Yalan sığma Tanju Özcan !

       Yalan sığma Tanju Özcan !
       Çocukluğumuz Bahçelievler’de geçti. Şimdi halen Yener Bandakçıoğlu Ağabeyimizin evinin bulunduğu eski adı İstanbul Caddesi, şimdiki adı Muzaffer Işın Caddesi.
         Bu anlatacaklarımı Cumhur Bandakçıoğlu, Murat Ayhan, Murat Karatekin ve o günleri yaşayan bütün arkadaşlarım iyi hatırlayacaklardır. 
          Bizler henüz 10-15 yaş aralığında birlikte oynadığımız arkadaşlarınız arasında kendi koyduğumuz kurallarımıza harfiyen uyar ve uygulatırdık. 
          Örneğin küfürlü konuşana ve yalan söyleyene ceza verirdik. Bir süre aramıza oyuna almazdık. 'Eşekoğlueşek' kelimesi bile bizim kurallarımıza göre küfür sayılırdı. “yalana sığınma” diyeceğimize daha kestirmeden “yalan sığma”, veya “yalan gıvırtma” derdik. 
          Günümüze gelecek olursak, ne yazık ki küçücük kız çocuklarının ağzında bile küfrün bini bir para.
          Şimdi gelelim Başkan Tanju Özcan’ın yalan gıvırtmalarına, ya da yalana sığınmalarına… 
          Kendisi çocukluğumuzda bizim mahallede büyümüş olsaydı bu kadar yalancı olamazdı. Aksi halde bizim aramızda çelik çomak bile oynayamaz, dışlanırdı. 
          Daha önce de yazmıştım 
         “Yalan söylemek çok ayıptır Başkan” başlıklı 13 Ağustos 2020  tarihli yazı https://www.bolununsesi.com/haber/163300/-yalan--soylemek-cok-ayiptir-sayin-baskan-
        “Borcumu silsin demiyorum, Sadece banka hesaplarımdan icraları kaldırsın” diye ricacı oldum.
         Bahse konu olayla ilgili 28 Nisan ve 14 Mayıs tarihlerinde yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için iki kere yazarak kamuoyunu bilgilendirdim. Ve şöyle dedim; “…15 yıl boyunca ekmeğimle oynayan ve benimle uğraşan eski Başkan Alaaddin Yılmaz, 6 ay ceza evinde kaldığım süre içinde belediyeye olan 3-5 bin lira borcumu bahane ederek, banka hesaplarıma da icra koydurmuştu. 
          6 ay ceza evine girmem nedeniyle ekonomik olarak çok yıpranmıştım. Her şeye yeniden başlayacaktım ve yeni Belediye Başkanı Tanju Özcan’a; Başkan Yardımcıları Mansur Şen ve Feridun Yılmaz ile Meclis üyeleri Cumhur Bandakçıoğlu ve Asuman Şentürk Tekin aracılığı ile haber göndererek, “Borcumu silsin demiyorum, hapisten yeni çıktım. İşimi gücümü tekrar toparlayabilmek için banka hesaplarımdan icra takibini kaldırmasını istiyorum” diyerek ricacı oldum…” 
         Ben, borcumu silsin demiyorum. Sadece icra takibini kaldırması için ricacı olduğumu ve bunun için Başkan Yardımcıları Mansur Şen ve Feridun Yılmaz ile Meclis üyeleri Cumhur Bandakçıoğlu ve Asuman Şentürk Tekin’den yardımcı olmalarını istediğimi açık açık itiraf ediyorum. 
         Tanju Özcan ise meclis toplantısında çıkıp kendisinden ricacı oldukları için konunun bizzat şahidi olan bu dört isim başta olmak üzere bütün meclis üyelerinin huzurunda utanmadan sıkılmadan YALAN söyleyerek benim kendisinden belediyeye olan borcumu silmesini istediğim şeklinde düpedüz YALAN ifadelerde bulunuyor. Ve üstüne üstlük beni birde şantajcılıkla suçlama gafletine düşerek şahsıma karşı SUÇ işliyor… 
       “Lütfen yalan sığmayın” başlıklı 3 Ekim 2020 tarihli yazım https://www.bolununsesi.com/haber/163524/lutfen-yalan-sigmayin
         İmar ve Şehircilik Müdürü’nün bilgisayarına indirdiği çocuk pornosu (Kuvvetli delil var ki tutuklandı) ile yakalanmasının ardından, Belediye İş Sendikası Başkanı Sinan Ay’ın makamındaki mastürbasyon görüntülerinin savunulabilecek hiçbir tarafı olmadığı halde, yalakalıkta sınır tanımayan bazı yerel basın organları bunu bile savunmaya kalktı ya, söyleyecek söz bulamıyorum bunlara. İyi ki kurucusu olduğum Gazeteciler Cemiyeti’nden 25 sene istifa etmişim, bugün bunlarla birlikte GAZETECİ sıfatı ile anılmaktan utanç duyuyorum…
       Bolu’nun Belediye Başkanı Tanju Özcan çıkmış milletin gözüne baka baka yalan söylüyor. Sendika Başkanı olan Sinan Ay Belediye personeli değilmiş!
            
        Onca fotoğrafçıyı bir kenara atıp onların ekmeğine mani olmuyor musun?        

        Geçtiğimiz günlerde fotoğrafçılar toplanıp Başkan Tanju Özcan ile görüşerek pandemi nedeniyle evlenecek bütün çiftlerin Belediye Nikah Salonunu tercih edecekleri, buranın da fotoğraf ve video çekim işlerinin el altından ihalesiz olarak KS fotoğrafçılık’a verilmiş olduğunu duyduklarını dile getirerek, bu yanlıştan dönülmesini ve buradan her fotoğrafçının eşit şekilde yararlandırılmasını istemişler. Tanju Bey ise fotoğrafçılara da yalan söyleyerek, "biz nikah salonunun fotoğraf ve video işlerini kimseye vermedik" diyerek hepsini başından savmış. 
           Sonuç; Nikah için gün almaya giden çiftlerle KS fotoğrafçılık olarak anlaşma yapılarak 3-5 bin lira gibi rakamlar üzerinden parası peşin peşin alınıyor. 
           Şimdi otobüs üzerinde müzik yapan 3-5 kişi için, yerel müzik sanatçıları işsiz kalmış da onlara destek olmak için yalanı ile ajitasyon yapıyor. 
           Ya sen, onca fotoğrafçıyı bir kenara atıp onların ekmeğine mani olurken, fotoğraf işlerini sadece bir fotoğrafçıya peşkeş çekerken, onların işsiz kalacağını düşünmüyorsun da, 2-3 müzisyeni mi düşüneceksin! Biz bu yalanlarına çok alıştık artık Tanju Özcan. 
           Tanju Özcan olarak yine yalan söylüyorsun. 
           Yine yalana sığınıyorsun Tanju Özcan! 

         Kamuran Alagözoğlu