Hayalet evler

1999 Kasımında yaşadığımız depremi çabuk unuttuk.
Binalar eski kat sayısına çabuk ulaştı.
Hasarlı olanlar elden geçirilip hizmete sunuldu.
Şehir merkezini terk edip gidenler geri döndü.
Çevreye yapılan villalara gösterilen ilgi azaldı.
Kısaca, yaşam normale döneli çok oldu.
23 Ekim'deki Van Depremi ülke genelinde ilgiyi yeniden yıkılan veya hasar gören binalara çevirdi.
Ölen insanlara mezar olan yapılar sorgulanır oldu.
Başbakan kusurlu olanları yıkacağız ve yapandan hesap soracağız diyor.
Yaşamımda 1944 – 1957 – 1967 ve 1999 depremlerini gören birisi olarak aklım yılgın binalara takılı kalıyor.
Bolumuz'da deprem gören binaların bir kısmı dört dörtlük güçlendirildi. İçinde huzurlu oturuluyor.
Bazılarının kolon ve kirişlerine efoksi denilen işlem yapıldı. Yani geçiştirildi.
Hiç el sürülmeyen yapılar da az değil.
Biz Bolu'nun yerlisiyiz. Hangi binanın ne kadar hasar gördüğünü bilenlerimiz çoktur.
Deprem sonrası kendisinin girmediği binaları satarak kurtulduğunu sananlarımız yok mudur?
Sıva, boya, badananın bütün kusurları kapatmadaki hünerine sığınanlar aramızda değil mi?
En önemlisi de öğrenci yurduna dönüştürülen hasarlı binalara verilen oturulabilir raporunu imzalayanlar huzurlu mudur?
Neyse, kafaları fazla bulandırmadan dileğime geleyim.
Eğer Sayın Başbakan'ın ifade ettiği gibi depremde zarar gören binalar yeniden gözden geçirilip, sakıncalı görünenler yıkılacaksa, Bolumuz'da bu işin hakkıyla yapılmasını istiyorum.
Hatır gönül, parti yandaşlığı, hemşerilik kıyağı bir yana bırakılmalı.
Belediye en önde, bütün etkili ve yetkililer iş başına diyorum.