Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Köroğlu'nu sahiplenmek sadece lâfla olmaz !

Köroğlu'nu sahiplenmek sadece lâfla olmaz !
    11 Şubat 2013
    Köroğlu'nu sahiplenmek sadece lâfla olmaz !

         Son yıllarda "marka şehir" diye bir kavramı sıkça duyar olduk. Ülkemizde de bu konuda çalışma yapan birçok şehir var. Bu şehirler markalaşmak yolunda "farklılıklarını, özgünlüklerini" ön plana çıkarmak için gayret gösteriyorlar.
         Markalaşmak bir bakıma da zihinlere yerleşen imaj... Meselâ... Paris = Romantizmin başkenti denilmesi gibi... Bir şehrin markalaşması hemen olacak bir şey de değil... Staratejik, uzun bir çalışma süreci bu... Yerel yönetimlerin, sivil-resmi kurumların, halkın bunun önemini çok iyi kavrayıp desteklemesi gerekiyor.
         Peki, ülkemizde Bolu deyince akla ilk neler gelir?...
         Abant gelir, ormanlar gelir. "Bolu'dan aşçı çıkar" lâfını her yerde duyarız. Mühim bir marka değerimizdir bizim bu... Kış sporları yüzünden Kartalkaya' da çok gündeme gelip, tanınır oldu. Yedigöller biraz kenarda kaldı gibi... Haydi beyaz et olayını da katalım... Kızmasınlar... Memleketin 1/3 tavuğu ne de olsa Bolu'dan... Ve tabii ki KÖROĞLU...
         Yukarıda saydıklarımı küresel çapta da markalaşma yolunda en iyi şekilde değerlendirip, değerlendirememek bizim imkânlarımıza, tutumuza, yeteneğimize bağlıdır...
         Biz bu yazımızda markalaşmanın önemli öğelerinden biri olan "kültürel miras" konusu çerçevesinde Köroğlu mevzuunu tekrar ele alacağız.
         Tekrar diyorum, çünkü Köroğlu ile ilgili neler yapmalıyız? üzerine Bolu'da en çok yazı yazan, fikir üreten, önerilerde bulunan biriyim.
         Geçmişte, "Türk Dünyası Bolu Köroğlu Şenliği'nden", Köroğlu Kültür Parkı'na, Köroğlu Müzesi ve Panoramasından (destanın resimlerle canlandırıldığı görsel mekân), Bolu Köroğlu Ozanlar Otağına" nice önerilerde bulundum.
         İşte bugünlerde ODTÜ Hocalarından Sayın Doç. Dr. Çetin Göksu'nun mahalli basında yer alan Köroğlu ile ilgili yeni bir projesi beni heyecanlandırdı ve yine birkaç satır karalamama yol açtı..
         Malûm, Köroğlu bugün Yugoslavya'dan Çin'e kadar tanınan tek Türk destan kahramanıdır. Türk Cumhuriyetlerinde bilhassa Azerbaycan ve Türkmenistan'da Köroğlu bizden daha fazla önemsenen   tarihi bir şahsiyettir. Bu nasıl olmuştur? Bizim Köroğlu oralara da mı gitmiştir? Birkaç Köroğlu mu vardır? Bunlar esasen araştırmacıların konusudur... Araştırma deyince... Üniversitemizin vaktiyle 2 büyük "Uluslararası Köroğlu Sempozyumu" gerçekleştirdiğini ve bildirilerin de kitaplaştırıldığını hatırlatayım.
         Şu bir gerçektir... Bugün Türkiye'de Köroğlu deyince Bolu akla gelmektedir. Bilinen en önemli Köroğlu hikâyelerinden birinin şehrimizde yaşanmış olması (Bolu Beyi-Kırat) bunda en büyük etkendir.
         80'li yıllarda Köroğlu'nun köyü diye Dörtdivan'da bir yerin (Sayık Köyü) ilmi tespiti de önemli bir katkıdır.
         Şimdi yapılacak olan bu destan kahramanından turizm olarak istifade etmektir. İngilizlerin kendi Köroğluları Robin HOOD'la yaptıkları gibi... Çetin Hoca İngilizlerin Robin HOOD'dan 1 Milyar dolar gelirleri olduğunu söylüyor. Doğruysa çok büyük para bu!...
         Hocamız " Kıbrıscık Köroğlu ve Yayla Kültürü Yaşatma-Canlandırma Projesi" genel koordinatörü olarak düşündükleri projeler gerçekleştiği takdirde; Türkiye'de ilk defa bir dağın sahip olduğu efsane ile canlanacağını, Bolu, Kıbrıscık ve Dörtdivan'ın yılda bu konudan 20 milyon dolar katkı sağlayacağını da söylüyor.
         Sn. Göksu, yapılacakları da şöyle sıralıyor. Bölgedeki 12 yaylanın Köroğlu dönemi canlandırmasıyla turizme açılması, ekoturizm, Köroğlu masal dağı oluşturulması, anıt park, Köroğlu bilimsel araştırma merkezi, halk kültürü müzesi...
         Bunlar nasıl olacak? Hangi bütçe ile olacak? Detaylar nedir? Değerli Hocamızın bunları da söylemesi gerekiyor. Kendisinden Bolu'da geniş bir sunum yapmasını da bekliyoruz.
         Sözün Özü...
         Bir "kültürel miras markası" olarak da destan kahramanı Köroğlu çok iyi değerlendirilebilir.
         Türk Dünyası ile ülkemiz / kentimiz arasında Köroğlu üzerinden güzel, anlamlı bir "kültürel köprü" de kurulabilir.
         Bunları ancak "ciddi projeleri hayata geçirerek" becerebiliriz.
         Unutmayalım... Hiçbir kültürel değer/mirasta olmadığı gibi...
       "Köroğlu'nu sahiplenmek de sadece "lâfla" olmaz!"...
        
         *     *      *

                                                                             M. Nevzat Özdemir

     

     

     

     

    • Murat PEÇENEK11 Şubat 2013 . 20:39

      KÖROĞLU ile ilgili en çok yazı yazan kişilerden biriside şahsen benim.Bu konuda da,belediye sanat merkezine KÖROĞLU ile ilgili,şimdiye kadar çıkan tüm basılı kitabların tamamını koleksiyon olarak kurdum(Çizgi Romanı dahil).Gelelim proje bazında,doğru bir tercihtir kuşkusuz.Ya da bu alanın yayla turizmine açılmasıdır en doğru olanı...
    • Fırat Oktar11 Şubat 2013 . 14:06

      Nevzat bey, son zamanlarda bölgemiz ve ilimiz hakkında çıkan şehrimizin tanıtımını ve turizmi içeren pek çok konuda paralel fikirlerimizin ve zamanlamamızın olduğu dikkatimi çekti.
      ilgili haberi okuduğumuzdan bu yana ofis olarak bu konu ile ilgili  hızlıca bir çalışma ortamı içerisine girdik. gerçekten son derece önemli ev üzerinde hassasiyetle ve ciddiyetle durulması gereken bir kavram Köroğlu. daha önce bu konu hakkında yazılarımda ufak tefek hatırlatmalarımı ve özellikle Yaşar Kemal'in "Üç Anadolu Efsanesi" ve C.Arkın filmi üzerine yıllarca hiçbir şey yapılmadığını anlatmıştım. takip ettiğinizi sanıyorum. kapılarımız ardına kadar açık, konuyla ilgili yapılması gereken çalışmalar hakkında yol arkadaşları isterseniz   Tahta Bavul hazır.
    • Fırat Oktar11 Şubat 2013 . 14:05

      Nevzat bey, son zamanlarda bölgemiz ve ilimiz hakkında çıkan şehrimizin tanıtımını ve turizmi içeren pek çok konuda paralel fikirlerimizin ve zamanlamamızın olduğu dikkatimi çekti.
      ilgili haberi okuduğumuzdan bu yana ofis olarak bu konu ile ilgili  hızlıca bir çalışma ortamı içerisine girdik. gerçekten son derece önemli ev üzerinde hassasiyetle ve ciddiyetle durulması gereken bir kavram Köroğlu. daha önce bu konu hakkında yazılarımda ufak tefek hatırlatmalarımı ve özellikle Yaşar Kemal'in "Üç Anadolu Efsanesi" ve C.Arkın filmi üzerine yıllarca hiçbir şey yapılmadığını anlatmıştım. takip ettiğinizi sanıyorum. kapılarımız ardına kadar açık, konuyla ilgili yapılması gereken çalışmalar hakkında yol arkadaşları isterseniz   Tahta Bavul hazır.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    GÜNÜN SÖZÜ

    Dün, dünle beraber gitti cancağızım; bugün yeni şeyler söylemek ( yapmak ) lazım.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak