"Televizyonda doğru söyler mahkemede şaşar"

       Emine Ergül şirketi nasıl yönettiğini böyle anlatmış, televizyonda doğru söyler mahkemede şaşar
78 kişinin hayatını kaybettiği, 137 kişinin ise yaralandığı Grand Kartal otel yangını faciasında bilinçli taksir ile yargılanan Grand Kartal A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Emine Murtezaoğlu Ergül’ün daha önce katıldığı bir programda şirketi nasıl yönettiğini açıkladığı anlar ortaya çıktı.

      Grand kartal Davasında bilinçli taksir ile yargılan Grant Kartal A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Emine Murtezaoğlu Ergül, her savunma yaptığında yönetim kurulunda bir yetkisinin olmadığını dile getirmesine rağmen katıldığı programda şirketi nasıl yönettiğini anlattı. 

      2022 yılında İlham Veren Kadınlar’ programına konuk olan Emine Murtezaoğlu Ergül, sahibi olduğu şirketin geçmişini ve nasıl yönetildiğini açıklamıştı. 7 Temmuz tarihinden itibaren görülen Grand Kartal duruşmalarında her savunmasında otelde bir yetkisinin olmadığını iddia eden Emine Murtezaoğlu Ergül’ün bu açıklamalarının ortaya çıkması büyük tepki topladı.

     “Otelin her kademesinde çalıştım”

      Programda geçmişteki iş tecrübelerini anlatan Ergül, “Ben dünyanın en şanslı insanıyım. Babam sıfırdan başladıysa, ben işe yüzden başladım. Girişimcilik ve turizmle iç içe, girişimcilik iliklerimi işlemiş çocukluktan beri. Şu içinde bulunduğumuz otelin bile benim çocukluğumda çok önemli rolü var. Çünkü ilk Bolu'ya bu tesisi yapan benim babam 1960'lı yıllarda. Ben burada işte küçük bir kümesimiz vardı, küçük bir evimiz vardı, babaannemin inekleri vardı. Ben kümesten yumurtaları toplayıp babama satardım. Yani küçük hediyelik eşya dükkanımız vardı. Babaannemin yaptığı dağ çileği reçellerini orada satardım ve bütün yaz çalışırdım. Benim için çalışmak çocukluktan beri olan bir şey. Çamaşırhaneye girerdim, işte oda temizliğine girerdim.  Babamın hayalleri çok büyüktü, benim de hayallerim büyük. Babamın hayali burayı satıp kayak merkezi yapmaktı. Ve burayı satıyor 1970'li yıllarda, kayak merkezini kuruyor. İşte tabii orada da bütün otelde çalıştım. O zamanlar 70'li yıllar, otelde işte elektrik yok, jeneratörle elektriği temin ediyoruz. İşte orada çamaşırhanede çalıştım, resepsiyonda çalıştım. Otelin her kademesinde çalıştım” dedi.

      “Gazelle Resort’u hayata geçirdik”

       Gazelle Otel’in açılış sürecini nasıl yönettiğini belirten Emine Ergül, şunları söyledi; “Benim de hayalim bahçesinde ceylanlar gezen otelimiz olması. Tabii biz otelciyiz ya, bir arsaya bakınca buraya ne yapılır, ev yapılır falan yok benim hayalimde. Buraya şöyle otel olur, çok güzel olur diye hayallerim var. Ve burada ceylanlar gezer diye hayal ettim. Bu hayallerle Gazelle Resort’u hayata geçirdik. Tabii ki de geçirirken öyle kimse bize bunu gümüş tepside sunmadı. 15 sene buranın hayalini kurduk. Burayı alıp acaba buraya nasıl bir otel yaparız diye onun hayalini kurduk. Ama tabii ki de 15 sene sonra burayı alabildik. Tabii ki de üç iktidar değişti. İşte Karacasu'da buraya işte yağmur yağmıyor. İşte otel yapıldığından beri, Termal Otel vardı eskiden ilk otel. İşte yağmur yağmıyor. İşte onun için biz otele izin vermeyiz. Şimdiki gazelin bulunduğu muhteşem ormanın içine mezbaha yapacaklardı. mümkün değil dedik. Yok dediler ki işte mezarlık yapalım buraya. Yok çocuklar top oynuyor. Yani kimsenin de bir şey yaptığı yok. Biraz tabii bizim insanlarda herhalde kıskançlık oluyor. Benim olmuyorsa kimsenin olmasın mantığı da oluyor. Şimdi Gazelle Otel’i yaptıktan sonra tabii ki de biz bölgede turizmin de lokomotifi olduk ayrıca. Bizden sonra otelcilik yolu da daha fazlalaşmaya başladı. İşte herkes işte önce bir baktılar. Bakalım ne oluyor? Bunlar batıyor mu gidiyor mu? Tabii ki de ben böyle oturup da bütün odalara bakıp acaba bir gün bunların ışıklarının yandığını görebilecek miyim derdim. Kartalkaya'nın desteği olmasına rağmen çok uykusuz geceler geçirdim. Krediyi krediyle taksitlendirdik falan. Bu parayı buraya yatırdık, bunu kaç sene sonra geri alacağım. Yani öyle bir düşünce hiçbir zaman olmadı bende. Yani para kazanmak her zaman için ikinci hedef.  Kriz yönetimi de çok önemli tabii.  Kriz bollukta çok kolay yönetilir. Ama darlıkta yönetmek çok önemli. Yani çeşitli çözümler üretebiliyorsunuz o zaman. Başka bir butik otel projemiz var. Bununla birlikte onları yapmak zorundayız. Yani hep böyle hep üretime yönelik projelerimiz var.  Şimdi insanlar belki şöyle düşünüyor olabilir. İşte böyle babanın bir desteği var. Zaten arkasında koskocaman bir Kartalkaya var. Ama hiçbir zaman o öyle olmuyor. Oranın riski başka. Kışın buranın riski başka.”