Kaderin bir cilvesi olarak bu seçimlerde de yurtdışında bulunduğum için yine oyumu kullanamadım. 3 Kasım 2002 tarihinde de yine yurtdışında olduğumdan dolayı oy kullanamamıştım. Esprili şekliyle, benim gibi bir CHP'liye Allah bu zor günleri direkt olarak yaşatmıyordu. Nitekim seçimden 5 gün sonra memlekete dönüş yaptık.

Genel anlamda seçim sonuçları beklenildiği yönde çıktı. Zaten çıkmasaydı garip olurdu.

ABD, AB, IMF, TUSİAD, MUSİAD, HÜRRİYET, SABAH, AKŞAM, ODALAR, BORSALAR gibi güçlerin desteklediği AKP, tahminlerin biraz altında, Belediyeleri sildi süpürdü. Bir zamanlar ANAP, SHP ve DSP'nin süpürdüğü gibi. Yalnız Bolu farklıydı, farklı olması gerekiyordu ama Bolu, hizmeti rüzgara tercih etmişti.

Çalışan bir belediye vardı, Bolu'yu pas geçen bir iktidar. Buna rağmen sonuç iktidardan yanaydı. Bunun Türkçe meali; "BOLU İÇİN HİZMET FARKETMEZ, RÜZGAR AFFETMEZ" dir.

Daha öncede bu şekilde olmuştu. Bir zamanlar ANAP ve DYP'nin peşinde koşanlar, fırın fırın ekmeğini yiyen hemşehrilerimiz, Sn. Mesut Yılmaz'la, Sn. Süleyman Demirel'le resimler çektirip duvarlarını süsleyenler, bu seçimde AKP'den yana çalışmışlar ve desteklemişlerdi.

Tabi diğer taraftan CHP'nin de hatasız olduğunu söyleyemeyiz. Partinin özeleştiri yapması, kendisini, genel merkez ve il teşkilatı olarak sorgulaması gerekmektedir.

AKP seçim öncesi iktidarın nimetlerinden iyi yararlandı. Batık ulusal basını kendi saflarına çekti ve çok sistemli bir şekilde kullandı, yurtdışından büyük firmaların CEO'larını (En Yetkili Yöneticilerini) davet etti. Bu kamuoyuna çok farklı olarak lanse edildi. Halbuki bu firmaların hepsinin Türkiye'de halihazırda yatırımları vardı. Yani, yeni gelen birisi yoktu. Büyük Türk işadamlarıyla toplantılar yaptı. Bu toplantılarda Doğan grubu, Sabah grubu, Akşam grubu başrollerdeydi. Gaziantep Kalesi'nin işi bu toplantıda bitmişti. Sanko grubunun desteği alınmıştı. Sn. Celal Doğan'la Gaziantep Genç İşadamları Derneği'nin 10. Kuruluş yılı toplantısında yaptığım görüşmede AKP ye geçeceği spekülasyonlarını ret etmişti. Buna rağmen kentteki büyük sanayi kuruluşlarından çekincesi vardı. Nitekim Gaziantep'i marka şehir yapan Sn. Celal Doğan, başta Sanko grubunun gücüyle seçimi kaybetti.

Yine son dönemde Türkiye Ekonomisini çökerten batık bankalarla anlaşmalar yapıldı. Ödeme planları yürürlüğü kondu. Kamuoyunun gözü boyandı. Ekonomist Sn. Ege Cansen Patronların bu borçları ödemeyeceğini söylüyor ve ekliyor; KANMAK İSTEYENİ, KANDIRMAK KOLAYDIR.

Varoşlar üzerinde etkili oldular, CHP'liler Beyaz Türkler olarak yorumlandı. Yani keyfi gıcır mutlu azınlık olarak. Gecekondularda çorbaya kaşık sallayarak gönülleri aldılar. Amerika'da ailece okumanın, yaşamanın maliyetini ben iyi biliyorum. Channel marka Burberry's marka eşarpların fiyatının ne kadar olduğunu da çok iyi biliyorum. Belki varoşlar bilmiyor ama, ben biliyorum güzel ülkemin sevgili Beyaz Müslümanları.

Biz Bolulular genelde seçim zamanlarında kaşlarımızı biraz birbirimize kaldırırız, daha sonra yine eski halimize döneriz. Bu seçimde böyle geldi geçti.

Seçimde yarışı kaybeden Sn. Yüksel Ceylan her zaman yaptığı başarılı hizmetlerle anılacaktır.

Seçimin galibi Sn. Alaaddin Yılmaz'ı canı gönülden tebrik ediyorum. Benim için bundan sonra önemli olan Sn. Yılmaz'ın siyasi kimliği değil, BOLULU kimliğidir. Ve ona sesleniyorum;

Sn. Başkan,

Belediye Başkanlığınız Bolu'ya ve Bolu'da yaşayanlara hayırlı olsun. Sizi tebrik ediyor, başarılı bir dönem diliyorum.

Siz artık seçime katıldığınız partinin Belediye Başkan adayı değil, Bolu Belediye Başkanısınız. Bolu halkını A'dan Z'ye kucaklamalısınız. Kısır partizanlıklara ehemmiyet vermemelisiniz. Seçim boyunca size destek veren bazı kesimler büyük bir olasılıkla kendilerini Belediye Başkan Yardımcısı olarak görecek ve çeşitli menfaatler elde etmeye çalışacaktır. Bu şahsiyetlere karşı korunaklı ve mantıklı yaklaşın. Kinci olmayın, birleştirici gerçek bir lider olun. Alışılmış şeklin dışına çıkın, Bolu'da sevilen ve de anılan bir Başkan olun. Seçim öncesi rakibiniz olan kişilerin fikirlerinden, projelerinden faydalanın. Bolu'yu her yönüyle örnek bir şehir haline getirmek için gerçek projeler üretip hayata geçirin. Bolu'nun en büyük reklamı olan Boluspor'u destekleyin.

Unutmayın ki başka BOLU yok.

Saygılarımla,

Not: ABD'de, Abant'ta ki özeleştirme sonuçları ile ilgili bazı bilgiler kulağıma geldi. Tabi insan ister istemez bazı bağlantılar kuruyor. Abant konusu tekrar açılırsa bu bilgileri sizlerle paylaşacağım. Bu arada Sn. Yaşar Eyüboğlu hocamın yazdığı Abant, Düzce'ye bağlanacakmış söylentileri tüylerimi diken diken etti.