KURBAN

Dinen zengin sayılanların bayramlarda kurban kesmesi, İslamiyet?in geleneklerindendir.

Ev bahçeli ise, kurbanlık bir hafta on gün evvelden alınır. Özel beslenir. Bayram sabahı kurdelelerle süslenir. Kına yakanlar da olurdu.

Apartmanda oturanlar, ya bahçesi olan tanıdıklar arar veya kalorifer dairesini bir iki günlüğüne ahır olarak kullanırdı.

Sonrasında bayram sabahı kasap beklenir. Genelde gecikse de, ?çengeli bıçağı? görenin kızgınlığından eser kalmaz.

Aldığı vekaletle işine koyulan kasabı seyredebilenler olduğu gibi, arkasını dönenler de olur.

Etin paylaşımı ve ilk kavurmalar malumunuz.

Yakın tarihe kadar kurban kesenlerin başından geçenler üç aşağı beş yukarı anlattığım gibidir.

?Yakın tarihe kadar? diyorum, zira ?kurban? kelimesinin yorumunda günün koşullarına cevap verecek değişiklikler yaşanmaya başladı.

İlahiyat profesörlerinin bir bölümü, saygın ilahiyatçılar ve kendilerini dinletebilen hocaların bir kısmı ?kurban?ın sadece ?kan akıtmak? olmadığını söylemeye başladılar.

Kurbanın ?sevindirmeye yönelik hayır işi? olduğu üzerinde yorumlar yapılıyor.

Yetime, yoksula, hastaya, darda ve yolda kalana ulaşmanın da bir ?kurban? görevi olacağını söyler ve yazar oldular.

Bu görüşe dayalı, bazı dernek ve vakıflar ?kurbanlara? talip oluyorlar.

Tespit ettikleri miktarı hesaplarına yatırdığınızda adınıza kurban kesebilecekleri gibi, isterseniz bağış hanesine yazacaklarını ilan ediyorlar.

Mehmetçik, lösemili çocuklar, zihinsel yetersiz çocuklar, kimsesizlere yardım, diyanet vakfı...

Veya öğrenci yurtları, Belediye aşevi, kuran kursları, öğrenci yurtları, Türk Hava Kurumu ... gibi.

Kimisi sevabının ?daha bir yerine ulaşacağına? inandığı, kimisi de telaşından kaçtığı için bu yolu tercih edenlerin sayısı seneden seneye artmakta.

Konu üzerinde yorum yapacak değilim ama,

Sokaklarda, parklarda, çoluk çocuğun gözü önünde, acemiler tarafından kesilen hayvanların acılarını gördükçe isyan ettiğimi belirtmek isterim.

Yine yakın tarihe kadar ?Hac mevsiminde? kesilen hayvanların buldozerlerle ?kuma gömülmesinin? beklenen sevapla ilişkisini bir türlü bağdaştıramadığımın da altına çizerim.

Fakir olan İslam ülke vatandaşlarının bu etlerden yararlanması için yüzyıllardır bir ulema yorumunun, getirilmemesini de anlayabilmiş değilim.

Benim güzel dinimin ?bağnaz? olmadığını, israfa kapalı ama ?yardıma açık? olduğunu bilirim.

Ne çekiyorsa yorumlayanların kifayetsizliğinden ve dayatmalardan çektiğine de inananlardanım.

Neyse, konuya dönersek ve, ?sen ne yaptın? derseniz,

?Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı?nın Bolu şubesine teslim ettim? derim.

Bayramınız kutlu, kurbanlarınız kabul olsun.

PATRONA DESTEK

Şu anda Boluspor?a para akıtan ?park yerleri? özelleşecekmiş.

Başkan Yardımcılığım zamanında denendi ve olmadı.

Sayın Başkan o zamanlar meclis ve encümende olduğu için iyi bilir.

Özel sektör kar edecektir.

Para kazanmak için ?hoşgörüsüz? davranır.

?Kelepçe takmada? tereddüt etmez.

Araç sahibi ile yaşanacak sürtüşmelerin önüne geçme olanaksızdır.

Bildiğim kadarı ile kanunsuzda.

Belki gelirde biraz artış olur ama, karşılığında:

- Vatandaş öfkesinin faturasını Belediyeye keser.

- Başkanın ? kulaklarının çınlaması? hiç dinmez.

- Küfürlerin bini bir paraya gider.

- Sonunda vazgeçilir. Ama,

Enkazını kaldırmak kolay olmaz.

bolununsesi olarak hatırlatalım dedik.

?Uyaran olmadı? demesinler diye.