BolununSesi; Halkın Gazetesi

Şener Hoca

Muharrem Demirel

    28 Haziran 2014

    Şener Çakar Hocam Boluspor'un 1965 te kurulan kadrosunda yer almış bir büyüğümüz.

    Amatör takımlar üzerinde emekleri var.

    Sonra uzun seneler Boluspor'un alt yapısında da çalıştı.

    En zor şartların sürdüğü zamanlarda yokluk içersinde hizmetler verdi.

    Sonra da köşesine çekildi.

    Birkaç dönem alt yapıda beraber çalışmış olduğumuz Şener Hocamla

    2013-2014 sezonu Veteranlar Turnuvası'nda rakip olduk.

    O, Öz Yapı futbol takımının başında bir 'büyük' olarak çıktı. Ben de biraderin takımı Anahtarcı Eminspor'un başında...

    Ve final maçında karşı karşıya geldik

    Maç öncesin de yanına gittim, elini öptüm başarılar diledim.

    Maç sonun da, o dönemki alt yapı oyuncularının orada olanları ile fotoğraf çektirirken, (Yetiş, Ferudun, Bahadır, Bülent, Serhat, Volkan) kendisinden çalışmış olduğumuz dönemde ki pek çok hatıramızdan bir kaçını yazmak için izin istedim.

    Allah ileri de bir kitap çıkarmayı nasip ederse, içinde olacaklardan bir kaçı...

     

    BALIKÇI OLSUNLAR

    1997 – 1998 Sezonu

    Başkan Sayın Yılmaz Becikoğlu

    Ben de Şener Hocamla beraber alt yapıda çalışıyorum.

    O sezon olmaz oldu, yönetim alt yapıya Gençlik Spor İl Müdürümüz Sayın Saip Garipoğlu'nun da desteği ile Aladağ İzcilik Tesislerinde kamp yapma imkanı verdi.

    Aldoğan Hocamızdan gördüklerimizi de aynen alt yapıda uyguluyoruz.

    Yani sabah bir idman, öğlen bir idman,akşam bir idman...

    Aralarda da futbolcuların iyi dinlenmeleri lazım.

    Kampın ikinci günü öğle antrenmanından sonra kesin istirahat yapılması gerektiğini söyledik.

    Bir ara odaları kontrol için malzemeci Ramazan'ı (Kunta) gönderdim.

    Bir müddet sonra telaşla geldi:

    -Hocam Bahadır ve Yetiş yoklar!

    Hemen araştırmaya çıktım.

    Gölün kıyısına doğru geldiğimde ne göreyim.

    Başta Şener Hocam, yanında Yetiş ve Bahadır...

    Yarı bellerine kadar göle girmişler, ellerinde 10 Kilogramlık ağ...

    Balık tutuyorlar.

    Seslendim:

    -Şener Hocam oldu mu, kesin istirahat vermedik miydi?

    -Ne gızıyon Muharrem Hocam, hayat dersi veriyom görmüyon mu?

    -Nasıl hayat dersiymiş bu Hocam.

    -Sen bunlara futbolcu olma garantisi verebiliyon mu?

    -Hayır!

    -İşte ben futbolcu olamazlarsa balıkçı olsunlar diye uğraşıyom.

    Böyle demişti Şener Çakar Hocam.

    Ama onlar

    Futbolcu da oldular, balıkçı da oldular,

    Ama her şeyden önemlisi, iyi bir birey iyi bir insan oldular.

     

    Yatıyogalkıyo bana da dua ediyo...

    Alt yapı da Şener Çakar Hocamla ikimiz çalışıyoruz.

    Bir gün dedi ki:

    —Mustafa Esmer Hocanın oğlunun sünnet düğünü var gidelim mi?

    —Gidelim ama arabama içkili kimseyi bindirmem sen de içmeyeceksin.

    —Tamam

    Bindik arabaya önce mevlit dinledik, daha sonra arabalara bindik kalabalık bir konvoyla Gölcük yolundaki şimşirlik denilen mevkiye gittik.

    İçkiler çıktı millet içiyor, Hocamla biz yan yana oturup oynayanları seyrediyoruz.

    Bir ara Şener Hocam kayboldu.

    Şöyle bir baktım şimşirliklerin arasından sesler geliyor.

    Baktım Şener Hocam da aralarında; viski içiyorlar.

    Yani Şener Hocam da, "Ganıcoraltıyo, sıhhate iyi geliyo" dediği viskiye dayanamamış, bana verdiği "içmeyeceğim" sözünü unutmuştu.

    Çaktırmadan yerime geçtim ilerleyen saatlerde kalabalık dağılmaya başladı. Şener Hocam da sessizce yanıma geldi. Ve

    —Hadi biz de gidelim. Dedi.

    Kendisine

    —Hocam kalabalık dağılsın sonra gideriz, bunlar sarhoş ne yapacakları belli olmaz. Diyerek cevap verdim.

    "İçmeseler olmaz sanki ne bulurlar ki bu içki de?" dedi masum masum...

    En son arabayı da gönderdik hocam geldi yanıma oturdu. "Hocam arabanın altı alçak buralarda engebeli şimdi yere değer ben yukarıya çıkayım sen orada binersin" diyerek kibarca indirdim.

    Yukarıya çıktım ve arabamı Bolu'ya doğru sürerken bağırdım:

    —Hocam sözünü tutmadın Allah seni korusun tabanlarına kuvvet versin.

    Şener Hocam o alacakaranlıkta kimse arabasına almamış ve Karacasu'ya kadar yürümüş ve de Kaplıca Birlik arabalarına binerek Bolu'ya dönmüş.

    Yürümek mi aklını başına getirdi, yoksa yolda bir evliyaya mı denk geldi bilmem ama

    O günden beri Şener Hocamız, "ganıcoraltıyo, sıhhate iyi geliyo" dediği viskiyi içmiyo.

    Ya ne yapıyo?

    Beş vakit namaz gılıyo, yatıyo, galkıyo bana da dua ediyo...

     

    O zaman böyle yazmışız,

    Şimdi Şener Hocam, "Allah nasip ederse sıra Hac' da" diyo.

    1998

                                                                                                    

                                                                                 

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak