Üzüntüler ve Biz

   Büyük umutlarla üç puan almak için çıkılan Rize deplasmanından puansız dönmenin üzüntüsünü tüm camianın yaşadığını tahmin etmek hiç zor olmasa gerek... Yapılan oniki karşılaşmadan alınan on sekiz puanın hedeflenen puandan yüzde otuz daha az olduğunu ve zirvenin yedi puan gerisinde kalarak yarışta geride kaldığımız bir sezonu
yaşadığımızı... Büyük umutlarla yapılan transferler ve kurulan yeni bir takımla başladığımız sezonun üçte birinin tamamlandığı bu hafta sonunda biz seyircilerin gönül kırıklıklarının nasıl onarılacağını... Daha fazla yarım bırakabileceğim tümceler yazabilmek çok kolay benim için. Ama seyircinin kafasındaki acabaları silmek kanımca o kadar kolay değil...

   Geçen hafta zorlukla kazanılmış bir maçın ardından mutlak puan çıkarmak için gidilen Rize'de maçın ilk yarısında hem aradığımız golü bulmuş hem de rakibimize istediği
oyunu oynamasına izin vermediğimiz gibi kendi oyunumuzu da kabul ettirmiştik. Gerçi ekrandan görebildiğimiz kadarı ile Caner'in sahada olup olmadığı belli değildi. Daha önceki maçlarımızda duran toplarımızın kullanımlarının rakibe tehlike yaratmadığını görmemize rağmen golümüzü bir köşe atışından bulmamız beni oldukça sevindirdi.

   Genel olarak ilk yarı boyunca iyi oyunumuza rağmen gol yollarındaki sıkıntılarımızın devam etmesinden dolayı diğer golleri bulamamız neticesinde ikinci yarının sancılı geçeceği belli oluyordu. Oyunun başlaması ile birlikte saldıran Çaykur Rizespor'un boşalttığı sahasına akıllıca atılması gereken toplar bize ikinci hatta üçüncü gol sevinçlerini yaşatacaktı... Maalesef futbolcularımız bunu yapamadılar. Takdir haklarını ev sahibi lehine kullanan hakemin Burak Akdiş'e gösterdiği sarı kartlar için yorum yapmaya gerek olmadığını düşünüyorum.

  Pozisyon bulamadığımız ikinci yarıda cesaretle üzerimize gelen Rizespor aradığı golü şansının yardımıyla bulup rahat bir nefes alırken, on kişi kalan takımımız üzerine daha
fazla saldırmaya başladı ve son dakikalarda yediğimiz gollere bir yenisi daha eklendi.
Bu arada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Matondo geçen hafta yediği sarı kartın aynısını bu hafta da Rize de yedi. Gereksiz yere 'hadi bana kart göster' dercesine yenilen bu kartların ileriki haftalarda takım kurmada problem yarattığı düşünülürse bu konuda teknik heyetin ve de yönetimin acil çözüm bulmasının zaruri olduğu açıkça görülmekte...

   Son söz olarak zirvedeki yenilmez takımlar bu hafta ilk yenilgilerini kendi evlerinde tadarken bu fırsatı değerlendiremeyen takımımızdaki problemlerin giderilmesini bekleyen biz seyircilerin daha fazla üzüntü yaşamak istemediğini bilmem söylemeye gerek
var mı?