Oyuncakçıya gidin!

 

Oyuncak istiyorsanız Çin yapımı hem ucuz, hem bol çeşit oyuncakçılarda bulursunuz. Ama ne olursunuz, Abant'a dokunmayın.

 Abant'ın her metrekaresi sizin için önem arz ediyorsa(!), Bolu'yu marka haline getirmek istiyorsanız (ne demekse bu) Abant'a dokunmayın.

  Abant'ın dünya zenginliği envanterinde olduğunu bilmeyen mi var diye düşünürken, Bolu'da özellikle son üç yıldır Abant'ın üzerine kabus gibi çökenleri görünce, ilimizin koca koca yetkililerinin Abant'ı tanımadıklarını anlamış durumdayım.

  Son bir aydır yerel gündemimizde Abant ile ilgili onlarca yazı ve haber yapıldı. Ama gelin görün aynı Kızılay  Parkı'nda olduğu gibi Bolu İl Özel İdaresi Bolu Belediyesi dahil, sağdan, soldan, ortadan tüm kesimlerin muhalefetine rağmen (Milli parklar dahil), Ankara'dan aldığı 7 milyon TL'yi Abant'ın üzerine dozerler, beton bariyerleri, yapay göleti ile, harcamaya çalışıyor. 1400 hektarlık tabiat parkında, 1231 adet endemik türün yaşaması, yeryüzünde ender rastlanan tablo olduğunu cümle alem bilirken, su samurlarını köpeklere yem ederek, yapılması planlanan yollar için yaklaşık 15000 ağacın kesileceğini görmezden gelerek, yapılmaya çalışılan yavru Abant'ın olduğu bölgede yetişen kar çiçeğini, dünyada eşi olmayan Abant Çiğdemi'ni katlederek, bölgedeki yaylalarda yaklaşık 4000 baş hayvanın merasını elinden alarak, bölgedeki yaşayan 4 köyün yaylasını, köylülere öngörülen turizm kurgularında komisyon vaat ederek almaya çalışarak nasıl bir oyun oynuyorsunuz.

  Orman teşkilatına, bilim adamlarına, duyarlı Bolu kamuoyuna, Bolu Belediyesi'ne, sivil toplum örgütlerine rağmen Abant'ı oyuncağınız yapamazsınız.

  Oyuncak istiyorsanız, oyuncakçıya gidin. Oynamaya devam ederseniz, Abant ve içinde barındırdığı canlı hayatın ahı yanınıza kalmaz çarpılırsınız.              

  Bugün itibarı Bolu kamuoyu, Abant'a yapılan işkencenin durdurulması için gerekli duruşu gösteriyor. Oyun oynayanlar bu refleksi değerlendirip köşelerine çekilmeli ve asıl görevlerine yani Bolu ilinde yaşayanların yaşamını kolaylaştırma eksenine çekmeliler. Direnmeleri halinde ulusal ve küresel kamuoyu da karşılarında olacaktır.  

  Daha adaletli, daha sağlıklı, daha güzel günler bizlerle olsun.