Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste...

BU DA GEÇER YA HÛ!

BU DA GEÇER YA HÛ!
    5 Aralık 2025

    BU DA GEÇER YA HÛ! Henüz doğarken, ölümü hatırlatan ...

                       BU DA GEÇER YA HÛ!

            Henüz doğarken, ölümü hatırlatan temenniler ile tebrikleri kabul eden bir kültürel yapımız var. “Allah sağlıklıuzun ömürler versin” gibi dilekler başka kültürlerde de vardır belki bilmiyorum, çok tanık olmadım. Acılarla, savaşlarla, yokluklarla, kayıplarla dolu tarihi olan milletlerde ölüm gerçeğini erken tanımak beraberinde geliyor. Yani yaşama sevinci ile kırılganlık duygusunun da üzerimize yüklendiği, kederle umudu, yasla sevinci içiçe duyumsayan bir garip insanız şu âlemde.

           İnsana dair olguları incelerken neyin kültürel, neyin evrensel olduğu meselesi hem psikolojide hem antropolojide sorulan bir soruiken;insanın doğası mı, yaşadığı ortam mı daha belirleyici yıllardır araştırmacılar tarafından üzerinde çalışılan bir konu. Bu araştırmaları işinin uzmanlarına, bizi aydınlatan bilim adamlarına bırakıyor ve dünyanın nerelere evrileceğini merakla bekliyoruz.

            Aslında esas dile getirmek istediğim, bir senenin daha sonuna yaklaşırken garip zamanlardan geçtiğimiz gerçeğinin farkında olmamız gerektiğini vurgulamaktı. Farkındalık ve kabul demişken, Çinlilerin sevmediklerine kötülük dilerken, “Umarım garip zamanlar yaşarsın” gibi bir bedduaları varmış. Yani bazen içine düştüğümüz durumları görünce bu bedduanın örneklerinin yansıdığına tanıklık ediyoruz. Teknolojinin bu kadar gelişmesi ile iletişim şeklimizde değişti artık. Bir sürü gelenek şekil değiştirdi. Hayatın her zaman geçerli kuralları yoktur, bugün doğru olan bir şey başka bir zaman yanlış olabilir. O yüzden büyük büyük laflar etme zamanı çoktan geçti.

             Bu yıl beni en çok şikâyetçi insanlar yordu; her şeyden şikâyet eden, içinde bulunduğu her ortamda kendisini rahatsız edecek bir şey bulan, siyasetçiye, tuttuğu futbol takımına, yağan yağmura, doğangüneşe,sürekli söylenenler ve değişmek için bir adım atmayanlar, karanlığa mum yakmayanlar.

           Kanadalı astrofizikçi Hubert Reeves’e sormuşlar;

           “Hakikat, bilinç, erdem, doğa, tanrı ya da yaradan; bilinçli varlıklar yaratmak isteseydi, bu niyete sahip olsaydı ne yapardı?

           Astrofizikçi şöyle cevap vermiş, “Tamı tamına şu ana kadar yapmış olduklarını yapardı”

           Yani kâinatta hiçbir şey düzensiz ve başıboş değildir. Her şey belli düzen ve kaideler ile varlığını sürdürmektedir. Gördüğümüz ve milyonlarca kez yaşadığımız üzere, düzensizlik olan yerde onu düzenleyecek başka sistemler devreye geçer. Edep ve adaptan uzaklaşan insan toplulukları çağlar boyunca yok olmuştur. Bir sürü kavim, ilahi sisteme aykırı oldukları için kendi kendini yok etmiştir. Doğa hatayı affetmez. Kendisine verdiğin zararın bedelini ödetir.

             Evrenin büyüklüğü karşısında mikroskobik bir varlık olarak çok küçük ve geçiciyiz, o yüzden “çok da şey etmemek gerek “diyerek bu yıla mizahi bir dil ile noktayı koyuyorum.

             Sağlık, huzur ve dünyada barış temennisi ile.

                                                                       Filiz Sarıkaya Yılmaz

    • Dertli şair5 Aralık 2025 . 16:31

      Geçmeyen ne var ki Oyalanmaya gelmişiz , kendini dünyanın sahibi sananlar yazıdan ibret alsın !
    • Murat GÜCÜM5 Aralık 2025 . 13:23

      Kaleminize, sağlık.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    Erpiliç

    GÜNÜN SÖZÜ

    Önemli olan akıllı olmak değil, aklı yerinde ve zamanında kullanmaktır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak