BolununSesi; Halkın Gazetesi

Pazara kadar değil...

Muharrem Demirel

    16 Şubat 2015

    Pazara kadar değil...

    Abdullah Gerz Hocam ile birader Anahtarcı Emin'in dükkânında sohbet ediyoruz.

    Konu tabii Boluspor...

    Döndük dolaştık Boluspor Genel kaptanlığına geldik.

    İsimleri teker teker saydık,

    Bu görevi en iyi yapanların başına da İbrahim Çelik Abimizi koyduk.

    Bir süre sonra dışarıya çıktık,

    Daha Anıt Park'ın önüne varmadan Emin telefon açtı,

    Duyduk ki; İbrahim Çelik Abimiz sabahleyin vefat etmiş.

    Yahya Kemal Beyatlı'nın meçhule giden sessiz gemisine İbrahim Abimizde binmiş.

     

    Ben bir dönem çalıştım İbrahim Abi ile o genel kaptan, ben ise yardımcı antrenör idim.

    Duruşu ile ağırlığı ile

    Ne zaman ne konuşacağını bilen,

    Futbolcu eksenli değil, profesyonelliğin gereği ile hareket eden,

    Boluspor menfaatlerinden asla taviz vermeyen,

    Kıvırtmasını bilmeyen, nefsi ile hareket etmeyen,

    Lafı eveleyip gevelemeyen, inandığını dosdoğru söyleyen

    Doğrucu ve dürüst yapısı ile şahsına münhasır bir insandı.

     

    İbrahim Çelik Abimiz Boluspor'un 1966-67 sezonunda Boluspor forması ile tanışmış,

    Ve 1969- 70 sezonun da  1. Lige ilk defa çıktığı kadroda yer almış, 1972-73 sezonuna kadarBoluspor forması ile sayısız maçlara çıkmış idi.

    Aktif futbol hayatını tamamladıktan sonra ise, yönetici olarak Boluspor'a hizmetlerini devam ettirmişti.

    Ama sonraki yıllarda önce yöneticilikten, ardında tribünlerden çekilmişti.

     

    Zaman zaman yanına uğrardım...

    Son gidişimBoluspor'un fanatik taraftarlarından olan ve yanından hiç ayrılmayan Aşçı Hüseyin Bey ve Yaşar Yurdakul ile olmuştu.

    Çaylarımızı yudumlarken sormuştum;

    'Abi niye maçlara gelmiyorsunuz?'

    "Çok küfür ediliyor Muharrem Hoca, maçlara onun için gelmek istemiyorum" demişti.

    Sebep bu mu idi bilemiyorum,

    Ama söyleyemediği şeylerde vardı sanki...

     

    İbrahim Abi,

    Sen meçhule giden gemiye binip giderken, seni uğurlamaya gelenler seni anlattılar seni yaşattılar,

    Hatıraları tekrar canlandırdılar.

    Boluspor'a hizmet eden başkanlarımız, futbolcularımız, teknik adamlarımız, yöneticilerimiz, taraftarlarımız ve seni sevenler son yolculuğunda yanındaydılar.

     

    İbrahim Abi,

    Bolusporumuzun Başkanı Sayın Savaş Abak ve yönetici arkadaşları da orada idi.

    Ama

    Boluspor futbol takımını aradı gözlerimiz.

    Yoktular!

    Keşke olabilselerdi...

    Bir 10 dakika görünebilselerdi...

    Giden gelsek te gidiyor, gelmesek te...

    Ama geride kalanlara, camiamıza, 'Biz Boluspor ailesiyiz, biz biriz, iyi günde kötü günde beraberiz' mesajı verebilselerdi.

     

    Söylemeden geçemeyeceğim,

    Senin aramızdan ayrılışını 'Boluspor'un efsane futbolcusu İbrahim Çelik vefat etti' diyerek veren basınımız ve televizyonlarımızda gereken ilgiyi göstermedi.

    Sorarım;

    Ey basın, sizler nerelerdeydiniz?

    Sizde keşke gelebilseydiniz

    'Efsane' demiş olduğumuz Bolusporlu İbrahim Abimizin cenazesi için bir araya gelenlerden İbrahim Abi adına değil ama Boluspor tarihi adına birkaç anı birkaç fotoğraf alabilseydiniz.

     

    Ah Abim ah!

    Devir; 'Ye kürküm ye!' devri,

    Devir; 'Ol da soğan başı ol!' devri,

    Devir; insanlığın adamlıkla ölçüldüğü değil, para mevki ve makamla ölçüldüğü devir.

    Bu devirde ölmeyeceksin ve ikbalden düşmeyeceksin,

    Düştün mü yandın; ikisinde de hatırlamıyorlar, acımasızca gömüyorlar.

     

    İbrahim Abi,

    Cenaze namazı sonrası vakti olanlar, 'Bizim sevgimiz, pazara kadar değil, mezara kadar' dercesine Düzce'ye hareket ettiler.

    Cenazelerin müdavimi Yener Bandakçıoğlu Abimiz şoförlüğü bana verdi, sağıma geçti. Arka koltuğa ise Yunus Çufa abimiz ile Mustafa Hızarcı Hocam.

    Ta Düzce Şehir Mezarlığı'na kadar senden bahsettik,

    Futbolcu olarak 1. Türkiye ligine çıkmış olduğun, 1969-1970 sezonundan,

    Ve genel kaptan olarak çıkmış olduğun 24 Mayıs 1980 tarihinde İzmir'de oynanan Düzcespor şampiyonluk maçından...

     

    Ah abim ah!

    Hep ne diyorduk, ne öleceksin ne de düşeceksin, ikisinde de adamı gömüyorlar.

    Üzgünüz ama

    Yahya Kemal Beyatlı'nın, Sessiz Gemi şiirinin

    "Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!

    Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!" dizelerinin idraki içerisinde,

    Yanından hiç ayrılmayan, Aşçı Hüseyin Bey ve Yaşar Yurdakul, Emin Semercioğlu ve Mehmet İnceayan Başkanlarımız, Orhan Erdoğan ve de pek çok Bolulu ile beraber seni dualar ile ve anıların ile defnettik.

    Bu arada sayende, Düzce'de, Abdullah Özenir ve Doğan Köseer Hocalarımızı gördük.

    Mehmet İnceayan başkanımızın, "Muharrem Hoca,' Fani âlem Ahiret alem arası' yazılarını ihmal etme, İbrahim Çelik'ide ekle!" sözlerini aklımızın bir köşesine not ettik.

    Mekânın cennet olsun Abi!

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak