Yüksek okullar okunabilir, yüksek mevkilere, makamlara çıkılabilir, yüksek mevduatlar yakalanabilir, ama yüksek ahlak seviyesi yakalanmadığı sürece her yükseklik bir gün mutlaka ‘şu veya bu şekilde’ alçalacaktır!

Deftere yaz
  • 3652ogrenciler09.03.2005 12:00

    MYO HALA ÇOK İLKEL...?! SAYIN REKTÖRÜMÜZ myo yu biraz düzeltiniz artık. bilgisi çok az hocalardan usandık. lisedeki konuları tekkrar dinlimek istemiyoruz. deney yapmadan meslek öğrenilmez ki. yüksek okul mezunu şahıslar bile derse giriyor. biz dr, docent, uzman tanımak istiyoruz. bizimle alay edilmesin. hiç araç gereç olmadan kuru kuru meslek öğrenilmiyor. okuduğumuz liseler bile buradan ileri. akşam okuyanlar hayal kırıklığı içindeler. 2 yıldır okuldayız. hiç bir makina göremedik. yaz babam yaz. fotokpiciler ihya oluyor. konusunda uzman olmayan lise hocaları bizi not ile tehdit etmekten başka bir şey bilmiyor. derslerde konuyla alakası olmayan bilgiler öğretiliyor. okula bir gelip halimizi görün. bizimle konuşun. ne öğrendiniz diye sorun. atölyesiz, labaratuarsız, hocasız zaman ve para kaybettirilmek istemiyoruz. bize yazık değil mi.

  • 3653ugur biriktir09.03.2005 12:00

    hayırlı calısmalar ve basarılar diliyorum...

  • 3654Bir Eğitimci09.03.2005 12:00

    Milli Eğitim Bakanımızın açıklamısını aktarıyorum.(Gazetelerden)Müfettişlere hitaben yaptığı konuşmada jurnale itibar edilmemesi şikayet dilekçelerinde isim olması ve hatta o ismin gerçek olup olmadığının araştırılması istemiştir.İlgililere duyurulur.Çamur at izi kalsın prensibine prim vermeyelim.

  • 3646ÖMER AKI08.03.2005 12:00

    MESSENGER VİRÜSÜNE DİKKAT! 07.03.2005 Tarihi itibarı ile İnternet ortamında MSN Messenger programının açıklarından yararlanan bir virüs hızla messenger aracılığı ile yayılmaktadır. Kişinin messengerine karşı taraftan bir dosya transfer edileceği ile ilgili bir istek gelmektedir. Eğer bu dosya transfer kabulü isteğine evet denilirse bu virüs bilgisayarınıza bulaşmakta ve adres defterinizdeki tüm arkadaşlarınıza hızla kendini göndermektedir. Tüm MSN Messenger kullanıcılarının arkadaşlarından gelen dosya transferi onay işleminde dikkatli olmaları gerekmektedir. ÖNEMLE DUYURULUR.

  • 3647Mehmet BULUT08.03.2005 12:00

    Kanal D'de yayınlanan "Sihirli Annem" dizininin senaristine,çekimcisine ve Türk aile yapısına uymadığına inandığım bu diziyi yayınlayan Kanal D televizyonu yöneticilerine lanet ediyorum.

  • 3648Eğitimi Seven Biri08.03.2005 12:00

    Teşekkürler Sayın Valimiz. Sayın Valimiz Bolu Milli Eğitiminin herkes tarafından takip edilmesi gerektiğini belirtmiş. Kendisine yürekten katılıyorum. Çünkü herşeyin başı eğitimden geçer ve eğer eğitimde başarılı olamassak hiçbirşeyde başarılı olamayız. Tabiki eğitim konusunda isteyen görüşünü yazabiliyor burada zaman zaman. Yazanlar genelde hep kendi penceresinden bakıyor eğitim olayına. Güzel şeyler övülür, güzel olmayanlar daima eleştirilir ve bizlerde en çok eleştirmeyi severiz nedense. En sonda Ertuğrul isimli bir vatandaşımız okullurı, yöneticileri eleştirmiş ve milli eğitim müdürünü göreve çağırmış. Belki kendisine göre haklıdır ama olaya birde diğer yönden bakamazmı acaba. Öncelikle bağışlar konusunda kendisine katılmıyorum. Kendisi vergisini veriyor olabilir, bizlerde vergğimizi veriyoruz ama verilen bu vergilerden okullara bir kuruş dahi aktarılmış değil. Okul yöneticileri okullarının bütün işlerini, özellikle temizlik hizmetlerini velilerden topladıkları bağışlarla yürütmekteler. Ve bu işleri yaparken kendilerininde ne kadar zorlandıklarını bilmeli sayın velilerimiz. Velimiz öncelikle Milli Eğitim Müdürlüğüne sorsun, valimize sorsun, hükümete sorsun. Bizlerin 8 yıllık eğitim adı altında ödediğimiz vergiler okullura veriliyormu verilmiyormu diye. Görecekki okullara hiç yardım yapılmamaktadır. Okullar özel sektör gibi tamamen veli katkıları ile ayakta durabilmektedirler. Okul yöneticileride velilerle karşı karşıya gelmek pahasına bu sistemi yürütmeye çalışmaktalar. Velilerimizin binazcık cesaretleri varsa toplu şekilde devletten okullara niye para verilmediğinin hesabını sorsunlar. Ama bu arada devlet okullara yardım etmediği sürecede, okullarının ihtiyacı olan yardımları yapsınlar ve onların hesabınıda okullarından sorsunlar. Eminimki her okul topladığı paranın hesabını verebilecek güçtedir. Gelelim Halil ECEVİT"in Boluya milli eğitim müdürü oluşuyla beklenilen başarı artışı. Bu konuda beklenenle karşılanılanın ne olduğunu geçen yıl gördük. Sayın Halil ECEVİT geçen yıl bir yıl boyunca çalıştı ve ilimiz sınavlarda daha gerilere gitti. Bu sene nemi olacak birlikte izleyeceğiz. Göreceksinizki Bolu İli bütün sınavlarda geçen yıldanda gerilere gidecek. Nedeni gayet açık; Çünkü Halil Ecevitin milli eğitim müdür olarak verebildiği hiç bir şey yok şu anda. Halil ECEVİT milli eğitim müdür olduktan sonra öncelikle Bolu Milli Eğitimde görevli müdür yardımcıları ve şube müdürleri arasındaki birlik beraberlik kayboldu ve şu anda milli eğitim kaç parça bilmiyorum. Daha sonra okul yöneticilerinin milli eğitime olan güvenleri kayboldu ve arkalmarında güç göremediled, göremiyorlar. Sayın Halil ECEVİT sanki Deoklasin kılıcı gibi görünmekte yöneticelr üzerinde. Bu yönetim anlayışı ile bir yere varılamaz. Boluda başarnın artırılması için hiç bir şey ama hiçbir şey yapılmış değil. Bunu bütün bolu kamuoyu bilmektedir. Bekleyip sabrediyoruz yıl sonunu. Zamanı geldiğinde tabiri caizse takke düşüp kel görünecektir. Bütün bunlara rağmen başarılı şekilde çalışmalarını yürüten okul yöneticilerine ve öğretmenlerimize sahip çıkalım. Ancak okulunu yönetmekten aciz okul müdürleri varsaki(elbette va) onlarıda takip edip ne gerekiyorsa yapalım hep birlikte. Bütün çabamız Bolu Milli Eğitiminin daha iyi olması için olmalıdır diyor, şimdilik saygıyar sunuyorum.

  • 3649serpil karabeyoğlu08.03.2005 12:00

    Selam Kamuran abi, selam hakan, ve selam mahmut nasılsınız sizleri çok özle_dim_. Artık ben ankaradayım. Yaşar Hocamın, Yener abimin, Erol Bey'in, Murat Gücümün yazılarını yazmayı özle_dim_. Uzaktayım ama sizleri yakından takip ediyorum. Sizin eski elemanınız olarak takip etmemek ayıp olur. Hepiniz ayrı ayrı kucaklıyor ve yanaklarınızdan öpüyorum. Sevgiyle, dostça ve mutlulukla kalın. Herşey gönlünüzce olsun Çalışmalarınızda başarılar

  • 3650ogrencivelisi08.03.2005 12:00

    sayin sakaryailköğretim okulu müdürü lütfen çocuklari ezmeyiniz. ezenleri ikaz ediniz. öğrendiğim kadariyle N.T adli Türkçe öğretmeni 7. sınıflardan başarısız bir öğrenciyi sürekli eziyor ve dövüyormuş. Döverek eğitim tarihte kaldı. başarısız çocuk yoktur. Yanlış öğretmen vardır. Bondluk taslamakla eğitim olmaz. Başarısızlığın kökenine inerseniz çocuğun ailesel sorunlarını görürsünüz. Türkçeyi sevdirmesi gerekn kişiler topluma sorunlu insanlar sunamaz. Gerekirse çocuğun adını da verebilirim. Sakarya güzide bir okul ama kötü uygulamalar artmakta.

  • 3640ERGÜN ÇİFTCİ07.03.2005 12:00

    dün kastamonuya gittik ve haketmediğimiz bir yenilgi aldık ve üzülerek özel kendi tuttuğumuz minibüz ile yola çıkmak üzereydik boluspor takımından yedek kalecimiz maç sonrasıdışarıda yanında 2 kişi yedeklerden sırtı dönüktüler göreme_dim_ kendi aralarında gülüp bir şeyler yapıyorlardı herhalde belkide kasımpaşanın yenildiğini öğrenip onun için gülmüşlerdir herkes üzüntü içinde iken başka sevinecek bir şey bulunup düşünülemez onlarda bolu sporda yaniboluspor külübünün bir üyesi ise tkım içinde bu tür olayların takip edilmesi gerekir bence yönetide bu tür olaylara izin verilmemelidir.lütfen ilgilenilmesi dileklerimizle bolu sporu sevenler adına bir grup arkadaş....

  • 3641murat07.03.2005 12:00

    Bolu milletvekillerine sesleniyorum.seçimler olsu 2002 de 3 sene geçti. siz bolu için ne yaptınız. ne yapıyorsuunuz. Bolu için hangi soru önergesini verdiniz. 2 sene sonra tekrar Milletvekili olmak için bizden hangi yüzle oy isteyeceksiniz. hükümet konağının halini gördükçe sinirlenmemek elde değil. teşvik yasası ilimize uygulanmıyor. doğalgazın 2006 da gelecek iller içinde bolu yok.siz ne iş yapıyorsunuz.konu mankenimisiniz?

  • 3642Erkan Sayan07.03.2005 12:00

    Bolu ben bil_dim_ bileli milletvekillerinden yana şanssız. Daha önce milletvekillerimiz hep Düzceli oluyor diye hayıflanıyorduk. E adamlar da Düzce için çalışıyorlardı. Az da olsa Bolu için bir şey yapılılıyordu. Şimdi o da yok. Yav şu anki bizim AKP milletvekilleri ne yapıyor 3 sene oldu ne yaptı. İnsanın ayağı kayar bişi olur farkında olmadan şanseseri falan bir iyiliği olur o da yok. Yani nasıl olur böyle birşey. Demek ki bu adamlar "Aman abi sakın yapmayalım bunun boluya bir faydası olur yoksa." diye konuyorlar aralarında. Olabilecek şeyleri de mi engelliyorlar ne.

  • 3643Sağ Duyu07.03.2005 12:00

    İnşaat Müh. Ali Sarıgül savunduğu kat artışı ile başka bir gazete yazdığı yazıda kendi kendine çelişmektedir. " İnsanlarımız hala depremden ders de almadılar. Eline imar durumunu alan, yazıhaneleri dolaşıyor. Olabildiğince bedavaya proje çizdirmenin yollarını arıyor.Binanın genel maliyetleri yanında, devede kulak giderler için yazıhane yazıhane dolaşılırken, iş binanın makyajına gelince, birden bonkerleşiliyor..Binanın emniyeti için kısılan paralar cömertce harcanabiliyor?Hiç kimse, binasının proje aşamasında gösterilmesi gereken özenle ilgilenmiyor.Taşıyıcı sistemin sağlamlığı ile ilgilenenler çok nadir.Eline bir defter alıp da ,binasının kontrolüne gelenlerin kaç kere geldiğine ve nasıl bir denetim yaptığına dair not bile tutmuyorlar.Ama, iş süslemeye geldiğinde, uyuz bir keçiyi bile ,gülün içi yapmayı beceriyorlar." Bolu'yu Tokyo yapacak sayın Ali bey burada vatandaşı suçlamaya gerek yok vatandaş tabiî ki 3 ? 5 kuruşu düşünecek. Demekki inşaat sektörü içerisindeki bazı insanların suistimal yapabildiklerini yazmışsın. Her zaman demeçlerinde söylediğin biz her yere bina yapabiliriz. Bu bizim işimiz deyip mühendislikleri savunursun. Peki Ali bey neden depremlere kadar olan süre içerisinde uygun bina yapmadınız. Gayri resmi kayıtlara göre 50 binin üzerinde insan öldü. Bunda vatandaş mı suçlu. Artık susun lütfen. Biz istemiyoruz yüksek kat. İmkan olsa güzel Bolumuzda 2 katlı yeşil yeşil yerlerde otursak. Bıktık artık beton yığınlarından ve sizlerin kat istemesinden. Ne kadar kat düşük olursa meslektaşlarınızın hatası minumum olacaktır BOLU'YU NE HALE ÇEVİRDİĞİNİZİN FARKINDA DEĞİLSİNİZ HERHALDE. Daracık daracık cadde ve sokaklar, dar kalmakla kalmayıp eğri böğrü yollar. Küçücük yeşil alanlar. Sayın Ali Bey ve yandaşları sorarım size İMAR KOMİSYONLARINDA vatandaş mı yolları daralttı, yeşil alanları kaldırıp bina yaptırdı. Yoksa İmar Komisyonu üyeleri sade vatandaşmıydı. Bunda da mı vatandaş suçlu Ali bey. ?Benim elimde direksiyon var ve gideceğim yolu da biliyorsam sormam, giderim.? diyerek Sizin o Parti Başkanınız ın konuşma uslubundeki kurnazlığı göstererek Sayın Belediye Başkanımızı tabiri caizze gaza getiriyorsunuz. Bu iş araba sürmeye benzemez Sayın Kurnaz Ali bey. Seçimden bu yana anlayabildiğim kadarıyla Başkan Bey kurnazlığı ile 10 tane Ali eder. Sayın Belediye Başkanımız da ileride vicdani bir azaba girmemek için bu sorumluluk altına kendisi neden girsin ki. onun için kamuoyu oluşturmak istiyor. Hani bekara karı boşamak kolay olur derler. Sen de at Sayın TOKYO Bey Pardon ALİ Bey at bakalım. Bolu'daki sağduyu her zaman kazanacaktır.

  • 3644Ertugrul Candan07.03.2005 12:00

    Sayın Milli Eğitim Müdürüm Halil ECEVİT Bey.Biz örenci velileri olarak sizin boluya gelmenize gerçekten çok sevinmiştik.Bolu Eğitimde hak ettiği yeri alır.Çocuklarımız yarınlara daha ümitle hazırlanır diye düşünürken okullarımızda bir başıboşluk ve bir aymazlıktır gidiyor.Boludaki hemen tüm okul idarecileri günü kurtarmaya çalışıyorlar.Birde okullarda zorla bağış furyası almış başını gidiyor.Sayın müdürüm bağış gönül işidir.veliye anlatırsın ikna olursa verir.Türk Milleti yardımseverdir.bir ay önce sadece bolu İlinden GÜNEY ASYAYA 100MİLYAR Toplanmıştır.Bizler Devletimize vergisini ödeyen vatanı için hiç düşünmeden canını,malını feda edebilecek bir ruha sahip velileriz.Yeterki inanalım ve güvenelim.Bu yöneticiler bizi kyunmu zannediyorlar.Sayın Müdürüm şu 150.milyon katkı payı isteyen ve çocuklarımızı horlayan pansiyonlu okullara birer müfettiş gönderip durumu bir araştırırsanız.gerçekten çok memnun oluruz.saygılarımızla.

  • 3645Mehmet Yılmaz07.03.2005 12:00

    SEVGİLİ BOLUNUN SESİ ;NE GÜZEL ZİYARETÇİ DEFTERİNİZ VAR.iLK DEFA AÇTIĞIMDA ;'iŞTE BOLU BU DEDİM'KİMİLERİ ŞİKAYET EDİYOR,KİMİLERİ REKLAM YAPIYOR,KİMİLERİ SÖYLEYEMEDİKLERİNİ BURADA SÖYLÜYOR.SEVGİLER,BAŞARILAR..

  • 3636ÇETİN YEŞİLÇİMEN05.03.2005 12:00

    TÜM BOLU HALKINI BOLUSPORUMUZA GÖNÜLDEN DESTEK VERMEYE ÇAĞIRIYORUM.KASIMPAŞAYI BELLİ SEBEPLERDEN DOLAYI ŞAMPİYON YAPMAK İSTEYEN GÜÇLERE İZİN VERMEYELİM.SİZLER ORADA BİZLERDE BURADA TRİBÜNLERE GİDİP TÜM GÜCÜMÜZLE DESTEK VERİP BOLUSPORUMUZU ŞANLI TARİHİNE DÖNDÜRMEK İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRELİM.HAYDİ ELELE

  • 3637İbrahim ÇAVUŞOĞLU05.03.2005 12:00

    GELECEĞİN ÖRNEK İSMİ İZZET BAYSAL Dünyaya ait ömür çizgisinin uzunluğu konusunda hiç kimse bir şey söyleyemiyor. İnsanların en çok konuştuğu konu ebediyete çıkılan yolculukta geriye ne bırakıldığı üzerinedir. Kimileri vardır, Karun gibi zengin olmasına zengindir de ne kokar, ne bulaşırlar. Bir garibin boğazından geçecek bir yavan lokması nasip olmaz. Yukarıdan sıkıp aşağıdan yalarlar. Toplumun hiçbir kesimine tek damla katkıları yoktur.? Ne cimri adamdı. Sanki kefenin cebi varmış gibi kimseye bir şey koklatmadı. Arkasında dua edecek kimse bırakmadan çıplak girdi kara toprağa? diye uğurlanır son yolculuğuna. Kimileri vardır, hak yemez hakkını da yedirmez. İlkeli, kararlı ve inandığında inatçı. Çalışmayı sever, çalışanın hak ettiğini verir. Yaşamını, insanlık aleminin eğitimi ve sağlığı için harcamıştır. Devlete olan borcunu ödedikten sonra kalan varlığının tümünü kurduğu vakıf ile insanların hayrına harcamayı düşünmüştür. Bu insan dünyada emsali nadir görünen hayırların sahibi İzzet Baysal'dır. Ölümünün beşinci yılında mekanı cennet, Allah' ın rahmeti üzerine olsun diyoruz. İzzet Baysal Vakfının kurulduğu yıllarda herkes kapısını çalıp bir şeyler istiyordu.Hiç kimse eli boş dönmüyordu. Biz de müracaat ettik. Yapılmış bir külliyenin içine yatırım yapmadığını bildiğimiz halde müracaat ettik. Çünkü biz eğitim öğretimde mekansal sıkıntıdaydık. Çünkü o baba idi. Evlatların sıkıntısına babalar çözüm bulurdu Okulumuzda kurulan ? Bolu Anadolu Teknik Eğitim Vakfı? Yönetim Kurulu olarak İstanbul' da ziyaret ettik kendisini. Derdimizi anlattık. Yabancı dil ağırlıklı Anadolu Teknik Lise açmak istediğimizi söyledik. Önce beklediğimiz itirazlar geldi. Daha sonra kendisinin de teknik donanımlı olması nedeniyle ? Bu çocukların isteğini yerine getirelim.? diye talimatını verdi yeğeni Ahmet Baysal' a. Dört katlı Teknik Lisesi binasının projesini ve kontrol mühendisliğini okulumuz vakfı ( BATEV ) üstlendi. Binamız çevre okulların gezilip incelenmesi sonunda, değişik formatta modern bir bina olarak yapıldı. Hiçbir malzemesinden tasarruf edilmedi. Binamızın bitiminden sonra yemekhaneyi, ağaç işleri ? metal işleri deposu olarak kullandığımız eski yapıyı gördüğünde ? Burasını da restore edelim? dedi, ama gönlü razı olmamış olmalı ki, bina yıkılarak beş kata göre statik projesi yapılıp, iki kat olarak yeniden yapıldı. İzzet Baysal, teknik alanda üretim yapan bir sanayici olarak, teknik eğitime büyük değer vermekteydi. İzzet Baysal Çıraklık Eğitim Merkezi, İzzet Baysal Halk Eğitim Merkezi ve Mimar İzzet Baysal Endüstri Meslek Lisesi gibi mesleki eğitim merkezlerini de yaptırması da bu değerin birer göstergesidir. Eğitim öğretime girdiğinden bu güne mezun olan her öğrencimizin diplomasında yazılı İzzet Baysal adı nesillerden nesillere taşınacak, binlerce öğrencinin hayır dualarıyla ruhu şad olacaktır. Teknik alanda ülke teknolojisinin gelişiminde emeği geçecek olan mezunlarımızın İzzet Baba'nın ilkeleriyle insanlarımıza yardımcı olacağına inanıyoruz. Mutluluğu gençlerin bakışlarında görüp mutlu olduğunu söyleyen İzzet Baba'nın eserlerine bakarak mutlu oluyor, çalışmalarımızla ona layık olmaya çalışıyoruz. Merkez İzzet Baysal Teknik Lise, Anadolu Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi yönetici, öğretmen ve öğrencileriyle birlikte Ölümünün beşinci yılında ,manevi huzurunda saygıyla eğiliyoruz. RUHUN ŞAD OLSUN İZZET BABA!

  • 3638ümit ÖZCAN05.03.2005 12:00

    kdz.eregliden tüm bolulu ve mengenli hemsehrilerime sevgiler...

  • 3639fatih05.03.2005 12:00

    ilçemiz göynük'ün en kapsamlı tanıtımının yapılacağı www.goynuk.com adresi 15 gün içerisinde yayına girmektedir sizleri sitemize bekler ve bu site kurucularına bu sitenin reklamını sitemizde vermek istediğimizi belirtir ve en kısa zamanda cevaplarınızı bekleriz

  • 3634fatih kara04.03.2005 12:00

    boluyla ilgili en kapsamlı haberleri burda buluyorum biraz daha siteyle ilgilenilirse daha da güzel olabilir.. http://turkeyhotel.blogspot.com

  • 3635fatih kara04.03.2005 12:00

    boluyla ilgili en kapsamlı haberleri burda buluyorum biraz daha siteyle ilgilenilirse daha da güzel olabilir.. a rel="nofollow" href="http://turkeyhotel.blogspot.com" istanbul hotels /a

  • 3632Hamdi AYYÜREK03.03.2005 12:00

    belediyenin veb sayfasına giren sadece belediyenin veya başkanın sözde icraatlarını görür.Geçenlerde köroğlu TV.de haberlerde atık su parasının alınmaması ile ilgili geçen yıllarda çıkan kanun nedeniyle su abonelerinin artık atık su bedeli ödememesi ve kanunun çıktığı tarihten itibaren kullanılan su miktarından düşüleceği söylenmişti.abonelerin belediye başkanlığına dilekçe vermeleri gerektiğide söylendi ve dilekçe örneği TV de okundu.Dilekçe aynı zamanda kanun maddesini uzun bir şekilde anlatıyordu.Şimdi gelelim işin özüne.bu dilekçeyi vatandaş ya arzuhalciy veya avukatlaramı yazdıracak.Yazdırayan dilekçe veremeyecek belediye vatandaşlarının cebinden almaya devam edecek.Amacınız bumu sayın başkan.Hatırlayın vey öğtrenin diye belediyenin görevlerini saymayacağım ama kamu hizmeti yaptığınızı bu nedenle vatandaşın kolayca ulaşabilecği veb sayfasına o meşhur dilekçeyi koysanızda aboneler print edip altına su abone nosunu yazarak imzalayıp belediyeye verseler olmazmıydı.İşte halka hizmettse buda bir hizmet değilmi.İş bilenin Kılıç kuşananın derler ama sizde neeeerde.

  • 3633Erkan Sayan03.03.2005 12:00

    Allah aşkına şu kızılay hamamının neresi tarihi. Bence pislikten, görüntü kirliliğinden, duman kirliliğinden, ağaç katlinden, yakılan bir sürü odun ziyanından başka bir şey değil. İğrenç bir bina ve iğrenç de bir rengi var. Bolunun tam ortasında tüm çirkinliğiyle, tepesinden çıkan çirkin dumanıyla ve etrafında yığılı odunlarıyla bir utanç abidesi.

  • 3626veli02.03.2005 12:00

    Atatürk İlköğretim Okulunda öğrencilerden katkı payı isteniyor ve en az 10.000.000 TL getiren deniyor. Okulda para toplamak yasak değilmi. Yada şöyle mi demeliy_dim_ mecburi para toplamak yasak değilmi

  • 3627Mehmet BULUT02.03.2005 12:00

    Mengen Türkbeyli eşrafından Manav Murat'ın vefat ettiğini üzüntü ile öğren_dim_. Merhuma Allah'tan rahmet geride kalanlarına baş sağlığı dilerim.Başın sağ olsun Ahmet Abi.

  • 3628alaattinsakar02.03.2005 12:00

    Bir kamu dairesinde memur olarok çalışmak tayım vergi iade gıda fişlerimin seri noları arka arkaya olduğu ve aynı yerden aldığım gerekcesiyle 2.5 milyarlık fişim iptal edildi.bu konuda kanun ve yasalarda böyle bir madde nin olop olmadığı kunusunda bilgilendirilmek istiyorum teşekkürler.

  • 3629veli 202.03.2005 12:00

    Okullarda para toplamak yasak diye biliyordum. Ama değilmiş. Okulun ihtiyaçları bahane gösterilerek öğrencilerden para isteniyor. Tamam okulun ihtiyaçları olabilir doğrudur ama öğrencilere "çocuklar en az 10.000.000 TL" getirin demeye kim cesaret edebilir. Buna artık dur demeliyiz. KATKI PAYI MECBURİ OLARAK ALINAMAZ... Bundan Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Halil EVEVİT'in haberi varmı acaba. neyse..

  • 3630Murat DEMİR02.03.2005 12:00

    4321-4318-4303 ve 4288 nolu mesajlara cevaptır. Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, 31.01.2005 tarihinde katıldığı resmi bir toplantıda, Müfettişlerden ?jurnale asla prim vermemelerini? isteyen Bakan Çelik, daha önce bu konuda birim amirlerine talimat verdiğini söyledi. Bakan Çelik, şunları kaydetti: ?İmzasız gelen mektupları ne kadar ciddi iddialar içerirse içersin kesinlikle ciddiye almayın. Niçin, çünkü eğer buna prim verilirse insanların birbirlerini gammazlaması teşvik edilmiş olur. Bir jurnal sistemi çalışır. Herkes diğerini karalamak, herkes diğerinin omzuna basıp bir yerlere gelmek için gayret sarf eder. Bu da kamu ahlakını bozar. Altında imza olsa bile gerçek olup olmadığını tespit etmeden adım atmayın. Eğer bir kişi bir yanlışı ihbar edecekse bunu yapacak medeni cesareti göstermelidir. Teftiş sistemini jurnale kapatmak zorundayız.? demiştir. Fakat buna rağmen gazete köşelerinde ve ziyaretçi sayfalarında okullar ile ilgili isimsiz yazıları yazanlara ve bunlar karşısında teftiş sistemini çalıştıran yöneticilere hatırlatmak isterim. Kişilerin bir konu ile ilgili gerçekten suç teşkil edecek bilgi ve belgeleri var ise, isimleri ile niye savcılığa suç duyurusunda bulunmuyorlar da, bu dedikodu köşelerinde yazmak ile kendilerini tatmin ediyorlar. Bu haberler Milli Eğitim ve üst kurumlar hakkında çıkınca acaba sayın Bolu VALİMİZ bu haberlerin doğruluğunu araştırmak için müfettiş görevlendiriyor mu? Veya durumu ilgili bakanlığa bildiriyor mu. Yoksa Türkiye'de her zaman olduğu gibi suçlu suçunu kendinde değil, başka yerlerde mi arıyor. Buradan sayın Valime bende sormak istiyorum, özel idare harcama kalemlerinde ilköğretimlere alınıyor diye, Milli Eğitimlere alınan malzemelerin hesabını sormayacaksın, veya Milli Eğitime yakın ilköğretime lavoba alımını bile özel idare kaleminden yapacaksın, ama diğer okullara ise üvey evlat muamelesi yapacaksın. Birde okulların hiçbir ihtiyacı yok diyeceksin. Öğrencilerin geçtiğimiz yıl toplanan eğitime katkı paylarını milli eğitim alıp, kendilerine CEP Telefonu hattı alırken sesleri çıkmayanların, kendilerine aktarılan eğitime katkı payları kesilince ise bu paraların nereye harcadıklarını sormaya başladılar. Sayın Valim ve Veliler acaba, daha önceki yıllarda toplanan ve Milli Eğitime aktarılan paraların nasıl ve nerelerde harcandığını biliyor musunuz? Herhalde bende aynı hataları yapmaya başladım, bu nedenle fazla uzatmadan aşağıdaki yazı ile bitirmek istiyorum: İçinde bulunduğumuz sosyo-ekonomik durumun bir sonucu mu, yoksa kolay olan mı bu bilmiyorum ama, farkında mısınız; ne kadar çok şikayet eden bir toplumuz! İlgili, ilgisiz, bilgili, bilgisiz her konuda sonu olumsuz biten cümleler kuruyoruz. Sürekli etrafımızda olan bitenleri yargılıyor, kendi doğrularımız üzerinden yapılanlara notlar veriyoruz. Bu notlarla da sınıfı geçmek pek mümkün olmuyor. Şöyle bir düşünün; yaptığınız iş, etrafınızdaki insanlar, o an içinde bulunduğunuz ortam... Yani yaşadığınız gün boyunca kaç kez böyle cümleler kuruyorsunuz? Bunlardan kaçı sırf şikayet ettiğiniz için çözüme ulaşıyor? Hiçbiri. Aslında şikayetle, eleştiriyi de birbirine karıştırıyoruz. Eleştirebilmek önemli bir meziyet. Bir konu, durum ya da kişiyi eleştirebilmek için, o noktalarda en az var olanlar kadar bilgili ve donanımlı olmalıyız, hatta fazlası lazım. Eleştiri, ancak adil bir bakış açısıyla yapıldığında ve o konu ya da duruma bir katkı sağladığında eleştiri olur. Ne büyük bir alt yapı... Her şeye tarafsız kalmaktansa, eleştirel yaklaşımlarla farklı bakış açıları ortaya koymak çok daha iyidir. Çünkü yeni bir çözümdür ortaya konan. Ama eğer çözümümüz yoksa bu eleştiriler kuru birer şikayetten öteye gidemez. En önemli meziyet, bir konu hakkında eleştirin ya da şikayetin varsa, en az iki çözümle bunları ortaya koyacaksın. Çözümler eksik ya da yanlış olabilir, olsun! Önemli olan sürekli memnuniyetsizlikle sızlanıp sepetteki diğer elmaları da çürütmemek. Önce şunu kabul etmek gerekir, kurumların uygulamaları, prosedürleri ve aldıkları önlemleriyle ayakta kalma, gelişme ve başarılı olma savaşını verirlerken her türlü olasılığı düşünürler. Diyelim ki düşünemediler ve siz daha iyi bir çözüm buldunuz bunu söylemek, savunmak ve ispat etmek yerine sadece şikayet ediyorsanız hata yönetiminde değil, sizde. Bu sıkıntıları çekmenizin nedeni onlar değil, sizsiniz. Çünkü doğruluğuna inandığınız, size, kuruma ve çalışanlara katkısını ispatlayabileceğiniz konuları sadece şikayetle geçiştiriyorsanız bilin ki o hatanın parçasısınız. Bunun için önce tespitlerinizi şikayet seviyesinden çıkarın. Çünkü şikayet etmek demek aynı zamanda ben yetersizim demek. Bunun yerine durumu izah eden cümleler kurun. Eleştiri dozunuzu ayarlayın ve her sorunu önerdiğiniz çözümle birlikte anlatın. Her durumda eleştirinizi yıkıcı değil, yapıcı yönden ortaya koymayı öğrenin. Şikâyet eden değil, durumu izah eden ve çözüm getiren kişi olun. Haa bu arada e-mail adresim doğrudur. İlgilenenlere, araştırın bakalım.

  • 3631erkan kır02.03.2005 12:00

    Tüm boluda ki gazeteler içersinden ; güven,dürüstlük,hızlı haber ve ayrımcılık yapmayan gazete olarak ayrı olduğunuzu gösterdiğiniz için teşşekkurler....

  • 3624m.şimşek01.03.2005 12:00

    AŞURE ZİYAFETİ KİMİN PARASI İLE VERİLDİ? Bu kurum, fakir fukara için toplanan yardımları, Kardelen Sineması önünde gelene geçene aşure dağıtsın diye mi oluşturuldu? Bu kuruluşun görevi varlıklı kişilerle fakirler arasında aracılık etmek değil mi? Ben "HAYIR ÇARŞISI'ndaki "HAYIR" kelimasinden, fakirlere verilsin diye yapılan yardımları anlıyorum. Sayın Belediye Başkanı ?İnançlarımız gereği aşure yapmak gelenektir." diyor ama, bu fakir fukaranın toplanmış rızkıyla olmaz ki. Bu olaydan sonra oluşacak tepkiler, hayır çarşısına yapılacak yardımları azaltmaz mı? Bunun en güzel örneklerini Türkiye'nin önde gelen yardım kurumlarında yaşamadık mı? Bence, yapılan faaliyet çok güzel ama kaynak yanlış. Belediyemize çalışmalarında başarılar diliyorum.

  • 3625KIZIKSPOR01.03.2005 12:00

    AMATÖR FUTBOL SEVERE CEVAP : Belediyespor - Kızıkspor maçında kırmızı kart gören oyuncularımız oyunun 89. dakikasında ihraç edildikten sonra hakemlere KESİNLİKLE küfür etmemişlerdir. Etmeleri de MÜMKÜN değildir. Küfür edip etmedikleri de "hakem raporunda" yazılıdır. Ezbere konuşmayınız LÜTFEN!... Play-Off'a çıkan takımların hiçbirisinin kollanmaya ihtiyacı YOK ve KIZIKSPOR'un hiç YOK. Play-Off maçlarının çok zevkli geçtiğine herkes şahit. İzleyenler 90 + 90 dakika sonrasında memnun ayrılıyorlar. Bolu'da Amatör Küme asla dağılmaz. Gelecek sezon daha kaliteli amatör ligin olacağından şüphemiz yoktur. OK? www.kizikspor.com

  • 3622İbrahim ALTUNDAĞ28.02.2005 12:00

    Selam Herkese; Bolunun gururu Bolununsesi çalışanları ve tüm ziyaretçilere.. Boluspor bu sene iyi gidiyor, umarım bu sürekli böyle devam eder. Bizlere geçmişte birinci ligdeki süper bolusporu yeniden yaşatması temennisiyle.. Ama şuda bir gerçek ki, sporseverler futbola daha duyarlı olmalı, maddi manevi desteğini yapmalı, zira sınırlı imkanlarla bu kadar olur..

  • 3623Mert Özdemir28.02.2005 12:00

    herkese selamlar sitemiz gerçekten çok hoş hazırlanmış emeği geçenler teşekkür ediyorum ben Ankara Üniversitesinde okuyan bir Bolu'luyum(Mengen) ve her yaz Mengen'e gelirim ama burada olduğumuz sürece oralara ve bilhassa insanımıza hasretiz acaba ANKARADA BOLULULAR VEYA MENGENLİLER DERNEKLERİ VARMI eğer yoksa bu bizim bir ayıbımızdır LÜTFEN BİLENLER BENİ BU KONUDA BİLGİL_END_İRSİN.... mertozdmr@mynet.com

  • 3620Ahmet Kara27.02.2005 12:00

    Gazetinizi Zevkle okuyorum. Ve Başarılarınızın devamını diliyorum. Kolay Gelsin

  • 3621Dr. Sultan SEMA27.02.2005 12:00

    sayın yetkililer sizlere yazıklar olsun, şehirlerin mülki idare ağırlıklarını ortaya koyan ve şehrin asayişinin ve hizmetinin bir sembolü olan hükümet konoklarıdır.BOLU da ise bir semböldür hükümet konağı acizliğin sembölüdür, iş bilmezliğin tutarsızlığın, vefasızlığın...devlet bir hükümet konağını neden yapamıyor,trilyonlar harcanıyor il emniyet müd., deftardarlık gibi diğer binalara ama boluda bir hükümet konağı yapacak para bulunamıyor.bu konuda hangi yöneticimiz bir şey yaptı, hiç birşey neymiş efen_dim_ ihale aşamasındaymış, karşınızda geri zekalı birisi yok siz kendiniz kandırın, yazıklar olsun sizlere yöneticiler, biri çıkıyor çevre düzeni il gelişim planı kardeşim sen öncelikle kendi işini bir yap ondan sonra sektörün sorunları ile ilgilen,saygılarımla...Dr. Sultan SEMA SULTAN HOSPİTAL- istanbul

  • 3619ozgur sarac26.02.2005 12:00

    Gazetenizde ve internet sayfanızda iş ilanlarına daha fazla yer vermenizi rica eder başarılarınızın devamını dilerim.

  • 3618Amatör futbol sever25.02.2005 12:00

    Amatör play-of liginde bir karmaşadır gidiyor.Yetkililer ise uyuyor.Grup maçlarında kırmızı kart gören oyunculara ağır cezalar verilirken play-of ta hakemlere ana-avrat küfür edenler bir maçlık ceza ile geçiştiriliyor ve o küfür ettiği hakemin karşısına bir maç sonra çıkıyor.Bu nasıl iş nasıl bir ceza yöntemi anlaşılmıyor.Aladağsporun Belediye ile oynadığı maçta kırmızı kart görüp saha dışında hakeme küfür eden Aladağsporlu oyuncu bir maçla cezalandırılıyor, diğer bir maçta Belediye-kızıkspor maçında iki futbolcuda kırmızı kartla oyun dışı kalıyor saha içinde hakeme ağıza alınmayacak küfürler ediyorlar, formalarını çıkarıp yerlere atıyorlar onlarda bir maçlık cezalarla geçiştiriliyor.Bu nasıl adalet grup maçlarında direk kırmızı gören oyuncuya iki maçtan aşağı vermezken play-of larda neden bu sistem.Play ofa çıkan bu takımlar o zaman birileri tarafından kollanıyor. Buradan hakemlere sesleniyorum de boşu boşuna oyuncu atmayın.Nasılsa bir maç sonra o futbolcu karşınıza cezası bitmiş olarak geri geliyor ve karşınıza çıkıyor. O kadar küfür eden futbolcu saha içinde hakeme yumrukta atar tekmede. Siz bu işi bırakın.Yazık size yazık....Dağılmaya yüz tutan amatör lig dağılmış bile.

  • 3614eğitimci24.02.2005 12:00

    Milli Eğitim Müdürlüğünce yapılan, Müdür ve müdür yardımcılıkları atamalarında liyakat ve kalite ne derecede aranmıştır. Yapılan atamaların kıstaslarını tüm çalışanlar merak etmektedir. Abant İlköğretime atanan kişinin hangi sınavı kazandığını ve hangi şartları taşıdığını merak etmekteyiz.Başarının düşme nedenlerini merak edenlere: Balık baştan kokar.

  • 3615Gökçe Erkan Çiftci24.02.2005 12:00

    İzzet Baysal anadolu Lisesi Mezunları derneği kurulmuştur. Tüm mezunların üye olmasını bekliyoruz. Ülkemiz ve Bolu'muz için faydalı işler yapmaya çalışacağız ve dostluğumuzu pekiştireceğiz.

  • 3616Bolu merkez İ.B. EML24.02.2005 12:00

    BOLU MERKEZ İZZET BAYSAL ANADOLU TEKNİK LİSESİ, TEKNİK LİSE ve EML. İNTERNET ÜZERİNDEN ÖĞRENCİ İŞLERİ 2004-2005 Öğretim yılı ikinci döneminden itibaren velilerimiz www.bolumerkezeml.k12.tr adresinden öğrencilerle ilgili her türlü bilgiye ulaşılabilecek(not , devamsızlık, ödev, sınav, ders proğramı), ayrıca cep telefonlarına mesaj geçmek suretiyle okula gelmeyen öğrenci o gün yakınlarına bildirilecek. Böylece hem devamsızlıklar azalmış olacak hem de veliler bize devamsızlık yazısı ulaşmadı diyemeyecek. Bilgiler her cuma güncellenecek. Herkese hayırlı olması dileklerimizle. Haberleşme ve Yayın Kolu

  • 3617Yusuf TUNA24.02.2005 12:00

    Sayın Yurdaer Kalaycı'nın Bolu İl Çevre Planı İle ilgili yazısını okudum.Bu yazının özellikle planın yeterince tartışılmadığı ve orman içinde kalan boşalmış köylerin benim düşündüğüm ekolojik tarım yapılabilen turizme açık köylere dönüştürülmesi konusunun planda yer alması gerektiği açık.Özellikle sivil toplum kuruluşlarının katılacağı bir toplantıda tartışılması uygun alacaktır.

Erpiliç

GÜNÜN SÖZÜ

Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

SON YORUMLAR
Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak