Yeni sezonun getirdikleri

      Yeni sezonun getirdikleri

         Geldi gitti derken 2017-18 Futbol Sezonu'na başlamış bulunuyoruz. Ancak gerek sezon başlangıcı, gerekse ilk maçımız beklentilerin aksine biraz sönük geçti. Eski tarihlerde Boluspor'un yeni sezona başlaması bir hayli görkemli olurdu. Futbolcular ve yöneticiler muayyen günde kulüp merkezinde toplanırlar oradan taraftarlarda arkalarında olmak üzere Belediye Bandosu eşliğinde Anıtpark'a doğru yürüyüşe geçerlerdi. Bu yürüyüşe taraftar topluluklarının da katılması yürüyüşe ayrı bir hava verirdi. Son yıllarda bu güzel adetten vazgeçildiğini gözlemliyoruz. Elbette ki bunun hesabı yöneticiler tarafından verilecektir. Bu yıl ki açılışta da böyle güzel noktalar göremedik. Elbette ki varsa sorumlu yönetim kuruluna, dolayısıyla Başkanımız Necip Çarıkçı'ya aittir.

      Yeni sezon yukarıda belirttiğim olumsuzluklara göre pazar günü Bolu- Giresunspor lig maçıyla başladı. Stadyumda fazla bir seyirci kalabalığı yoktu. Halbuki gerek sezonun açılışı ve gerekse sahamızda oynayacağımız ilk resmi maç olmasına rağmen ben şahsen stadyumda geniş bir seyirci kitlesi bekliyordum. Artık idarecilikten elimizi ayağımızı çektiğimiz için bu konular fazla ilgimizi çekmiyor. Gerek kapıl tribün, gerek açık tribün maç saatine kadar bir hayli boştu. Benim gibi eski yöneticilerimizden Mali Müşavir Ahmet Özmen kardeşim de stada önceden gelenlerdendi. Daha sonra bize Başkanımız Necip Çarıkçı da dahil oldu. Uzun süre bu üçlü yan yana oturduk ve hatıra fotoğrafı çektirdik.

      Zamanı geldiğinde Boluspor'un anlı şanlı günlerinde şeref tribününü dolduran muhterem büyüklerimizin hiçbiri görünmüyordu. Biz böylece Ahmet Özmen ve Necip Çarıkçı kardeşlerimizle derdimize yanarken, maç saati de yaklaşmıştı. Demek ki bu büyüklerimizde Boluspor sevgisi bir sevgi kalmamıştı. Onlar yapmacık Bolusporlulardı. Neyse benim bu haftaki izlenimlerimde yazmak istediklerim, maça kimlerin gelip kimlerin gelmediğiydi. Başta Sayın Valimiz Aydın Baruş hiç gözükmedi. Sayın Vali gözükmeyince, Sayın Vali Yardımcılarımız da yoktular. Adli erkandan bir kişi bile yoktu. Her halde FETÖ olayları dolayısıyla dosyalardan başlarını kaldıramıyorlardı. Tugayımızdan ve Jandarmamızdan komutanları da gözlerimiz aradı ama onlarda yoktu. Son yıllarda Boluspor yönetimi ile çok samimi ilişkiler içinde bulunan Belediye Başkanımız da görünmesi ile birlikte kaybolması da bir oldu. Benim asıl üzerinde durmak istediğim seyircimizin de ilgisizliği oldu. Böyle bir başlangıç Bolusporumuz'a yakışmadı. Nitekim maç kimseye zevk vermedi. Sonunda da kendi sahamızda verilmemesi gereken bir puanı rakibimize hediye etmiş olduk.

      Maçtan önceki ve maçtan sonraki hocamız Fuat Çapa beyanatlarına da pek anlam veremiyorum. Çünkü Sayın Çapa geçen yıl bütün bir sezon Boluspor'un teknik direktörlüğünü yaptığı gibi, bu sezonun başından itibaren de tüm transferlerin sorumluluklarını taşımaktadır. Şimdi hocamızın kalkıp da 'Henüz eksikliklerimizi var. Geçen seneki hastalıklarımız devam ediyor” demesini bir türlü kabullenemiyorum. Benim bu konularda, yani teknik konularda kalem oynattığım görülmemiştir. Ancak, hocanın beyanatlarına üzüldüğüm için bu cümlelerini yazmaya mecbur oldum. Şimdi yapacağımız iş en kısa sürede hocanın ve yönetimin dikkatini çekmek, olumlu noktalarda el birliği sağlamaktır. Yoksa zaman hiç de lehimize işlemez.

       İmparator ve Belediye Başkanı

       Bu kadar yıl futbolun içinde, Boluspor'un en başarılı yıllarında kulüp başkanlığı yapmış olmama rağmen, müstafi Milli Takımlar Direktörü Fatih Terim'in ne zaman, 'Milli Takımlar Teknik Direktörü, Türkiye Futbol Direktörü” gibi unvanlar aldığını bilmiyorum. Ayrıca adına 3-4 tane stadyum yaptırıldığını da okuyorum. Yani bu arkadaşımıza, 'Allah yürü ya kulum” demiş. Türkiye'de O'nun kadar yüksek maaşlı bir başka kişi bulmakta zor. Aylık 980 bin TL. maaşını da kimlerin verdiğini bilmiyoruz. Ayrıca sözleşmesine konulan cezai şartın miktarının da kim tarafından tespit edildiğini de anlamak mümkün değil. İşte bu anlı şanlı dünya çapındaki teknik direktörümüz Türk Milli Takımı'nın başında ıvır zıvır oynadığımız maçlar sonunda 1-2 puan almamızın takdiri ile yine başımızın üzerinde oturmaya devam etti. Kendiliğinden istifa etmesi sonucu yine yüksek rakamlı bir cezai şart ortaya çıktı. Öyle böyle bir rakam da değil, TFF'ye tam tamına 7,6 milyon Euro'ya patlayacakmış. Oh ne ala, verene de alana da hayırlı olsun.

        Yukardaki fotoğrafta iki eli ceplerinde sanki teftişe gelmiş müfettiş gibi poz veren İmparator'un saltanat günlerinde, Belediye Başkanımız ve maiyeti erkanı tarafından el pençe divan karşılanışı ve bilgi arzını görüyoruz. Bakalım bu sahneler hangi günler tekrarlanacak? Benim bildiğim Belediye Başkanımız bir daha böyle bir fotoğrafa konu mankenliği yapmaz.

                                               Yener Bandakçıoğlu