Göletli yollar, beton zemin ve kışın bizi bekleyen tehlikeler !

Süvariler'in önündeki dik yokuşlu kavşakta kurak havada bile trafik kilitleniyor

     Yolda göletler var, kaldırımda araçlar, peki vatandaş nereden yürüyecek? Yeni yapılmış olan yolların nasıl bir mühendislik harikası oldukları ilk yağmurda ortaya çıktı. Yolların hemen her yerinde göletler meydana geldi. Kodları düşürülen kaldırımların üzeri ise tamamen araçlar için ücretsiz yeni park alanları haline geldi.     
        

      Kaldırımların üzeri ücretsiz otoparka dönüştü        
      Bolu'nun birçok yerinde yaklaşık 2-3 yıl önce yapılmış olan bütün yollar ve kaldırımlar söküldü, döşeme taşları hafriyat kamyonları ile büyük bir müsriflik örneği olarak çöpe atıldı. "Yerine nasıl bir şey yapılacak? Daha mı güzel olacak?" diye merakla beklerken, fark eden bir şey olmadı, hatta daha kötüsü oldu. Yine aynı cins taşlar döşendi. Yollarda ve kaldırımlarda değişen tek şey, bazı yerlerde yolların kodunun yükseltilmesi oldu. Yolların kodu yükselirken, kaldırımların kodu düşürüldü. Araçlar kaldırımların üzerine rahatça çıkabildiği için kaldırımların üzeri adeta ücretsiz otoparka dönüştü.  
       Kaldırımların kodu düşürülerek yol ile hemen hemen aynı seviyeye geldiği yerlerde, insanımızın medeniyetsizliği, yerinde tabir ile 'magandalığı' da ortaya çıktı.
      "Bir ülkenin gelişmişlik seviyesi, o ülkedeki kaldırımların yüksekliğiyle ters orantılıdır" sözü, şehrin birçok yerinde kendisini gösterirken, birçok sokak ve cadde de sonucu çok net bir şekilde ortaya çıktı. Böylece medeniyet seviyemizi bir kez daha görmüş olduk.  
     Yayalar için ayrılan kaldırımların üzerine araçlar adeta sıra halinde tünerlerken, kendilerine yürüyecek alan kalmadığı için yayalar da mecburen yola inip yoldan yürümeye başladılar. Yayaların inerek yürümek zorunda kaldığı yolda ise, ancak bir aracın geçebileceği kadar genişlik bulunuyor. Yolun ortasından yürüyen yayalara yoldan geçen bir araç çarptığı takdirde bunun suçlusu kim olacak? Bunu merak ediyorum. 
      

      Göletler oluşsun diye mi yeniden yapıldı bu yollar?      
      Yağmurla beraber yeni yapılan yolların ne kadar mühendislik harikası(!) oldukları da ortaya çıktı.
       Kaldırımlara park edilen araçlar yüzünden yolun ortasından yürümek zorunda kalan vatandaşlar ister istemez yola atlayarak canını tehlikeye atarken, yağmurla birlikte yolların ortasında oluşan göletler yüzünden, bu sefer yolda yürüme imkanı da kalmadı.
       
       Toz ve toprak solumaktan kurtulunca, betonu iyi bir şey sandık !     
       Beş yıldan beri şantiyeye dönen Bolu'nun yolları caddeleri ve meydanlarında toz toprak solumak zorunda kalan Bolu halkı, son aylarda betonla kaplanan yolları ve meydanları görünce, tozdan topraktan kurtulduğu için bu durumu adeta alkışlarla karşılayanlar bile oldu.
        1970'li yıllarda rengarenk naylon kumaşlardan yapılan giysiler hayatımıza ilk girdiğinde, hepimiz moda diye giydik bu naylonları, sanki iyi bir şeymiş gibi. Ancak zaman içinde anlaşıldı ki bu naylonlar son derece sağlıksızdı. Çok kolay terletiyor ve insanları adeta leş gibi kokutuyordu. Sonra zaman içinde hepimiz bilinçlendik ve giysilerimizin sağlıklı kumaşlardan yapılmış olmasına özen göstermeye başladık.
        Bolu'nun cadde, sokak ve meydanları da aynı şekilde şimdi bazılarının gözüne hoş görünebiliyor. Onca yıl toz toprak yuttuktan sonra, böyle düşünenleri de normal karşılıyorum.
      

       Kış şartlarında yollarımız ne hale gelecek?
       Önümüzdeki kış Bolu'nun betonlaşan cadde ve meydanlarında yaşanacakları şimdiden söylüyorum, herkes not alsın.
        İzzet Baysal Caddesi'ndeki beton zemin üzerinde şimdiden küçük küçük su birikintileri oluşuyor. Asfalt zemin güneş kolektörü gibi, güneşin ısısını emerek üzerindeki buzlanmayı kolayca eritiyordu. Çok daha soğuk günlerde ise tuzlama çalışması ile bu sorun çözülüyordu. 
     

      Beton zemin yazın yakıyordu, peki kışın ne olacak?        
      Yazın sıcak günlerinde İzzet Baysal Caddesi'nin beton zemininin güneşi tersine yansıtması sonucu, cadde de bunaltıcı bir sıcak oluştuğunu, caddede yürüyen hemen herkes hissetmiştir.
       Kışın da tam tersine ışık ve ısıyı tersine yansıtan parlak beton zeminlerin aşırı buzlanma yaratacağı kesindir. Bunun için tuz kullanıldığında ise zeminin yüzeyinde renk ve desen vermede kullanılan, 'bir nevi beton fantezisi olan şap yüzeyin', ne hale geleceğini doğrusu ben kestiremiyorum. Ayrıca araç trafiği için ayrılan dubalı yolların bazı bölümleri de yine bu beton zeminden oluşmaktadır. Buralardaki buzlanmalar sonucunda, araçların kayarak yoldan çıkmalarına ve değişik kazalara neden olabileceğine işaret etmektedir.
    

      Süvarilerin önünde kayan kayana olacak
     Daha önceki yıllarda yollarda buzlanma olduğu anda hiçbir sürücünün inmeye veya çıkmaya cesaret edemediği Süvariler'in önündeki yokuş, şimdi mecburi yön ve dolasıyla inilmesi ve çıkılması mecburi yokuş haline gelmiştir. Kurak havada bile kavşağa bir büyük aracın girmesi halinde burada tıkanan trafik tıkanmaktadır. Kışın buzlu yollarında ne hale gelir, bunu düşünmek bile istemiyorum.
      

       İnsanlar buzda kayarak kolunu bacağını kıracak
       İzzet Baysal Caddesi'nin beton zemini, kışın yağan yağmur ve kar yağışından sonra, ıslak gibi görünen zeminde gizli buzlanmalar meydana geleceği kesindir. Kış aylarında sıfırın altına düşen soğuklarda İzzet Baysal Caddesi'nin beton zemininin adeta bir buz pistine dönüşeceğini tahmin ediyorum. Gizli buzlanma nedeniyle zeminin buz pisti haline geldiğini fark edemeyen birçok kişinin kayarak, kolunu bacağını kıracağını tahmin ediyorum.
         Herkese güneşli günler diliyorum.