Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Öğretmenler Günü artık sivilleşmeli

Öğretmenler Günü artık sivilleşmeli
    24 Kasım 2013
    Öğretmenler Günü artık sivilleşmeli

         Eğitim Bir Sen Bolu şube başkanı Ahmet Koçak "Öğretmenler Günü, ihdas edildiği günden bugüne içi doldurulamayan, yasak savmak kabilinden törenler ve beylik konuşmalarla geçiştirilen, süreç içerisinde öğretmenlere pratikte herhangi bir katkı sunamayan, çocuk masumiyetinin suni teneffüsüyle bugüne kadar gelmiş, ideolojik devletin bir ritüeli olmaktan öteye geçemeyen bir 'belirli' gündür" dedi.

          Eğitim Bir Sen Bolu şube başkanı Ahmet Koçak "24 Kasım Öğretmenler Günü, ihdas edenlerin, yani 12 Eylül darbecilerinin ruhunu yansıtmakta ve izlerini taşımaktadır." Şeklinde konuştu. Koçak; "Öğretmenler Günü vasıtasıyla yapılan törenler ve ritüeller sorgulanmaksızın her yıl tekrarlanmaktadır. 12 Eylül darbesini yapanlar milletin vicdanında yerini nasıl meşrulaştıramadıysa, darbenin himmetiyle "öğretmenlere de bir gün olsun" diyerek tahsis edilen bu gün de öğretmenler nezdinde meşruiyet ve aynı şekilde kabul sorunu yaşamaktadır. Milletin duygu dünyasına, düşüncelerine, tercihlerine pranga vuran antidemokratik müdahalelerin zirve noktası olan darbenin akabinde; bu suçu işleyenlerin Öğretmenler Günü ihdas etmeleri, yapmak istedikleri mühendisliğe öğretmenleri de ortak etmek arzularından kaynaklanmıştır. 1981'de kutlanmasına karar verilen ve 12 Eylül 1983 tarihinde Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliği yayınlayarak kışla düzeni anlayışını kutlama törenlerine giydiren ve aradan geçen süre içerisinde yapılan yönetmelik değişikliklerinde de özüne dokunulmayan bir mecburiyeti içeren kutlamalar trajikomik sahnelere neden olmaktadır. Dayandırdıkları, kutsiyetini oluşturdukları devletin ideolojik saplantısını yansıtan totemci yaklaşım, milletin bin yıllık geçmişini bir kalemde silip atmayı sevimli kılmaya çalışan yaklaşımlar içermektedir."biçiminde konuştu.
      
          "Öğretmenler günü kutlanacak! Kutla!"
     
           Koçak;"Geçmişinden bugüne Öğretmenler Günü uygulamaları, darbeci ürünü olduğunu ortaya koyan örneklerle devam etmektedir. Kutlamalarda adeta, "Öğretmenler Günü kutlanacak! Kutla!"  komutunun gereği yerine getirilmektedir. Öğretmenler Günü, öğretmenler için kutlama eziyetinde katlanılan bir gündür. Öğretmenlerin yoklama yapılarak geniş salonlarda toplandığı ve antidemokratik diskur çekildiği, 28 Şubat ertesi Öğretmenler Günü kutlamaları hatıralardadır. Bu yıl da hafta sonuna rastlayan 24 Kasım, tüm öğretmenlere katılma mecburiyeti içeren talimatların çıkarıldığı törenlerle eziyet günü algısı üretecek yaklaşımlar eşliğinde devam etmektedir. Öğretmenler Günü'nde yönetici ve öğretmenlerimizden müteşekkil heyetlerin protokolü oluşturan zevatı ziyaret ederek Öğretmenler Günü'nü kutlatmaları, komedi programlarındaki skeçlere seza uygulamalar olarak dikkat çekmeyi sürdürecektir. Öğretmenlerin günü kutlanacaksa, bu, militarist biçimde öğretmeni belli saatte, belli yerde bulunmaya zorlayarak değil, öğretmeni bir makama götürüp günümü kutla yaklaşımı yerine, bütün devlet erkânının da hocası olan öğretmenleri kendi mekânlarında ziyaret eden ve önemseyen bir nezaketle olacaktır. Yıllardır devam edegelen şablonların yönetmeliklerle devam ettirilmesi sorgulanmalıdır" dedi.
     
      "Öğretmenlik mesleğinin ağırlığına 
    yaraşır kutlamalar ön plana çıkarılmalıdır"
        
    Koçak sözlerini şu şekilde noktaladı; "Öğretmenlik mesleğinin önemine, öğretmenlerin vazgeçilmezliğine ilişkin olumsuz görüş serdeden hiçbir toplum, hiçbir ülke ve hiçbir rejim görülmemiştir. Hal böyleyken, Öğretmenler Günü'nde öğretmenlerin vazgeçilmezliğine, öğretmenlik mesleğinin çok büyük önemine ilişkin hamaset yerine, öğretmenleri irite eden dayatmalardan ziyade,  her yıl tekrarlatılan temcitten öteye geçilerek öğretmenlik mesleğinin ağırlığına yaraşır kutlamalar ön plana çıkarılmalıdır. Toplumun inşacısı, köklü medeniyetlerin mimarı ve taşıyıcısı olan; herkesin hayatında anlamı, şekillenmesinde yeri bulunan öğretmen kavramını, pratikte bir faydası olmayan, resmi kutlama programında yer alması dolayısıyla kutlanması külfete dönüştürülen Öğretmenler Gününü ritüellerinden arındırmak gerekmektedir. Öğretmeni ideolojik boyacı olarak değerlendirmeyen bir eğitim sistemi ışığında, ideolojik görüntüden sıyrılmış, öğretmenlerin gönülden iştirak edecekleri, kökü derinlerde bir Öğretmenler Günü özlemiyle, tüm öğretmenlerimizin emekleri karşısında eğiliyor, Öğretmenler Günü'nün sivilleştiği, öğretmenlerin özgürleştiği, mesleğin itibarının ön plana çıktığı günlerde buluşmak istiyoruz"

    • doğruluk26 Kasım 2013 . 18:04

      sivilleşmeli doğru söylüyon sizin üyüleriniz bermuda şortlu sakallı gelmesi lazım okula
    • rgu26 Kasım 2013 . 16:07

      Öğretmenin hakkını koruyacak, mesleğin zorluk ve sıkıntılarını anlatacak, meslektaşlarına destek olacak böyle BAŞ-KAN lar ancak böyle siyasi rant peşinde koşarlar.

      Bazılarının; öğretmen ne kadar çalışıyorki söylemleri karşısında nerede olduğu belli olmayan bir adamdan eğitim camiası çok şey beklememeli.

      Yazık, çok çok yazık. Çok talihsiz bir açıklama.
    • Eğitimci26 Kasım 2013 . 08:46

      Neymiş efendim;öğretmenler günü sivilleşmeliymiş.öğretmenler de artık siyasete mi soyunmaya başladılar haberimiz yok . Bu sözleri söyleyen öğretmen değil mi yoksa olsa olsa bir siyasi partinin basın sözcüsüdür sanırım. Ülkem kimlerin yönetimine kaldı. Vatandaşın hiçbir şeyden haberi yok.Öğretmenlerin yerleri basın açaklaması yapmak için meydanlar değil okullar,sonrada çıkıp öğrenciler neden dersanelere gidiyor diye hayıflanıyoruz.İlk önce kim nerede ne iş yapacağını öğrensin gerisi gelir.Eğitim şart.
    • İnanmam25 Kasım 2013 . 09:20

      Yorumlara bakıyor ve üye olanlara da bakıyorum ve üye olanlarda bu zatları eleştiriyor ama istifa edip bunları İYOT gibi açığa çıkarma adımı yok. Sendikal anlamda hiç bir bilgi ve görgüleri yok, Badem Ahmet'e yalnızca yağdanlık görevini yapıyorlar o kadar. Onlarca üye den ses çıkmıyor ise, öyle davula böyle tokmak az bile....
    • OZKAN25 Kasım 2013 . 00:27

      Ya siz öğretmenler yatıyo dediklerinde büyüklerinize alkış tutacak kadar utanmaz olmuşsunuz bide kalkıp sendikayız diye geçiniyosunuz  hangi öğretmenler gününde diktatörlük gördünüz siz kutlayın yeterki sizin amacınız başöğretmen kavramıyla dalaşmak bilmeyen mi var , öğretmenlere yapılan haksızlıktan utanın be hademeden az maaş alıyoz utanın arkadaşlarınızdan hiç olmazsa...
    • Takipçi24 Kasım 2013 . 23:53

      Adamın derdi öğretmenler günü falan değil. 12 eylül üzerinden konuya girip Atatürke saldırıyor. "Dayandırdıkları, kutsiyetini oluşturdukları devletin ideolojik saplantısını yansıtan totemci yaklaşım, milletin bin yıllık geçmişini bir kalemde silip atmayı sevimli kılmaya çalışan yaklaşımlar içermektedir.”  ideolojik saplantı totemci, kutsiyet, doğrudan Atatürk diyecek ama henüz cesaret edemiyor.
      Suç bunlarda değil, bunların arkasından gidenlerde. Unutulmasın hiç bir iktidar sonsuz değildir...
    • Biatet24 Kasım 2013 . 23:26

      Sizin elinizden bir sivilleşme olacaksa hiç olmasın. Toplumu bu kadar kamplaştıran bir yapı olmamıştı. Sayenizde ülke bölünüyor. Andımız kaldırdınız da elinize ne geçti? Ana dilde eğitim istiyorsunuz, acaba bunun sonu nereye varır düşündünüz mü? Türklük adına ne varsa siliyorsunuz. Her yaptığınız işin sonunu dine bağlıyorsunuz. Adam kayırma sizde, sınav olur kendi sendikanızdakileri kayırırsınız. Koltuk sevdası sizde, kendi ekibinizi binbir dalavare ile başa getirirsiniz.
      Bakalım nereye kadar devam edeceksiniz...
    • Serdengeçti24 Kasım 2013 . 22:20

      Kim bunlar?
      Bunlar nasıl öğretmen;
      şunların eğitim düzeylerine bir bakmak lazım!
      Formasyonları var mı, yok mu?
      Sendika üzerinden öğretmenleri sömüren.....
      12 Eylül, 12 Eylül ağızlarına sakız olmuş...
      12 Eylül öncesi kardeş kardeşi boğazlıyordu!
      Kurtarılmış bölgeler, mahalleler, sokaklar vardı!
      Ülke cehenneme dönmüştü!
      Siyasetciler ne bir araya gelebiliyor; ne çözüm üretebiliyor ne de anarşiye 'dur!' diyebiliyordu!
      Ülke Fatsa'dan güneye doğru batı-doğu diye ikiye bölünmüştü...
      Sağdan-soldan genç, dinamik gençler yok yere ya ölüyor, ya öldürüyordu!
      12 Eylül sonrası haksız, hukuksuz, antidemokratik uygulamar olmuş!
      Ya şimdi?!
      Diyarbakır'da hukuk, uygulama başka;
      Ankara'da başka!
      Bolu'da herkes elektrik, su faturasını öder;
      Güneyde hiç kimse?
    • bolulu24 Kasım 2013 . 21:46

      Bu adamı ne zaman görsem lüzumsuz bir açıklama yapıyor. o kadar siyaset meraklısıysan memuriyetten istifa et, siyaset yap. unutma ama keser döner sap döner bir gün hesap döner. o zaman sen dönme dik dur.
    • Ziya Demir24 Kasım 2013 . 21:40

      Neymiş efendim;öğretmenler günü sivilleşmeliymiş.24 kasımlar resmi tatil edildi de bizim mi haberimiz yok yoksa. Bu sözleri söyleyen öğretmen değil mi yoksa. Ülkem kimlerin yönetimine kaldı. Vatandaşın hiçbir şeyden haberi yok.
    • deli24 Kasım 2013 . 21:21

      acayip siyaset kokan bir açıklama olmuş şimdi iktidarda hatta 10 yıldan beri akp var neden hala aglıyorsunuz devir zaten sizin devriniz hala aglamaya devam ediyorsunuz madem 12 eylül dayatmaları sizinkiler dayatmaları kaldırsın sizde rahat edin bizde veli olarak rahat edelim kutlamada olmasın hediye mediyede olmasın vakit ve nakit kaybı olmasın kimsede acitasyon yapmasın.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak