Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

BOLULU CHAİR

Muharrem Demirel

    13 Nisan 2009

    Boouuuk. This is a book.

    Penciiiiiil. This is a pencil.

    Böyle başladık biz ingilizceye.

    Ortaokul, lise, Yüksek okul, senelerce okumuşuz.

    Okumuşuz da;" Çay sıra gitmişiz yol sıra gelmişiz."

    Tık yok!

    Olur ya; arıza Milli Eğitimin Sisteminde değil, belki bizim sistemdedir."Kendimizi bir sınayalım."Dedik.

    Yaşıtlarımdan üç dört kişiyi çay içmeye davet ettim. Sohbet arasında, ezberlediğim İngilizce metini arkadaşlarıma yönelttim.

    -How are you?

    -Eyvallaaaah Hoca! Guuut guut! Sen nasılsın?

    -Fine! thank!

    Buraya kadar iyiydi. Anlaşmıştık ve zekâda sıkıntı yoktu.

    How is it with your wörk? Has the economical crize influenced you?

    (İşler nasıl? Ekonomik kriz sizi de etkiledi mi? Diye soruyorum)

    Tık yok!

    Ardından ikinci ingilizce cümlemi patlattım.

    How are you, and your family now a days?

    (Bugünlerde nasılsınız. Eşiniz ve çocuklar nasıl? Diye soruyorum)

    -Ne diyon Hoca! Kafayı mı yedin. Biz Türkçeyi zor anlıyoz, sen ingilizce gonuşuyon.

    "Şükürler olsun Yarabbi! Saflık bende değil sistemdeymiş"Diyorum ve rahatlıyorum.

    Bunları niye anlattım?

    1942 yılından beri babadan toruna bugünlere gelen, TUNCAY KONTRAPLAĞIN bugünkü temsilcisi olan dürüst ve çok çalışkan bir yaradılışa sahip, Değerli Kardeşim Şura ÖZTUNCAY dan bir davetiye aldım.

    Ortağıyla "Line chair" adını verdikleri bir mağaza açıyorlarmış.

    Önce fabrikaya gittim, gezdim.

    İmal ettikleri sandalyeleri, masaları görünce bir Bolu lu olarak gururlandım.

    Her şey mükemmel. Yaptıkları, o televizyonlarda reklâmı yapılan sandalyelerden daha kaliteli ve daha modern.

    Açılış günü mağazayı gezdim.

    Senelerce okuyupta öğrenemediğim CHAİR in, BOLULUSU göğsümü kabarttı. "Bilmek başka, yapmak başka"gerçeğinden yola çıkarak bizlere sunan Şura ÖZTUNCAY Kardeşimi kutluyorum.

    Bazı şeylerin söylenerek değil yapılarak gösterilmesi gerektiğini ispatladıkları için.

    SİT DOWN PLEASE ile CHAİR lerin bir arada ancak bu kadar güzel olabileceklerini gösterdikleri için.

    Haaa!

    CHAİR ler böyle güzel ve kaliteli olursa, şakır şakır İngilizce konuşurmuyuz?

    Onu bilmem. Ama şunu bilirim;

    Yabancılara şakır şakır Türkçe konuşturur bizim BOLULU CHAİR.

    -Hoca, "CHAİR" i anladık, sandalye olduğunu biliyoruz. Peki, "Line" ne? Diye soracak olursanız.

    Valla onu bilmiyom, öğreniyom.

    Ayrıca bu cıhairlere siddown yapması çok bitiful oluyor. Otururken de Milli Eğitimin bu bozuk sistemine bir başka okunuyor.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak