Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

DEVRİLEN YIL

Yaşar Eyüpoğlu

    7 Ocak 2006

    Bir yılı daha devirdik ama, Bolu'muzun sorunlarının önemli bir bölümü ?dimdik? ayakta duruyor.

    Yeni yılda çözüm bekleyen sıkıntılarımızdan bir kaçına değinmek isterim.

    Bolumuz küçük bir vilayettir ama, Milli Eğitimi büyüktür.

    Yıllarca eğitim ve öğretimde Türkiye?de ses getirmiştir.

    Üniversite sınavlarındaki başarısının yanında, spor, kültür, güzel sanatlar, halk oyunları, bilgi yarışmaları... gibi etkinliklerde ilk sıraları paylaşagelmiştir.

    Yarışmalarda karşımıza çıkanlar ?yine mi bunlara düştük?? diye hayıflanırlardı.

    Son yıllarda ne olduysa, özellikle merkezi sistem sınavlarında son sıralara düştük

    Üniversitelere öğrenci yerleştirmede nal toplar olduk.

    Yüzümüzü güldürecek, içimizi açacak başarılara hasret kaldık.

    Milli eğitimdeki bu geriye gidişe ?dur? demesi gerekenlerden çıkan cılız sesler ?derde? derman olmuyor.

    Günlük politika, basit ayak oyunları ?çare? olarak gösterilmeye çalışılıyor.

    Milli eğitim müdür yardımcılarından başlayan kıyımın okul müdürlerine, onun muavinlerine, hatta memurlara kadar indiği söyleniyor.

    Şimdilik yerinde kalanlar da sıranın ne zaman kendilerine geleceği endişesi ile yaşıyor.

    Bir ömrü verdiğim mesleğimde bu tip kıyımlara zaman zaman şahit olmuşumdur.

    Genelde üst kadrolarıyla sınırlı kalırdı.

    Hiç birisi bu kadar ayağa düşmemişti.

    Hiç birisinde alınanların yerine aynı tornadan çıkma atamalar yapılmamıştı.

    Olan bizim çocuklarımıza oluyor.

    Nisan ayında başlayacak sınavlarda yine son sıraları paylaşacağız.

    Yine suçlu aranacak.

    Ümitler gelecek yıllara kalacak.

    Çocuklarımız basit kasaba politikalarına kurban edilecek.

    Payı olanlara hayırlı olsun.

    Yeni yıla devreden sorunlardan birisi de şehir içi trafik anarşisi.

    Yıllar yılı alınmayan tedbirler bizleri bu günkü ?çıkmazla? tanıştırdı.

    Araçların akıcılığı ve park sorunu gündemdeki yerini yeni yılda da koruyacak.

    Nüfus oranına göre araç sayısı yönünden zengin illerden birisiyiz.

    Bu kadar çok özel vasıtaya park yeri bulmak elbette zordur.

    Hele hele, evle iş yeri arasında araba kullanma alışkanlığından vazgeçmiyorsak.

    Evin önündeki kaldırım ile iş yerimizin yanı aracımız için her daim boş bırakılmalı.

    Otoparklar bizlere göre değildir.

    Hem çalışma yerimize uzaktır, hem de para isterler.

    Yani ne yardan ne de serden vazgeçmeyiz.

    İleri ülkelerde hiç kimse evinden iş yerine özel arabayla gitmeyi akıllarından geçirmezmiş. Çünkü onlarda toplu taşımacılık çok daha ucuz ve daha seri çalışıyor.

    Onlarda her evin garajı vardır.

    Onlarda kaldırımlar park yeri olarak kullanılmaz.

    Ancak saatli çalışılan yerler vardır ama sayıları kısıtlı ve pahalıdır.

    Eğer arabana ve keyfine bizler gibi çok düşkünsen garajlardan faydalanabilirsin.

    Ama her gün bir servet ödeyerek.

    Kısacası devlet önce toplu taşımacılığı Avrupa standartlarına çıkartacak, vatandaşı evinin yakınından iş yerine seri ve ucuz taşıyacak.

    Sonrasında ısrar edenleri alacağı paralarla dövecek.

    Bu sorun karşılıklı uzlaşı ile çözülür.

    Birkaç aracı Karaçayıra kaldırarak, göstermelik cezalarla bir yere varılamaz.

    KURBAN BAYRAMINIZI KUTLAR, NİCELERİNE SAĞLIKLA ULAŞMANIZI DİLERİM.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak