Oyları kim topluyor, kim kaçırıyor ?

     Seçime 1 ay 1 hafta kala Bolu'da yeni bir durum değerlendirmesi yapacak olursak, geçen yazdığım gibi AKP 2 MHP 1 olacak demiştim, bu iddiamı yineliyorum.

     Bu yazımda partilerine oy kaybettiren veya oy kazandıran adaylardan söz edeceğim.

     CHP'nin geçen Belediye seçimlerinde aldığı emanet oylar, CHP'nin oylarıymış gibi hesap ediliyor. Bu yanlış hesap üzerinden gidilirek, şu kadar daha alsak 1 milletvekili çıkarırız hesabı yapılıyor. Bu oyların ne kadarının emanet olduğu hiç düşünülmüyor. Bu emanet oylar; ne CHP'nin, ne de Tanju Özcan'ın kemik oyları ne kadar değilse, MHP'nin de bu önümüzdeki seçimlerde Bolu'da alacağı oylar, MHP'nin oyları olmayacak.

     Geçen Belediye seçimlerinde bilindiği gibi Bolu halkının büyük bir kesiminin, parti ayrımı gözetmeksizin tekrar seçilmesini istemediği bir Alaaddin Yılmaz faktörü vardı. Ve tek alternatifi maalesef Tanju Özcan'dı. Maalesef diyorum çünkü, yeter ki Alaaddin Yılmaz kazanmasın diye kendisine ne kadar doping yapıldıysa da, O bunu kaldıramadı ve herhangi bir adayın bile çok rahat kazanabileceği seçimi kaybetti. Ve dolayısıyla kendisine bel bağlayanları hüsrana uğrattı.
     Şimdi yine halkın tekrar yine kendisine bel bağlayacağını sanarak, geçen belediye seçimlerinde şu kadar oy almıştım hesabı yapıyor ama yanılıyor.
     Ben de iddia ediyorum, Belediye seçimlerinde, belediye sınırlarından aldığı oy sayısına, bu seçimlerde il geneli ve köylerde dahil olmak üzere o sayıya ulaşamayacak.

    
     Murat Yapıcı adeta bağımsız aday
     Bolu'da bugüne kadar hiçbir zaman bağımsız adaya oy verilmediğini, ancak Murat Yapıcı isminin MHP'nin önüne geçtiğini, 14 Nisan tarihli yazımda vurgulamıştım.
    Bolu'da insanların "oylarımızı MHP'ye vereceğiz" demek yerine, Bolu'da ilk defa bir adayın ismi ifade edilerek; "Murat Yapıcı'ya vereceğiz" denildiğini, üstüne basarak yazmıştım. Evet Murat Yapıcı Rüzgarı Bolu'da gerçekten çok kuvvetli esiyor.

     Murat Yapıcı ile birlikte Gerede de Şerafettin Doğan isminin de sevilen bir isim olduğu söyleniyor. Dolayısıyla sol partilere oy çıkmayan o bölgeden bu dönem MHP'nin hatırı sayılır oy alacağı ifade ediliyor. Öyle inanıyorum ki, MHP Türkiye'de yakalayacağı oy oranının çok üzerinde bir oy oranını Bolu'da yakalayacak.
     CHP'nin geçen Belediye seçimlerinde aldığı oylar ne kadar Tanju Özcan'ın şahsına verilmiş oylar değilse, MHP'de de tam tersine bu seçimlerde alınacak oylar, Partinin kendi oyları olarak görülmemelidir. Yani siyasette 'emanet oylar' denilen bu oylara garanti gözüyle bakmayıp, bu oyların geliş ve gidiş sebeplerini iyi analiz etmek gerekir.  

      AKP'de Ercoşkun farkı
     AKP'de aday  adaylığı sürecinde her ne kadar üzerine oynansa da, Bileğinin hakkı ile birinci sıraya oturan Ali Ercoşkun, başta Av. Yüksel Gültekin'e yazı yazmayı bile bıraktıracak kadar etkili olacak şekilde, birilerine iyi dersler verdi. Buna rağmen zafer nidaları atmadı. Mütevazılığından ödün vermeyen Ercoşkun, yine partisini sırtlamaya devam ediyor.
     Bazı partililerin "parti binasını kapatsak bile 3-0 yaparız", Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ın "Biz MHP'yi destekliyoruz" gibi gayri ciddi açıklamaları, Parti İl Başkanı Ömer Sayın'ın süpürgeyi eline alıp "Muhalefeti böyle süpüreceğiz" gibi rakiplerini küçük gören tarzda demeçleri, bana göre kamuoyunda hoş karşılanmıyor ve oy kaybettiriyor. 

     Bunlara 1985'ten beri Bolu'da gazetecilik yapan biri olarak geçmişten verebileceğim birkaç örnek olacak. Yaşları müsait olanlar ve o zaman siyasetle içli dışlı olanlar hatırlayacaktır;
    Belediye Başkanı Necdet Gören'in, yaklaşık 15 sene önce o dönemki seçimlerin hemen arifesinde söylediği; "Bu halk mecbur yine bana oy verecek" şeklinde bir beyanatı, kendisine seçim kaybettirmiştir. Aynı yanlışa Alaaddin Yılmaz da düşmüş, seçime üç ay kala yapılan anketlerde, seçimleri kaybedeceği görülmüş, hızlı bir düşüşün içine girildiği anda, Ocak Ayı'nda il başkanlığına gelen Ali Ercoşkun, ikinci seçimin kazanılmasında büyük rol oynamıştır.
     Geçmişte de yaşadığım tecrübelerime dayanarak, atıp tutan söylevlerin karşılığının her zaman bir DERS niteliğinde sonuçlandığını hep görmüşümdür.
    Bu nedenle siyasilerimize şu sözü hatırlatarak, hiçbir zaman da unutmamalarını diliyorum; "Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var"