Feriştah olsa ne yazar

    Sezon başında Levent Eriş ile mukavele imzalanır imzalanmaz haberi ANLIK gazetemizden öğrenen Ahmet abi, hemen akabinde beni telefonla aradı. "Boluspor'la mukavele imzalayan hoca haberini az önce senin gazeteden okudum. Şu an Denizbank'ta kasa arkasında getirdiği bir çuval dolusu para 2-3 kişi tarafından sayılmaya çalışılıyor. İstersen gel hocanın aldığı paralarla birlikte bir resmini çekersin, hatıra olur demişti.

    Tesadüf bu ya, Levent Eriş'in kulüple vedalaştığı bugün yine Ahmet Abiyle karşılaştım. "Seni aradığım günü hatırladınmı" dedi bana. "O gün aldığı para belli ki kariyer(!) parasıydı. Sıramızı beklerken gözlerimizle şahit olduk. Banka personeli saya saya bitirememişti. Tahmin ediyorum ki, Bolu'nun yaklaşık 1 milyon lirası bu çok kariyerli(!) hocaya hortumla akıtıldı gitti. Ve sonucunda bu hoca da arkasına bakmadan gitti" dedi.

    Epeydir Boluspor konusunda bir eleştiri yazısı yazmıyorum. Yazınca Boluspor düşmanı ilan ediliyorum. Ama her sene Boluspor'un 10 milyon gibi bir parasının çöpe atılmasına hiç kimse ses çıkarmıyor.
    Örneğin hep iddia ettiklerimizden birisi şuydu; bu takımda çok başarılı olmuş yerli hocalarımız oldu. Bunların göz göre başarısına türlü kulplar takıp, illede ben Bolu'un paralarını kariyerli(!) hocalara yedirecem diyen, futbol cahili bilinçsiz yöneticilerin yüzünden bir dünya paralarımız boşa gitti.

     Bunları bugün için konuşmuyorum, gelmiş geçmiş tüm yöneticiler için söylüyorum. Hemen hemen bütün yöneticilerin bir türlü anlamak istemediği şudur; "Kardeşim; her iyi futbolcu, iyi bir teknik direktör olacak diye bir kaide yok. Futbolculuk ve teknik direkktörlük apayrı işlerdir. Bunu bir kere kafanıza sokun. Teknik direktör olacak kişinin evvela iyi bir öğretmen olması gerikir. Bunun için öncelikle pedagojik formasyon dersi almış olması gerekir. Psikoloji bilmesi gerekir. Oyunu iyi oynamak ayrı, okumak apayrı meziyetlerdir. Örneğin Hagi çok iyi bir orta saha oyuncu olarak Türkiye futbol liglerinde iyi işler yapmış bir futbolcudur. Ama teknik direktörlüğü kesinlikle başarısızdır. Evet o oynarken, işinin sanatkarı, büyük bir futbolcuydu, ama kesinlikle teknik direktör olamadı.
     Boluspor'da da yerli danadan öküz olmaz deyip hep aynı yerli isimlerin öküz olamayacağı örnek gösterilmiş ve Boluspor'un saya saya bitirilemeyecek kadar çok paralarını çar çur etmek istemeyen özverili, ihanet etmeyecek insanlarına, bu kulüp hep sırtını dönmüştür.

     Oldukça uzun bir zamandan beri gazeteci olarak takip ettiğim Boluspor'a gelmiş geçmiş hocalara şöyle bir baktığımda, Neagu'dan başlayarak; ki nasıl bir hoca olup olmadığını Yener Abimiz yazılarında kendisini çok daha güzel tarif etmiştir. Milli Takımlar Baş Antrenörü iken Tınaz Tırpan'ı, Becikoğlu'nun kendisine özgü tarifi ile; (Tabii bizi küme düşürdükten sonra gönderilirken) "Hoca- moca olmadığı gibi bir ... da değilmiş" şeklinde söyledikleri, hala kulaklarımdadır ve gazete arşivimde saklıdır. Son zamanlarda kanallarda spor yorumcusu olarak boy gösteren Sinan Engin'in de aynı şekilde hocalık falan yapamayacağını Süha zamanında Boluspor'a teknik direktör olarak getirildiği günlerde hep gördük. Hocalıkla alakası olmayan daha birçok isme, Bolumuz'un bir dünya paralarını verdik, hatta kaptırdık demek daha doğru olur.  
 

     Şimdi yine son 3 maç kala, sanki sütten ağzı yanmamışçasına yabancı hoca peşinde geziyoruz. Bu saatten sonra gelen hoca feriştah olsa ne yazar.