Olsun be aldırma yaradan yardır. Sanma ki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun ahı indirir şâhı. Her şeyin bir vakti vardır. Yunus Emre

CAMİ VE CEMAAT

Yaşar Eyüpoğlu

    31 Ekim 2005

    Sevgili Mustafa NAMDAR, ?Bolu Gündem? deki köşesinde Cami Cemaatinden şikayetlerini dile getiriyor. Daha çok sağlık yönünden ele almış. Zevkle okudum.

    Bu konuda benimde iki dileğim ve tespitlerim var.

    Hoca ve müezzinlerin ?mikrofon sevgisi?nden başlamak istiyorum.

    Bolumuzda öyle bir ucundan öbür ucuna ses yetişmeyecek camiler yok. Yıldırım Beyazıt Camisinde bile yıllarca ses düzensiz namaz kılındı.

    Bazı iki katlı camiler için geçerli olan mikrofon kullanımının, geriye kalanlar için bir ?özenti? olduğuna inanıyorum.

    O güzelim sesler ?metalik? bir boğuntu içerisinde kaybolup gidiyor.

    Hiç olmazsa küçük camilerde bu mikrofon tutkusuna son versek nasıl olur diyorum?

    Bu arada yıllarca Büyük Cami?de ses düzensiz okuduğu ezanlarla dinleyenleri ?huşu? içerisinde bırakan Hafız Hüseyin Çetin?i rahmetle ve hasretle anmadan geçemeyeceğim.

    İkinci dileğim ?dualar?la ilgili.

    Ezanın, gametin, namazın, orijinalinden, yani Arapça yapılmasını doğal karşılıyorum.

    Yalnız duaların bir kısmının Arapça, bir kısmının Türkçe yapılmasını yadırgıyorum.

    Acaba tamamının, herkesin anlayacağı dilde yapılmasının bir sakıncası var mıdır?

    Ben şahsen neye ?AMİN? dediğimi bilmek istiyorum.

    Tespitlerime gelince:

    Vatandan yaş olarak kemaleermiş. Oturup kalkmada sıkıntıları oluyor. Dikkat ettim, ayağa kalkarken ellerini dizlerine değdirmemeye gayret ediyor bu arada dengesini toplamada zorlanıyor. Sebebini sordum. ?sevabı daha çokmuş? dedi. Hepimizin tanıdığı bir vaiz söylemiş.

    Yine vatandaşlardan bir kısmı farz öncesi sünnet namazlarını sanki hatimle kılıyor. Müezzin gamete başlamış bizimki son rekata yenice kalkıyor. Sonra nasıl oluyorsa imamın tekbirine herkesten önce yetişiyor. Son rekat yalap şalap...

    İşi otomatiğe bağlayanlar var. Hocanın tekbirini beklemeden, secdeye inenleri mi ararsın, yoksa göz ucuyla bakıp daha önce ayağa kalkanları mı.

    Namaz kılanların önünden geçme olayları bir hayli fazlalaştı.

    İmama uyup sağa selam veriyorsun, vatandaş karşıya bakıyor. Sola dönüyorsun yanındaki sana bakıyor. Okuduğunu yetiştiremediği için değil, hep aynı kişiler yapıyor bunları.

    Ön safta namaz kılmanın sevabını herkes biliyor. Onun için de camiye erken gelmek gerekiyor. İşin esprisi de bu. Ama vatandaş ?ben hem geç gelirim hem de en öne geçerim? deyince bir ?yarma? hareketi başlıyor ki göresin.

    Tesbihi tek elle çekenler olduğu gibi, hiç tesbih kullanmadan ileride bir noktaya bakarak görevini yapanlara da rastlanıyor.

    Dualarda ellerini açanlar çoğunlukta. İki elini birleştirenler de bunun ?sünnet? olduğunu söylüyorlar. Ne diyelim?

    Niyetim kimseyi incitmek değil. Camide birlik beraberliğin ön plana çıkmasını istiyorum.

    ?Farklılıklar? dinimizin zenginliğinden mi? Bazı tarikatların uygulamalarından mı? Yoksa vatandaşın kendi ?buluşlarından? mı? Bilemiyorum.

    Bildiğim ise, cemaati aydınlatanların bu hususları önemsememeleri, daha ciddi konuları tercih etmeleri sonucu cemaat, bir kısmı ?mazruf?u bıraktı, zarfın şekliyle meşgul oluyor.

    ***

    Cumhuriyetimizin 82. kuruluş yıldönümünü onurla ve gururla kutladık. Demokratik Laik Cumhuriyet?i bize hediye edenleri, başta Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları olmak üzere hepsini saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.

    Ramazan bayramınızı kutlar, sevdiklerinizle nicelerine erişmenizi ALLAH?ımdan dilerim.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    Erpiliç

    GÜNÜN SÖZÜ

    Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak