BEN

Sayın Başkan Alaaddin YILMAZ, sonbaharda ?çevreyolunu? gezdirirken kendisine

?Güzel oluyor, tamamlanınca daha güzel olacak? dememe,

?Bu güzellikler geciktiyse kabahat Bolulularda? beni seçmekte geç kaldılar, dediğini yazmış ve eleştirmiştim.

Kardeşim Cevat ÖZSOY?un geçen haftaki yazısını okurken değişen bir şeyin olmadığını düşündüm.

Cevat soruyor; ?Milletvekili adayı olacak mısınız??

Başkanın cevabı, ?Bunca işi benim gibi yapabilecek başka biri var mı ki, aday olayım??

Sonrasında, ?ben? zamirinin fazla kastığını fark ediyor olmalı ki, yardımcısı Mehmet Özbostancı beyi kastederek yarı şaka yarı ciddi,

?Mehmet beye yıkmayalım? diyor.

* * *

Sayın Başkana naçizane üç hatırlatmam olacak.

Birincisi, ?dost acı söyler? ama genelde gerçeği ifade eder.

İkincisi, ?beklentisi olmayanlar?dan korkma.

Üçüncüsü, söyleyeceklerime alınma.

* * *

Peşin peşin yazıyorum.

Emekli kahveleri ?Benden sonra bu kurum batar? diyenlerle dolu.

Pek çoğu kendisinden sonra işlerin daha iyiye gittiğini görse de, söyleme cesaretinde bulunamaz.

Dinletecek birisini bulduğunda ?ne kadar güzel bırakmıştım, ne hale getirdiler? edebiyatına geçer.

ALLAH göstersin, sende emekli olacaksın, köşene çekileceksin. Çıkaracağın ?muhasebe sonuçlarını? değerlendirirken beni hatırlarsan sevinirim.

* * *

Senden iki önceki Başkan Sevgili Necdet GÖREN?in yıllarca ?sıfır bakiye? çektiğini çok iyi bilirsin.

Yani devletten para alamadı.

İller Bankasının göndereceği para eski borçlara mahsup edildi.

O şartlarda Bolu'ya kazandırdıklarını, meclis üyesi olarak sende bilirsin.

Bir örnek verelim. Bugün şehrimizin ?alt yapı? sorunu yoksa bu, O günlerin ürünüdür.

Bir evvelki Başkan Sayın Yüksel CEYLAN seçildikten kısa süre sonra, depremin enkazları ile baş başa kaldı.

Buna rağmen üst yapıda bugün görülen, beğenilen ve kullanılan güzellikler O?nun eseridir.

Yine bir örnek, İZZET BAYSAL CADDESİ?nin bugünkü vazgeçilmezliği.

Her iki başkanında diğer olumlu çalışmalarının takdirini okuyuculara bırakıyorum.

* * *

Sevgili Başkan,

Çalışıyorsun, bir şeyler vermeye gayret ediyorsun, ortaya çıkanlarda var.

Ama bunlar olması gerekenler.

Yaptıkların ve yapacakların senin asli görevin.

Herkes senden daha fazlasını bekliyor.

Zira;

Sen öncekilere nasip olmayan bir iktidar desteğine sahipsin.

Para diye bir sorunun yok.

Maaş verme günleri yaklaşırken karnın ağrımıyor.

İstediğin kadar borç bulabiliyorsun.

Müfettişler gelip ?alınan gazetelerin hediye kuponlarını ne yaptınız? diye sormuyor.

Daire Müdürleri, iktidarın gözüne gireceğim, milletvekillerinden ?aferin? alacağım diye Belediyeye olmayacak güçlükler çıkartmıyor.

Başbakan gelip, seni seçtiler diye Boluluları tehdit etmiyor.

Personelle istediğin gibi oynuyorsun, uysal hemşehrilerin seni sıkmıyor.

Dilediğini Kayseri?den beğendiğini Ankara?dan getiriyorsun karışanın yok.

Merkezde çoğunluk senin partinden. Muhalif birkaç sese de katlanıvereceksin.

Kısacası elini tutan yok.

Ayağına köstek olanı görmedik.

Sen, bir şeyler başaramayacaksın da, kim yapacak?

* * *

Gelelim ?takdir? konusuna

Diyorum ki; ?Takdiri de teşekkürü de bize bırak, yani Bolululara?,

Merak etme, memleketimizden ?nankör? çıkmaz.

Onlar, ?takdiri de bilir, tekdiri de?

Gün gelir yüceltir

Gün gelir ?hizmetlerine teşekkür ederim? der.

Senden evvelkilere dediği gibi,

Demek istiyorum ki yaptıklarını göstereceğim diye, kendini her gün, gözümüze sokma.

Bırak biraz özlet kendini.

* * *

Çevrendekiler bunları söyleyemezler.

Onların söyleyemeyeceği bir şey daha var.

?Analar neler doğuruyor bu memlekette? unutma.

Bugün isteseler onlarca değil yüzlerce Alaaddin YILMAZ?ı meydanlara salarlar.

Benden şimdilik bu kadar.

* * *

Geçen gün acil işim vardı, ?beraber sanayiye gidelim? davetine katılamadım. Bugünlerde boşum.

Benzeri yazıları da okursan kaybın olmaz inan bana.

Her gün önüne konan tatlılardan bıkmadın mı?