Yuva Köyü Mezarlığı'nda Yener Abi saltanatı

      Yuva Köyü Mezarlığı'nda Yener Abi saltanatı
        Cumartesi günü partimizin ağır toplarından Cemal Özsoy'un babasının cenaze töreni için yıllar sonra tekrar Yuva Köyü'ne gittim. Eski tarihlerde CHP Merkez İlçe ve de il başkanlığı görevlerim sırasında şehir ve köy ayırt etmeksizin bütün Bolu'yu taradığımı sevgili hemşerilerim iyi bilirler. Ancak son yıllarda cenaze törenlerinde fiziki rahatsızlığım dolayısıyla pek bulunamıyorum. Ayak ağrılarım namaz kılmama ve de bakımsız köy ve şehir mezarlıklarına gitmeme mani oluyor. Geçtiğimiz Cuma partimizin hizmetkarlarından eski Merkez İlçe Başkanı Cemal Özsoy'un (Cemal Hoca)  Muhterem Babası Muhsin Özsoy'un cenazesi için Yuva Köyü'ne gittim. Yol arkadaşım olarak ve de arabamı kullanması için yine değerli kardeşim Hüseyin Serin'in şoförlüğünü ayarlamıştım. Ancak hareket saatimiz yaklaştığında partimizin de cenaze için bir midibüs kiraladığını görünce ben de partili arkadaşlarımla birlikte bu midibüse bindim. 
      Yıllar sonra tekrar Yuva Köyü'ne gidiyorum. Orada eski hatıralarımı canlandırmaya çalıştım. Tabiatıyla aradan uzun yıllar geçtiği için fazla bir dosta rastlayamadım. Demek ki yıllar büyük bir hızla geçiyor ve de insanoğlu bu hızın karşısında bir şey yapamıyor. Eğer yanılmıyorsam geçmiş günler içinde Tabaklar Camimizin meşhur hocası Cemil Sözkesen'i de Yuva Köyü Mezarlığı'na defnetmiştik.  
       Köye çok büyük bir cami yapılmış. Hemşerilerimizin cami yapımına karşı gösterdikleri ilgi, her türlü takdirin üzerinde. Yuva Köyü Camii'de köyün nüfusuna ve de 5 vakit namazı takip edenlerin sayısına göre bir hayli büyük. Neyse lafı uzatmayalım, bizim konumuz köy camiinin büyüklüğü değil. Allah yapandan da yaptırandan da razı olsun. Son yıllarda küçük köylere bile büyük camiler yaptırma moda oldu. Ben de uzun yıllar Bahçelievler Camlı Camii'nin yönetim kurulu başkanlığını yaptıktan sonra bir kısım cemaatin daha büyük camii yaptırma istekleri üzerine bu vebalin altında kalmaktan korktuğum için dernek başkanlığı görevimden ayrıldım. Şimdi yönetim kurulunda olmadığım halde, yeni cami inşaatına elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. 
         Yuva Köyü'ne vardığımızda Cemal Hoca'nın birçok dostunun camiye geldiğini görüyorum. Bunların içinde Mudurnulu partili arkadaşlarım başı çekiyor. Yüce Allah hepsinden razı olsun. 
        Öğle namazından sonra cenaze namazını kıldıktan sonra hemen köyün yanı başında olan mezarlığa doğru yollanıyoruz. Camilere karşı aşırı bir hassasiyet gösteren köylü hemşerilerimiz maalesef mezarlıklara aynı ilgiyi göstermiyorlar. Çok dikkatli olmasam mezarlık içinde yürürken, düşüp yaralanmam işten bile değil. Neden böyle bir türlü çözemiyorum. Eğer Bolu Müftülüğü bu konuda bir kampanya açsa, inanıyorum ki mezarlıklarımızın giriş çıkışları da bir güzelliğe kavuşur. Ayak ağrılarım dolayısıyla dizlerim bükülmediğinden bir yere oturmam mümkün değil. Ancak bu sırada (Yener Abi) liğimiz devreye giriyor. Sevgili partililerimiz bana güzel bir yer bulabilmek için seferber oluyorlar. Partimizin ağır toplarından, ama üstün vasıflarına göre partimizde güzel bir yer kapamayan Selahattin Ayen Kardeşim hemen başındaki şapkayı çıkartarak güneş çarpmasın diye bana hediye ediyor. Yine partimizin ağır toplarından sevgili kardeşim Erdal Tombak da arabasına gidip ordan bir koltuk getiriyor. Böylece fotoğrafta gördüğünüz manzara ortaya çıkıyor. Kendilerine ne kadar teşekkür etsem azdır. 
       Bir zamanlar CHP Merkez İlçe Teşkilatı'nın en ağır toplarından biri olan benim belediye meclisi birinci adayı olarak gösterilmem için evime kadar gelen Cemal Hocamıza Yüce Allah'tan uzun ömürler, Muhterem Babası'na da rahmetler dilerim.    

                                              Yener Bandakçıoğlu