Felaketin büyüğü

Adam kullanmakta olduğu traktörde ayağa kalkmış.

Direksiyonu iki eliyle ve olanca gücüyle yukarı çekiyor.

Koparacak sanırsınız.

Oysa, frene bastığı ayağı için güç alıyor.

Önünde duran aracı geç fark ettiği için zar zor durabiliyor.

Sıkıntısının sebebi, römorktaki inşaat demirleri.

Oysa çok daha fazlasını taşıyan kamyonlar için bu mesafede durmak sorun olmaz.

Onların fren düzeni güçlüdür.

Havalısı ABS'lisi, ASR, EBC ve daha niceleri var.

Traktörde fren gücü en son düşünülür.

Tarlada çift sürme baş görevi olan bu makinede, dört dörtlük fren teşkilatı lüks olur.

Ama, nereden bilsin ki traktör üreticileri;

-Türkiye'de kullanım alanlarının çok değişik olduğunu

-Her türlü inşaat malzemesinin traktörle taşındığını

-Arkasına takılan tahta oturakla yolcu taşındığını

-Stop lambası yanmaz römorklarla gece nakliyatı bile yapıldığını

-Ara sıra boş kaldığında tarlanın sürüldüğünü

-Meydana gelen kazaların normal trafik suçu sayıldığını

-İşlevi dışında kullanımının cezasız kaldığını

-Hatalı kullananlar kadar bu kullanıma göz yumanlar olduğunu

-Oy uğuruna ses çıkarılmamasının ülke çarpıklarından biri olduğunu,

nereden bilsin traktör fabrikaları?

Onlar Almanya'da, Hollanda da gibi kullanıldığını varsayıyorlar.

Saf herifler,

Enayiler,

Gelsinler de bizde uyanıklığın ne olduğunu öğrensinler.

 

ALLAH aşkına, bir günden bir güne bu milli felaket haline gelen traktör kullanımına düzen vermek siyasilerin aklına gelmez mi?

Siyaset diyorum, bürokrasi demiyorum.

Traktörlerin amaç dışı kullanımını yasaklamak, hangi memurun haddine?

Sonuçta, köylüde oy, politikacıda seçilme kaygısı, ülkede geri kalmışlık oldukça, bu düzen devam eder gider.

Yapılacak şey, traktörü görenlerin tedbirini bizzat almalarıdır.

HAYIR diyen varsa, vasiyetini yazadursun.