Neden böyle olduk
        Sayın okuyucular tarih ders ve kitaplarından öğrendiğimize göre insanlık bazı devirlerden geçmiştir. İlk devir TAŞ DEVRİDİR. Bu devir de eski taş devri, yontma taş devri ve cilalı taş devri olarak evreler geçirmiştir. Şimdi ben de günümüzdeki devire KÖTÜLÜK DEVRİ diyeceğim. Nedenine gelince; 
        Hemen hemen herkesin evinde TV var. (görsel haber kanalı) Bazı evlere de gazete giriyor (Buna da yazılı haber kanalı diyelim). Bu kanallardan öğreniyoruz ki; Oğlu anasını öldürmüş, babası çocuklarını kesmiş, kadın kocasını, kocası karısını öldürmüş, Ahmet Mehmet'i Mehmet Ahmet'i dolandırmış, kardeş kardeşi öldürmüş, ev sahibi kiracıyı, kiracı ev sahibini öldürmüş, borçlu hacze gelen avukatı, tebligat getiren postacıyı öldürmüş. Cinsel istismar olayları almış başını gidiyor. (Oldum olası bu istismar kelimesine ısınamadım, sanki maymuncuk, sanki joker her cinsel davranışa uygulanıyor, oysa ki eski ceza kanununda sarkıntılık, ırza geçme, laf atma gibi herkesin anlayabildiği TÜRKÇE kelimeler vardı, nedense hepsi bu istismar kelimesinde cem edildi, yani toplandı. Neden cem edildi dedim? Bari bir ARAPÇA kelimede ben patlatayım diye bilgiçlik! taslayayım dedim de ondan öyle dedim. 
         Sayın okuyucular birkaç kiralık mesken ve dükkanlarım var. Bunlar eski yapılar. Yıllardan beri kiraya veriyorum. Üç beş kuruş getirileri vardı. ANCAK SON YILLARDA mal sahibi-kiracı ilişkilerinde sorunlar yaşamaya başladım. Görüldüğü gibi yavaş yavaş kötülük devrine geliyorum. 4 yıl önce İzzet Baysal Caddesi'ndeki işyerimi kiraya verdim. Kiracı birinci ay kiramı ödedi, sonra dokuz ay ödemedi, icraya verdim, malı mülkü yok. Sonra  dolandırıcılıktan hapse girdi de anahtarı eşine verdi, tahliye edebildim ve yedi bin TL. kira alacağım kaldı. Sonra bir başkasına kiraya verdim. Vallahi o da hiç ödeme yapmadı, dokuz ay sonra kaçtı gitti. Sonra onu da icraya verdim, malı mülkü olmadığı gibi kendisi de yok. Telefonunu da kapatmış. Birisi akıl verdi -akıl mı bıraktılar bende o verdi- FShap mıdır nedir o kanaldan ulaşabildik. Alacaklarından vazgeçersen ve bana da beş bin Tl. verirsen gelir boşaltırım dedi, yemin billah hem  sekiz bin lira alacağımdan vazgeçtim ve hem de beş bin lira verdim. İhsaniye Mah.de bulunan üç dairemi de  kiraya verdim, kiraları en geç ayın beşine kadar ödeyeceklerdi. Bankaya gittim ödeme yok. (Not ikisi daha bir ay önce oturdu). Telefon ettim, birisi 'öderim acelen ne dedi, diğeri sıkıntım var sonra öderim dedi. Ben bu devire kadar bu kadar kötülerle karşılaşmamıştım. İşte kötülük devri dediğim devir bu devir. Hani Osmanlı tarihi irdelenirken Fatih Sultan Mehmet devri, Kanuni Sultan Süleyman devri, Yıldırım Beyazıt devri gibi devirler vardı, işte bu devir de bir gün AKP devri olarak anılacaktır. Neden böyle diyorum, bu kadar imam hatip okulu açıldı, dindar nesil yetiştiriyoruz denildi, her camiye birden fazla imam ve din görevlisi atandı vs.vs uzatmayalım geldiğimiz nokta bu. Peki neden böyle oldu onu da bir iki kelime ile anlatmaya çalışayım; 
          Birkaç gün önce Yukarı Çarşı'da işim gereği bir dükkana girdim. Dükkanda Teyp midir, TV midir anlayamadım, devamlı Kuran okunuyor. Dükkan sahibine sordum, bunu devamlı dinler misin dedim, önce bana hışımla baktı ve sonra yaşım ve kıyafetim gereği olacak ki 'evet bey efendi” devamlı dinlerim dedi. Bu kez ben de kendisine, 'peki  anlayabiliyor musun” dedim, hayır dedi. Ben de bu diyolog  üzerine  kendisinin tartışmaya açık olduğunu anladığım için dedim ki; Ben Kuran'ın Türkçe mealini defalarca okudum, hatta ibadete, toplum düzeninin tesisine yönelik Ayet'lerin altını da çizerek özümsemeye çalıştım. Örneğin Yunus Suresi'nin 29. Ayeti'nde deniliyor ki; 'o kötüler var ya onlar cehennemliktirler, onlar orada ebedi kalacaklardır. Yine kutsal Kitabımız'ın belki binden fazla Ayet'inde 'iman edip amel-i salihde bulunan kullarım cennetliktir” denilmektedir. Yani iman edip iyi işler yapanlar cennetliktir deniliyor dedim ve ilaveten görüldüğü gibi iman edip iyi işler yapanlar cennetlik, kötüler ise cehennemliktirler dedim. Adam bana baktı baktı Vaallaha bey efendi sizin bu söylediklerinizi ben kimseden duymadım demez mi. Dediği doğrudur; Onun kafası-öyle öğretildiği için- kadının eteği, başının örtüsü insanın içkisi ile meşguldür. 
            Kötülerin ve kötülüklerin yok olması dileği ile. 
                                                            İlhami CANDEMİR