"Aile" miyiz "Gaile" miyiz?

 m.demirel1071@hotmail.com

 

Bizim ne padişah gibi fermanımız var, nede Lokman Hekim gibi dermanımız...
Yalnızca, aktan karadan alana, sazdan sözden anlayana mesajımız var o kadar.

 

 

 

Ey Boluspor Dostları(!)

Ey Boluspor'u karşılıksız sevenler(!)

Bırakın kişilerin peşinden koşmayı, bırakın Alileri Velileri Selamileri.

Bırakın "Ben"- "Sen"- "O" yu

 "Biz" deyin, "biz!"

Biz kimiz?

Başkanız, taraftarız, yöneticiyiz! Biz Boluspor Ailesiyiz!

Ama geldiğimiz noktaya bir bakın hele, "AİLE" miyiz, "*GAİLE" miyiz? Belli değil.

Camiamızın ortak menfaatleri yolunda, aklımızı koşturmamız gerekirken, ne yazık ki Boluspor hipodromunda nefislerimizi koşturuyoruz.

Veli Efendi Hipodromu'nda, jokeyler at sırtında sahiplerini koştururlarken, Boluspor hipodromunda ise Boluspor değil, kişiler koşturuluyor.

Birileri birilerinin üzerine bahis oynuyor sanki.

Ben size bir şey söyleyeyim mi; bu nefis yarışının sonunda, belki başarılı olanlar olur ama şunu kesinlikle biliyorum ki; Boluspor kolay kolay başarılı olamaz.

"Akşamdan Hacı Mehmet, sabah eskici Yahudi" tiyatrosunun oynandığı bu güvensiz ortamdan hayır gelmez.

Bucaspor maçı sonucu imiş geçiniz. Bilhassa ikinci yarı oynanan oyunun kalitesi imiş geçiniz.

Boluspor'un şu anki mevcut sıkıntısı, oynadığı oyun, aldığı sonuçlar mıdır sizce.

Bu maçı kazanmış olsaydık, tartışmalar bıçak gibi kesilecek miydi, dedikodular bitecek miydi?

Yoksa yeni bir olumsuzlukta yine gündeme gelecek miydi?

Bence gelir!

Futbolcu koşmuyorsa koşturulur, çalışmıyorsa çalıştırılır,

Yönetim para vermiyorsa verilir, verdirilir,

Ama sıkıntımız bunlar değil ki!

Çünkü kamuoyunda dedikodular var, güvensizlik var, bölünmüşlük var.

Ekip çalışmasına uygun ortam yok. Açık kapatma yok, açık arama var.

İMPARATOR denilerek kendisinden çok şeyler beklediğimiz ve başlangıçta yere göğe sığdıramadığımız,

Kendisine şiirler yazdığımız, şarkılar söylediğimiz hocamızın şu an içinde bulunduğu durumuna bakın.

Bakın ki; bu kaypak ortamda futbolcunun hocasına ne kadar güvenebileceğini tartın.

Sonra yönetiminde, hocanın da, futbolcunun da bu ortamda verimlerinin ne kadar olabileceğini anlayın.

"Ya hoca, gece bir yerlerin açık kalmış, sen rüya görüyorsun, durduk yerde ortalığı karıştırma, sıkıntı dert yok" diyorsanız mesele yok.

Ama "Polyanna"cılık oynayacaksak, bileceğiz ki bu ortam sürdüğü müddetçe sıkıntılar bitmez.

 Bu ortam sürdüğü müddetçe başarı devamlılığı gelmez!

Ne yapacağız?

Ya Hocayı içinde bulunduğu ikilemden, kafasındaki soru işaretlerinden kurtaracağız, futbolcunun da camianın da hocaya olan güveninin artmasını sağlayacağız.

"Hocamıza güveniyoruz yanındayız" diyeceğiz.

Ya da gereken neyse onu yapacağız.

Her ikisi de yapılmıyorsa, Boluspor hipodromunda sürprizlere bahis oynayacağız.

Bucaspor maçı mı?

Geçiniz!

Esas maç yukarıdaki satırlarda...

Esas maç, bu satırları yazan bende. Ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranamayacak kişi durumuna düşecek olan gönlümde...

Bayramlar kucaklaşmadır, bayramlar yakınlaşmadır. Bu bayramın Boluspor camiasının kucaklaşmasına, yakınlaşmasına vesile olmasını diliyorum.

 Türk-İslam Alemi'nin Ramazan Bayramı kutlu olsun.

*GAİLE; uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük