinin getirdiği fayda, bir o kadar zararı yanında getiriyor. Tıpkı futbolda olduğu gibi! Sevgili Bolusporumuz'da çağın getirdiği gereklilik gibi gözüken saçmalıkları yerine getirme adına kendisine bir o kadar da zarar veriyor. Geçmişindeki başarılara sünger çekip günümüzde yapılan yanlışlar furyası örnek alınıyor. Bu ülkede çok revaçta olan kötü yönde etkileşim, Bolusporu'nda birkaç sezondur değişmez politikası olmuş durumda.
     İşte Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'ın hali ortadır. Milyonlarca dolar sokağa atılmaktadır. Kapıkule'den öteye gitmeyen başarıları hep birlikte izliyoruz. Son 2 sezondur büyük patırtı kütürtülerle Boluspor'a teknik heyetler getirilmiştir. Hocaların imparatorları, kralları, manevi evlatları Boluspor'a getirilmiştir. Bu mertebeleri tıpkı bizim yöneticilerimiz ve spor basınımızın yapmış olduğu şekilde üzerlerine almışlardır.
    Bu kadar popülist, bu kadar acemi, bu kadar komik, bu kadar boş demeçler verilebilir mi? Futbol gibi 3 skorlu bir oyunda liglerin başında; 'Bu Sene O Sene', şampiyonluk garanti, ilk altı cepte gibi bol keseden söylemek bana yanlış geliyor.
    Öncelikle Boluspor, bu popülist, kendisi olmayan politikalardan vazgeçecek. Kendi bağrından yetişen, yolu Boluspor'dan geçmiş Bolu'yu tanıyan Boluspor kültürünü bilen bir hocayı takımın başına getirecek. Magazin hocalarıyla Boluspor'un bir yere gelmediği ve gelemeyeceği gün gibi ortadadır. Boluspor 40-50 kişilik yönetim kurulu düzenini bir kenara bırakacak. Çünkü bu düzen yönetimi zorlamaktadır.
Bakar mısınız duruma, Tuncay Alnıak ve Nedret Yıldız'ın istifalarına yetmez ama evet deniliyor. Muharrem Demirel'inde istifası isteniyor. (Bolu Gündem Gazetesi Internet haberi 02.11.2010) Kim istiyor? Teknik direktör Levent Eriş.  Kimlerin istifasını istiyor? Belki de lig başında kendisine en büyük desteği veren isimlerin! Boluspor tarihinde muhtemelen ilk defa yaşanan bir hadiseyle karşı karşıyayız.
    Ligin başında 2 haftada şampiyonluk ilan edilmesi nasıl yanlışsa, 11. haftada şampiyonluk yarışının terk edilmesi de o kadar yanlış olur. Başta yönetim olmak üzere, teknik heyet, futbolcular, basın ve taraftar işkembeyi kübradan konuşmayı bir yana bırakacak. Hedefe kilitlenilecek. 2. haftada şampiyonuz demek için fikir özürlü olmak lazımdır. Zaten bu masala da ancak zekâ özürlüler inanır.
   Gelecek haftaların, Boluspor'un yanında olması dileğiyle.