BOLU DIŞINDAN

Tatil havasından çıkamadım. Bolu'ya ısınıncaya kadar bazı yaz tespitlerime değineyim.

Tatilimi geçirdiğim Gemlik-Kumla tam bir emekli Cenneti. Mevcut Sağlık Ocağı?nın birinci görevi emeklilere ilaçlarını yazmak.

Hanımla sabahın köründe sıraya girdik. İlk gelen emekli sonra gelenleri bir kağıda yazıyor. Erkeklere ?delikanlı? bayanlara ?hanım kız? diyor.

Bu gayri resmi sıra saat 8.00 ?de resmiyet kazandı. Sonrasında bu sıraya göre, bilgisayara yüklemeye başladılar. İşlemler bitmek üzereyken içeriye iyi giyimli, elinde Mercedes armalı araba anahtarlığı ve emekli karnesi taşıyan bir aile girdi. Erkek olan sağı solu gözledikten sonra, bilgisayar kayıt odasına daldı. Hepimiz merak, biraz da öfke ile sonucu beklerken, vatandaş içeriden eli boş çıktı. Bir süre sonra da muayene odalarına destursuz girdi ama bir sonuç alamadı.

Oysa sırasını almak istediklerinin tamamına yakını kendisi gibi emekli.

Bu memlekette ?magandalığın? adı ?uyanıklık? olunca bu tiplerde eksik olmuyor.

Saçlarım uzadı. Berber meslektaşları gibi konuşkan. Sıramı beklerken hem dinliyor, hem de gözüm fiyat listesini arıyor. Yabancısı olduğum bir dükkandayım. Az verip mahcup olmak istemezken, fazla ödemek de işime gelmiyor.

Ara ki tarifeyi bulasın. Tam ümidimi kesmek üzereyken, kapının arkasında asılı duran montun ardından çerçevenin bir bölümünü gördüm. Fakat bana lazım olan kısmı kapalı.

Bu arada da traşı biten kalktı ve 5 YTL ödedi de bende meraktan kurtuldum.

Hep kendime sorarım. İnsan sadece kusurunu örtmeye çalışacağına göre, berber fiyat tarifesini, esnaf vergi levhasını genelde görülmeyecek yerlere niye asar? Bilen varsa beri gelsin.

Kumla Belediyesi yaz aylarında temizlik için geçici işçiler alıyor. Sabahları erken yaptığım yürüyüşlerimde onlarla karşılaşırım. Genç çocuklar asgari ücretten 4-5 ay para kazanacaklar.

Mola zamanında kaldırımın kenarlarına oturuyorlar. Önce sigaralar yakılır, sonra telefonlar çıkar. Telefon üzerine yapılan sohbetler esnasında, birbirlerinin resimlerini çektikleri de oluyor.

Sabahın köründe uyan, toz toprak içerisinde üç paraya çalış, sonra da kazandıklarını yabancı sigara ve kameralı telefona yatır.

Bir başkadır benim insanlarım.

Balık halinden aldığım mezgit?in fişine tesadüfen baktım. 12.00 YTL yerine 1,20 YTL yazıyor. Geri döndüm. ?Abi yanlışlık oldu? ile savuşturup doğrusu ile değiştirdi.

Bir süre sonra balık tutma malzemeleri aldığım dükkan da aynı numarayı çekti. Mazeret değişmiyor. ?yanlışlık oldu.?

Bizim de Avrupa?ya öğreteceğimiz çok hünerlerimiz var. Özellikle de ?üç kağıt? üzerine öyle değil mi?

Günlük yaşamda tanıklık ettiklerimizden bir kaçına değindim. Niyetim ?eğri? doğrultmak değil.

Malumun ilanından ibarettir.

Sevgili Cumhur, yalnız da kalsan, döndüğüme sevinmen beni mutlu etti.

Gözlerinden öpüyorum.

?Sevindirenlerin? bol olsun.