HER GÜN BAYRAM OLSUN

Sultan Alaaddin?in beldesinde ekonomik sıkıntı yaşanmaktadır. Ancak kıtlık mıtlık dinlemeyen Necibeddin Hoca beldenin ayak topu oynayan takımına akçe toplamaya çıkar. Lakin kıtlıkta olsa insanlar bir bayram yaşamaktadırlar. Herkes elindekini avucundakini çıkarır verir. Bayram bereketinden olsa gerek, kıtlık bir anda bolluğa döner.

Hoca, Sultan Alaaddin?e döner ?Sultanım bu kıtlıkta bu bolluk hayırdır? der.

Sultan Alaaddin;

Ne bolluğu Hoca Necibeddin im, bayram yapıyoruz ya, bereket ondan, deyince ayak topu oynayan takımına yapacağı krampon-ül deccal-ü uryan takviyelerini düşünen Necibeddin Hoca?nın gözleri parlar ve;

Sultanım, emir buyurun her gün bayram olsun der.

***

ÜÇ BÜYÜKLER

Sultan Alaaddin?in hükümranlık sürmüş olduğu belde de,bazen memleketinin eşeği Karakaçan a bazense, mersedeşeğine binip şehre inmekte olan Necibeddin Hoca, belde sakinlerini görünce seslenmiş.

-Ey ahali ben şehre iniyom, benden getirmemi istediğiniz bir şey var mı? diye sormuş.

Etrafını saran belde sakinleri teker teker isteklerini sıralamışlar.

-Necibeddin Hocam bana Galatasaray getir.

-Hocam, bana Fenerbahçe?yi getir.

-Bana da Beşiktaş?ı getir.

Belde sakinleri görmedikleri ama görmek istedikleri çeşitli isteklerini arka arkaya sıralamışlar.

Necibeddin Hoca, mersedeşeğine binmiş. Emniyet kemerini takmış ve yola revan olmuş. Akşama döndüğünde kendisini sabırsızlıkla bekleyen belde sakinleri etrafını sarmış.

-Hocam hani Cimbom?

-Benim Kara kartalım nerede?

-Hani benim Sarı Kanaryam? Dediklerin de Hoca Necibeddin taşı gediğine koymuş.

AKÇEYİ VEREN ÜÇ BÜYÜKLERİ GÖRÜR demiş.

***

KIYAMET

Yılların verdiği yıpranmışlık nedeniyle beldenin ayak topu oynayan takımının çatısı devamlı su akıtıyormuş. Günün birinde Sultan Alaaddin, mutasarrıfla beraber Necibeddin Hoca?ya gelmişler ve;

-Necibeddin Hoca bilgin var görgün var. Bu ayak topçularının çatısı devamlı su alıyor, onarırsan sen onarırsın, camia olarak seni destekleriz demişler.

Çatıyı onarma görevi alan hoca, bir hızla merdivenleri çıkmış ve bilgisiyle görgüsüyle beldenin ayak topu oynayan takımının çatısını onarmış. Ancak öyle bir noktaya gelinmiş ki, dün sadece çatıyı onaralım diyen belde sakinleri:

-Biz güngörmüş bir beldeyiz bize böyle yerlerde oturmak yetmez, eski günlerimizdeki gibi şaşalı yerlerde olmak istiyoruz, biz de destek veririz demişler.

Merdiveni dayamışlar ve,

-Hadi Necibeddin Hocam deyip sırtını sıvazlamışlar.

Hoca merdivenin yarısına geldiğinde, merdiveni tutup destek verenler günlük konuşmalara dalmışlar, hoca bir ara sendelemiş ama düşmemiş. Ancak aşağıdakiler merdiveni bırakıp,

-Hoca Necibeddinimiz, BÜYÜK KIYAMET nedir, KÜÇÜK KIYAMET nedir, diye seslenmişler.

Boşta kaldığı için sallanan merdivenden düşmekten son anda kendi çabası ile kurtulmaya çalışan Necibeddin Hoca aşağıya seslenmiş,

-Sultanım, mutasarrıfım, hani bir ara düşüyordum ya, o küçük kıyametti. Eğer istediğimiz yere çıkamazsak, kucağınızda görürsünüz Boluspor gibi BÜYÜK KIYAMETİ demiş.

***

BİZE DE UĞRARDI

Necibeddin Hoca işini gücünü, çoluğunu çocuğunu bırakmış, beldesinin ayak topu oynayan takımına akçe toplamak için koşturmaktadır. Az veren candan çok veren maldan deyip akçe yardımı yapanlarda vardır, Necibeddin Hoca?nın geldiğini duyup elsiz ayaksız kaçanlarda.

Bir gün Sultan Alaaddin beldenin mutasarrıfı Ali Paşa ile oturup kahvelerini yudumlarken, Necibeddin Hoca?ya kızan birkaç kişi,

Sultanımız, Mutasarrıfımız, şu Necibeddin Hoca var ya akçe toplamak için her tarafı dolaşıyor çok geziyor deyince,

Sultan Alaaddin ayağa hışımla kalkmış ve:

Bre densizler! Hoca Necibeddinimize niye çok gezer, herkesten akçe ister diye kızarsınız, iftira edersiniz, şayet çok gezseydi herkesten akçe isteseydi, kendisine akçe için hayır demeyeceğimizi bilen hocamız, bana ayrı mutasarrıfımıza da ayrı uğrardı .Demiş

***

BAŞINI UNUTMASIN

Günün birinde mersedeşeğini binip Boluspor?a para toplamak için beldeyi dolaşmaya çıkan Necibeddin Hoca, yolda Sultan Alaaddin?le karşılaşmış, selamlaşmışlar.

Necibeddin Hoca:

Sultanım, bizim ayak topu oynayan beldenin takımına takviye gerekiyor, ayrıca masraflarda arttı, akçe toplamaya çıkıyorum, sizin de hatırınızı ilerde soracağım inşallah. demiş.

Sultan Alaaddin ayrılırken yanındakine dönmüş sessizce;

-Ağa, bu Necibeddin Hoca?ya selam veren borçlu çıkıyor, derken Necibeddin Hoca da Sultan Alaaddin?in yanından ayrılmış ve mersedeşeğini büyük bir şirketin önüne çekmiş. Pencereden bakmakta olan şirket sahibi Necibeddin Hoca?yı gördüğü anda telaşlanmış. Sekreterine,

Kızım Hoca Necibeddin geliyor, şimdi donuma kadar alır, beni yok de demiş.

Şirket sahibinin pencereden geri çekilmesini hoca görmüş. Necibeddin Hoca?yı şirketin sekreteri karşılamış.

-Hocam, hoş geldiniz ama Patron biraz önce dışarıya çıktı. Deyince durumu çakan hoca sekretere,

O patronuna söyle bir daha dışarıya çıkarken kafasını da yanına alsın. Demiş.