BolununSesi; Halkın Gazetesi

Hocam Fenerbahçe maçı ne olur?

Muharrem Demirel

    27 Temmuz 2009

    m.demirel1071@hotmail.com

     

    Cuma günü Atatürk Stadyumu'nda antrenman varmış, gittim.

    Protokol girişinde ilk koltukta bir boşluk gördüm, yöneldiğimde Soner ÇAVUŞOĞLU ile göz göze geldik.

    -Hocam buyur!

    Şaka yollu;

    -Sen sakıncalısın kardeşim, mümkünse yan yana görünmeyelim" diyorum ve bazı dar kafalı, kaba, ilkel ve cahil insanlara ve kendisini tilki zannedenlere mesaj vermeyi de ihmal etmiyorum.

    Soner'in yanında oturan Sayın Mehmet ÖZBOSTANCI,

    -Gel Hocam gel. Otur yanımıza. Diye sesleniyor.

    Oturuyorum ve beraberce yapılan çift kaleyi seyrediyoruz.

    Takım için yorum yapmak erken ama bazı futbolcuların kaliteleri gözden kaçmıyor. Bireysel kalite geçtiğimiz sezona göre biraz daha iyi.

    22 kişi içinden birkaç kişi gözüme çarpıyor, biri CENGİZ, biri BİLAL diğeri LİKA...

    Ha bir de dünün santraforu, bugünün stoperi ÜMİTCAN BATMAN, bu sezon kazandıklarımızdan denilebilir. Tıpkı geçtiğimiz sezon oynatılmayan(!) İBRAHİM YAVUZ gibi.

    İlk 11'e yakın kadro denilebilecek sarı yeleklilere baktığımda, geçtiğimiz sezondan Atacan'ı, Ömer CUĞ'u, ERDEM'i ve BİLAL'i görüyorum.

    Geçtiğimiz sezondan iskelet kadromuzda 7-8 kişi olması ve bu iskelet kadroya 2-3, bilemedin 4-5 transfer yapmamız gerekirken, bunun tersi oluyorsa;

    "Bir yerlerde bir terslik var" diyorum kendi kendime.

    Antrenman devam ederken arkamdan bir ses duyuyorum; "Muharrem Hocam senin yanına oturabilir miyim?"

    Bakıyorum bizim Yasin.

    -Gel otur, nasılsa şu sıralar Baba ÇARIKCI ile yan yana oturamıyoruz, hiç olmazsa oğul ÇARIKCI ile yan yana oturalım" diyorum.

    Soruyor bizim Yasin;

    - Hocam Fenerbahçe maçı ne olur?

    -Bak Yasin ne Boluspor Fenerbahçe'ye rakip olur, ne de Fenerbahçe Boluspor'u kendisine rakip olarak görür. Bu maç ne sonuç açısından ne de oyun açısından Boluspor'a hiçbir şey kazandırmaz. Bireysel kaliteyi görme açısından da, taktiksel açıdan da bize fazla bir şey katmaz. Diyorum.

    Eğer böyle bir maç sezon başına yakın oynanmış olsaydı da, Boluspor'u da, Fenerbahçe'yi de teraziye koyup tartardık. Kaç okka geliyorlar anlardık.

    Ama genel hazırlık devresinden yeni çıkmış, günde 2 idman yapmış, çalışılan 12 günün ardından 3 gün izin verildikten sonra;

    5 hazırlık maçı yapmış, Fenerbahçe gibi hazır bir takımla maç yapmak Boluspor'a sadece hava kazandırır, taraftarı havaya sokar o kadar.

    Bu yazının yazıldığı saatlerde maç oynanmış olacak. İnşallah kendini taraftara beğendirmek isteyen, verilen aradan hemen sonra, vücutları yüksek tempolu bir müsabakaya hazır olmayan futbolcularımız, kendilerini zorlayıp sakatlıklara davetiye çıkarmazlar.

    Alınan sonuç, oynanan maçın kalitesi hiç önemli değil. Bu maç ne Fenerbahçe'yi Boluspor yapar, ne ne Boluspor'u Fenerbahçe...

    "Saraçoğlu Stadına hazırlık maçına değil lig maçına geleceğiz,"

    "Bir gün gelecek ben de Fenerbahçe'de oynayacağım,"

    "Boluspor'u da Fenerbahçe standartlarına taşıyacağım."

     Diyebildik mi, ilerisi için kendimize Başkan, yönetici, futbolcu olarak, taraftar olarak, basın olarak hedefler koyabildik mi?

    Görgümüzü, bilgimizi, tecrübemizi artırabildik mi?

    Gezebildik mi Kadıköy'ü, siz ondan haber verin. Boş verin maçı!

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak