Grand Kartal Otel'de 8 yakınını kaybeden Yüksel Gültekin: "Yarın emsal bir karar bekliyoruz”
      Grand Kartal Otel faciasında 8 yakınını kaybeden Yüksel Gültekin, “Yarın kararın verilmesini bekliyoruz. 78 canımızı yitirdiğimiz bu olay karşısında emsal bir karar verilmesini bekliyoruz” dedi.
      Bolu'da 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel yangını faciasına ilişkin 20'si tutuklu 32 sanığın yargılandığı 3'üncü duruşmasının 3'üncü gününde esasa ilişkin sanık beyanları alınmaya devam ediliyor. Yangın faciasında oğlu Bilal Gültekin, gelini Zehra Sena Gültekin, Rumeysa Gültekin, Yusuf Sinanettin Gültekin, Muhammet Selim Gültekin, Bekir Sadık Gültekin, Enes Gültekin ile Sümeyye Güner’i kaybeden avukat Yüksel Gültekin, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

      “Emsal bir karar verilmesini bekliyoruz”

       Kararın yarın verilmesini beklediğini söyleyen Yüksel Gültekin emsal bir karar beklediklerini ifade etti. Gültekin, “Bu dava, bu kararla, yani yarın verilmesi muhtemel olan kararla bitmeyecek, kesinleşmeyecek. Uzun bir süre ‘İstinaf süreci’, ‘Yargıtay süreci’ devam edecek. Şimdi burada kamuoyunun dikkatini çekmek istediğim başka hususlar var. Netice itibarıyla nasıl bir karar çıkacağını hep birlikte izleyip göreceğiz. Biz, kamuoyunun bu olay karşısında verilecek kararın vicdanları tatmin etmesini, ailelerin yüreğindeki kanayan yarayı bir nebze olsun dindirmesini, ama en önemlisi de, dünyadaki can kaybı açısından 6. büyük yangın olan, 78 canımızı yitirdiğimiz bu olay karşısında emsal bir karar verilmesini bekliyoruz. Dolayısıyla verilecek karar yalnızca bize yönelik bir karar olmamalı. Verilecek karar, Türk adaletinin, hatta Türk adaletinin yüz akı bir karar olmalı. Biz bunu bekliyoruz, temenni ediyoruz. İfadelerin son bölümü alınıyor inşallah. Yarın, tahmin ediyorum ki sabah itibarıyla bu karar açıklanacaktır” dedi.

      “Hala makamlarını işgal etmeye devam ediyorlar”

        Soruşturma izni verilen bakanlık yetkililerinin çalışmalarına devam ettiğini belirten Gültekin, “Malumunuz olduğu üzere, savcılığın dosyasında birinci derece kusurlu olarak görülen Turizm Bakanlığı, önce kendiliğinden üç personeli hakkında soruşturma izni verdi. Daha sonra Danıştay 1. Dairesi, oy çokluğuyla bakın bu çok önemli Danıştay 1. Başkanı’nın muhalefetine rağmen, Turizm Bakan Yardımcısı hariç diğer personel ile ilgili soruşturma izni verdi. Soruşturma izni verildi ama bugüne kadar, yani benim bu açıklamayı yaptığım ana kadar, bu personel görevden el çektirilmedi. Bu personelle ilgili olarak savcılık ne bir çağrı yaptı, ne bir gözaltı kararı verdi, ne de tutuklamaya sevk etti. Bu dokuz personel hala Turizm Bakanlığı’nı yönetmeye devam ediyor. Böyle bir hukuk garabeti 35 yıllık bir hukukçu olarak söylüyorum daha önce görülmüş şey değildir. Buna sessiz kalmamız mümkün değil. Ama bizim sesimiz yetmiyor. İşte bu yüzden bu açıklamayı yapıyorum. Kıymetli basın mensuplarından bu konuda destek talep ediyorum. Bu olacak şey değil. Birinci derece suçlusunuz, dokuz kişi hakkında soruşturma izni verilmiş, ama tamamı hala makamlarını işgal etmeye devam ediyor ve hiçbir adım atılmıyor. Şöyle mi zannediliyor: ‘Nasıl olsa unutulur, Türkiye’de her gün yeni bir olay oluyor, bu olay da sıcaklığını kaybeder.’ Eğer böyle düşünüyorlarsa, yanılıyorlar. Bakın, biz çok kararlıyız. 78 canımızın ailesi olarak, evlatlarımızın, kardeşlerimizin kanını yerde koymamaya; bu davadan adil bir karar çıkana kadar ve bu olayda kusuru olan herkes kusuru nispetinde cezasını görene kadar mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.

      “Eski valilerle ve bakanlık yetkilileri ile ilgili araştırma sürüyor”

       Eski valiler ve bakanlık yetkilileri ile ilgili araştırmaların devam ettiğini söyleyen Yüksel Gültekin, “Bakın bugün iki gündür şehrin dört bir yanını şu afişlerle donattık, ‘Adalet yerini bulsun, bırakın koparsa kıyamet kopsun.’ Burada elbette bir mecaz var. Esasında kıyamet ne zaman kopar? Adalet yerini bulmazsa kopar. Çünkü devletin temeli adalettir. Biz adaletin peşindeyiz. Bu adaletin mutlaka yerini bulmasını arzu ediyoruz ve bunun için çabamızı sürdürüyoruz. İkinci bölümde bir temennide daha bulundum, ‘Ya Rabbi, şehit evlatlarımı Gazze’nin mübarek şehitleriyle birlikte haşret.’ Bunu neden söyledim? Çünkü Gazze’de de, dünyanın gözü önünde büyük bir adaletsizlik yaşanıyor. Bu olayın başından beri gönlümde şu var: İnşallah evlatlarımız, Gazze’nin mübarek şehitleriyle birlikte haşrolurlar. Bir yanda gönlüm burada, bir yanda Gazze’de. İnşallah bizim evlatlarımızla ilgili adaletli bir karar çıkar. Netice itibarıyla bu açıklamadan hemen sonra Turizm Bakanlığı yetkililerinin gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Bu arada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili dosya da İdare Mahkemesi tarafından geri gönderildi. Onların da kurtuluş şansı yok, onlarla ilgili araştırma devam ediyor. Eski valilerle ilgili araştırma da sürüyor. Netice itibarıyla biz, bu olayda sorumluluğu bulunan herkesin yargı önüne çıkmasını ve nihayetinde bağımsız mahkemelerin uygun göreceği kararı vermesini talep ediyoruz. Bugüne kadar mahkemenin uygulamalarından, sanıkları ve sanık vekillerini sabırla dinleyen mahkeme heyetinden memnuniyet duyuyoruz; kendilerine teşekkür ediyorum. İnşallah adil bir karar çıkar. Bugün özellikle Turizm Bakanlığı ile ilgili bu olayı ve iki hususun altını çizmek istedim” ifadelerine yer verdi.