GERÇEKLER

Belediye?nin karşısında Kanaatçılar?ın yıllardır boş duran binası vardır. Onun önünde ayakkabı boyacıları çok uzun yıllar ayakkabı parlatırlar.

Bu binanın altındaki dükkanlar zaman zaman geçici kullanılır. Yanılmıyorsam Pamukbank onarıma girdiği yıllarda orayı bir süre işgal etti. Benim de Belediye?de görevli olduğum zamandı. Müdürü geldi, kapısı önündeki boyacıları kaldırmamı istedi. Kendisine, onların orada bir ?Bolu Gerçeği? olduğunu, O mekanın onlarla güzel olduğunu anlattım. İkna oldu, gitti. Ben de 50 yıl gerilere sarım yaptım. Sınıf arkadaşım sevgili Şerafettin Dokuyucu?nun (Karakabuk) ayakkabı boyarken aşık olduğu hakimin kızını düşündüm. Bayram arifelerinde girdiğimiz boyacı kuyrukları, bu arada yapılan ?Şişirme? boyaları hatırladım. Yakın tarihte Belediye tarafından Katlı Otopark girişine alındılar. Ama benim gözüm onları hala eski yerinde arıyor.

?Bolu Gerçekleri?ne Kadı Camisi önünde mantar satan köylü kadınları da dahil edebiliriz. İlk ve Sonbaharda yağmur sonrası topraktan fışkıran mantarlar tabaklara konarak satılır. Çok uzun zamandır aynı yerleri işgal ederler. Son yıllarda mantarla birlikte başka köy ürünlerini de pazarlıyorlar. Bu yıl bereketli geçtiğinden olsa gerek, yer sıkıntısından Oyakbank?ın önüne de sarkmaya başladılar. Mantar konusunda uzman olduklarından, bu güne kadar zehirlisini satana rastlamadık.

Kadı Camisi önü denir de, merdivenlerin başında kavrulmuş kestane satan Kemal Peçenek unutulur mu? Hani şu kalın gözlüklü, ince, narin ve saygılı esnaf Kemal?den bahsediyorum. Bugünlerde Ramazan?a saygısından göremezsiniz ama, bayramdan itibaren elli yıldır işgal ettiği merdiven başında hizmete hazır bekler. Meraklı iseniz kendisine bir sorun. Bu kadar yılda önünden kimler geldi, kimler geçti? Hangi Belediye Başkanı ile, hangi Vali ile, Hangi Zabıta Müdürü ile nasıl geçindi? Kestaneyi kaç kuruştan satmaya başladı? Bugünlere nasıl geldi? Yaşamla nasıl mücadele etti? Nasıl ?Bolu'nun Gerçekleri?nden oldu?

Belediye Meydanı?nda gezindiğimize göre cennetmekan İsmail-Arif KESİN kardeşlerin son sahipleri olduğu İMREN Müessesesinden ve bu kardeşlerin yanında yetişip ayrılan Şekerci Hayrettin?den söz etmemek haksızlık olur. Fındık Şekerini, Çam Kolonyasını Türkiye?ye tanıtan onlardı. Bolu deyince uzun yıllar bu iki ürün akla gelirdi. Üretimde ve pazarlamada kalitenin öncüleri oldular. Varislerinin de aynı başarıyı devam ettirmelerini istiyorum. Zira, kendilerine bırakılan meslek bir ?Bolu Gerçeği?dir.

?Bolu Gerçekleri? elbet ayakkabı boyacıları, mantar satanlar, Kemal PEÇENEK ve İMREN?lerle sınırlı değil. Belediye Meydanı?nı düşünürken ilk ağızda benim aklıma bunlar geldi.
Çalışkanlıkları, dürüstlükleri, becerileri onların Bolu'da önce saygın, sonra ?Gerçek? yaptı.

Kendilerine sevgilerimi, şükranlarımı, hürmetlerimi sunuyorum ve aralarına yenilerinin katılmasını diliyorum.