Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Terzi Muzaffer Tekkesi

Muharrem Demirel

    20 Ağustos 2011

         Boluspor eski yöneticilerinden Terzi Muzaffer Ağabeyimizin vefatı dolayısıyla, kendisini anılarıyla yadetmek adına, gazetemiz yazarlarından Muharrem Demirel'in 14 Ağustos 2000  tarihindeki Bolununsesi Gazetesi'nde yayınlanan yazısını aynen tekrar yayınlıyoruz.

        Bolununsesi Gazetesi olarak Çetinkaya Ailesi'ne başsağılığı diliyoruz.

          Terzi Muzaffer Tekkesi
          Bolununsesi Gazetesi (14 Ağustos 2000)  
     
         İmdikten damıta damıta söylemişler atalarımız söyleyeceklerini...
        "Bir söylemişler pir söylemişler" diyeceklerini... Tabir-i caizse, laflarını gediklerine oturtmuşlar. Şu sözlerdeki inceliği, manayı lütfen biraz araştırır mısınız? Üzerinde biraz durur musunuz?
        "Mahkeme kadıya mülk olmaz"
        "İki koç başı bir tencerede pişmez"
        "Mazlumun ahı indirir şahı"
        Demişler de demişler, ne demişlerse doğru söylemişler.

         Haa... Bir de demişler ki;
         Hacı hacıyı Mekke'de
         Hoca hocayı Tekke'de,
         Sarhoş sarhoşu meyhanede, bulurmuş. Bu söze bir eklemede ben yaptım dedim ki;
       İdareci idareciyi
       İktidarı muhalefeti
       Boluspor'la ilgili sohbeti
    arayanda; "Terzi Muzaffer" de bulurmuş.
       Uydu mu?
       Anlamam!
       Uysa da(!)yazdım, uymasa da...
       Bolu'da öyle mekanlar var ki; sanırsınız ki siyasi parti.
       Ama değil. Dükkan dolup taşıyor, sohbetler yapılıyor, insanlar haz duyuyor, belli ki; bir BİLENler buralarda çokça bulunuyor.
        Böyle mekanlar çok her gruptan da var.
        Hallerince halleşilen, dertlerince dertleşilen mekanlardan biri de Muzaffer ÇETİNKAYA'nın dükkanı, Nam-ı değer "TİN TİN" ya da "TERZİ MUZAFFER"
        Boluspor'la ilgili teorilerin oluştuğu, teorisyenlerin buluştuğu, yaşaması gereken bir mekan.
       Çalışan geline (!) ömür biçilen,
       Yeni geline elbise dikilen,
       Ve yeni gelinin,
        Etek boyunun uzaltılıp kısaltıldığı,
        Hamileliğin (!) seyrine göre de,
        Genişletilip daraltıldığı ender mekanlardan bence en önemlisi.
        Damatların, gelinlerin ve çocukların durumlarının değerlendirildiği, çocukların okul vaziyetlerinin gözden geçirildiği, kulak çekilmesi gerekenlerin gayri resmi olarak görüşülüp, "kararsız" kalanların yönlerini tesbit ettikleri, kısacası; bir bilenlerin bir arada olduğu, Boluspor'un yaşatıldığı bir merkez.
        İktidarda olanlar burada.
        Muhalefette kalanlar da burada. Belli ki buraya gelenler, Yahya Kemal'in aşağıdaki dörtlüğünü iyi ezberlemişler.
       İkbale geçen hayli taraftan övülür,
       İhbare düşende hayli taraftan sövülür.
       Ahir övülen, öven söven birlikte,
       Hep aynı değirmende karışmış dövülür.
      
       Ne mi demek istiyor.
       Tam günümüze uygun bir dörtlük. Araştırmak, manasını öğrenmekte okuyucuya kalmış. Yani... Ben anlamam. 
       Her neyse önemini anlatabildik mi bu mekanın bilmem. 
       Geçerken bir mesaj ver Bolu'ya yayılsın,
       Bilgimi lazım anında alırsın.
       Tabelada eğer "TERZİ MUZAFFER" yazmasa,kendisi tanınmasa 
       Sanki "CIA" sanki "MOSSAD"
       Ya huu Hoca,
      " Boluspor Yılmaz BECİKOĞLU Tesisleri ne güne duruyor."  Derseniz, bende derim ki; Orası çözüm merkezi ama teorilerin oluştuğu yer burası
       "Kullanmasını bilmeyenlerin elindeki silah, düşman elinde sayılır" diyor bir Amerikan atasözü.
       Bu da devamlı hatırlanması gereken, sohbetler yapılırken iyi düşünülmesi gereken güzel bir söz.
       Bu mekan önemli, bu mekan öylesine özellikli ki, Boluspor'a idareci yetiştiren bir okul var mı?
        Yöneticinin görevlerini ve yine yöneticilerin iş bölümleri arasındaki sorumluluklarını anlatan kurum kuruluş var mı?
       Yok!
       Çünkü bazı şeylerin okulu yok, kitabı yok, defteri yok.
       Yaparak, yaşayarak, bakarak, görerek, öğreniliyor o bazı şeyler.
        Atasözleri ile başladık atasözleri ile cümlemizi destekleyelim öyleyse.
        Bir "YAKUT" atasözü diyor ki;
        "Yürüme bilmeyen yolu bozar"
        "Söyleme bilmeyen sözü bozar"
        "TERZİ MUZAFFER TEKKESİ" önemli. Bu tekke eğiten öğreten, bilgilendiren, şekillendiren mekan olmalı,
        Bu "TEKKE" kılı kırk yaran adalet dağıtan terazi olmalı,
        Bu TEKKE; eğri oturup doğru konuşan ölçü olmalı, burası örnek olmalı.
       Tekke ve Zaviyelerin 30 Kasım 1925 yılında kapatılma nedenlerinden en önemlilerinin;
        Halkı yanılttığı ve uyuşturduğu, dini aslına uygun değil, kendilerine uygun yorumladıkları da unutulmamalı.
       Yazdık yazdık ama inşallah vesveseye kapılıp şeytanın esiri olmadınız.
        Hani aklınıza gelmiştir belki; "Boluspor buradan mı yönetiliyor" diye.
       Tövbe !
       Öyle bir niyetle yazmadık.
       Bu mekan düz ayak oluşundan mıdır, yoksa yakınımızdaki çay ocağından gelen çayın mükemmel oluşundan mıdır bilinmez gelen gideni çok, dolayısı ile bu mekan Boluspor'un merkez şubesi o kadar. Seversiniz sevmezsiniz, istersiniz istemezsiniz, bana doğru gelen size yanlış da gelebilir, onu bilemem.
       Kısacası silahı iyi kullanmak kaydı şartıyla TERZİ MUZAFFER TEKKESİ yaşamalı, yaşatılmalı. Çünkü Boluspor'un nabzı burda atıyor.
        Böylesine önemli olan TEKKE'nin en güzel ve göze en hoş gelen yerine de İMAM GAZALİ'nin "CEVİZ KABUĞUNU KIRIP ÖZÜNE İNEMEYEN, CEVİZİN HEPSİNİ KABUK ZANNEDER" sözü de asılmalı ki, TEKKE'nin ruhuna uysun.     
        
       
     

      
        

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Dün, dünle beraber gitti cancağızım; bugün yeni şeyler söylemek ( yapmak ) lazım.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak