Halk BolununSesi'ne güveniyor. Okunuyorsak sebebi budur

Şeriat isteyenlerle, öğrenci ve velilerimiz ile birlikte mücadele etmeliyiz 

Şeriat isteyenlerle, öğrenci ve velilerimiz ile birlikte mücadele etmeliyiz 
    17 Eylül 2023

    Şeriat isteyenlerle, öğrenci ve velilerimiz ile birlikte mücadele etmeliyiz ...

         Şeriat isteyenlerle, öğrenci ve velilerimiz ile birlikte mücadele etmeliyiz 

           Eğitim-Sen Bolu Şubesi, “Ülkenin anayasal düzenini hedef alanlar meclisten sesleniyor: ‘Şeriat isteriz!’ Ve arzu edilen rejim, eğitim sistemi üzerinden zorla, dayatmalarla inşa edilmeye çalışılıyor” dedi.

            Eğitim-Sen Bolu Şubesi yaptığı basın açıklamasında, “Ülkenin anayasal düzenini hedef alanlar meclisten sesleniyor: ‘Şeriat isteriz!’ Ve arzu edilen rejim, eğitim sistemi üzerinden zorla, dayatmalarla inşa edilmeye çalışılıyor” dedi.

             ÇEDES projesine ilişkin Eğitim Sen Bolu Şubesi tarafından basın açıklaması yapıldı. Kent Meydanı’nda stant kuran sendika üyeleri, burada yaptığı açıklamada, ÇEDES projesinin, “şeriat” sisteminin geri getirilmesi için kullanıldığını işaret etti. Sivas’ta meydana gelen Madıkmak Olayı’na da değinilen açıklamada, eğitim sisteminin laiklikten uzaklaştırıldığı belirtildi. Metinde şu ifadeler yer aldı:

          “'Şeriat isteriz', 'Laik Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak', 'Laiklik gidecek, şeriat gelecek' sloganlarıyla bu katliamı gerçekleştirdiler”

          “2 Temmuz 1993’te 30 yıl önce Sivas’ta 35 canımız göz göre göre azgın bir gerici kalkışmayla katledildi. 8 saat yardım çığlıklarına rağmen müdahale edilmedi, önlenebilecekken 2’si çocuk 35 canımız yakılarak katledildi. Bu ülkenin en değerli sanatçıları, şairleri, yazarlarıydı, aydınlarıydı. Peki, insan yakanlar ne diyordu; 'Şeriat isteriz', 'Laik Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak', 'Laiklik gidecek, şeriat gelecek' sloganlarıyla bu katliamı gerçekleştirdiler. Sanıklardan 2‘si cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affedilmişti. 3 firari sanık olmasına rağmen dava 2 gün öncede zaman aşımına uğradı diyerek bitmiş oldu. Halka, insanlığa karşı işlenen suçların affı, zaman aşımı olur mu peki? Zaman mı aşınmıştı?  Aşınan Cumhuriyet’in aydınlanma değerleri, insanlık, toplumsal barışımız, bir arada yaşama dair ne varsa kül olmamış mıydı? Bu vesileyle bir kez daha Sivas’ta katledilen yurttaşlarımızı saygıyla, özlemle anıyor katledenleri, yol verenleri lanetliyoruz. 

          “Siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı, laik eğitim ve laik yaşama açıkça meydan okuyan adımlar atmayı sürdürüyor”

            Sivas katliamını affedenlerle, sanık avukatlarına vekillik payesi verenlerle geldik bugüne. Öyle ustaca döşendi ki taşlar bugün ülkenin anayasal düzenini hedef alanlar meclisten sesleniyor: ‘Şeriat isteriz!’ Ve arzu edilen rejim, eğitim sistemi üzerinden zorla, dayatmalarla inşa edilmeye çalışılıyor. Eğitim sisteminin ve toplumsal yaşamın bütün alanlarını dini kural ve değerler doğrultusunda yeniden biçimlendirmek isteyen siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı, laik eğitim ve laik yaşama açıkça meydan okuyan adımlar atmayı sürdürüyor.

          “Eğitimi dinselleştirme süreci adım adım ilerliyor”

            Bugüne kadar eğitim alanında Millî Eğitim Bakanlığı ile başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, dini vakıf ve dernekler arasında çok sayıda iş birliği protokolü imzalanmış, okullar dini dernek ve cemaatlerin temel faaliyet alanları halinde getirilmiştir. Geçtiğimiz yıllar içinde eğitimi dinselleştirme süreci adım adım ilerlerken, doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamalar her geçen gün artmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı il/ilçe spor müdürlükleri/Gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri iş birliğinde yürütülmekte olan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi’ (ÇEDES) kapsamında bir süredir ülke çapında toplantılar yapılmakta ve çeşitli kararlar alınmaktadır.

          “ÇEDES projesi üzerinden öğrencilerin dinci tarikat ve cemaatlerin kucağına itilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir”

            Dini ve manevi değerleri merkeze alan ÇEDES Projesi, laik-bilimsel eğitim anlayışına ve pedagoji bilimine aykırı bir içerikte hazırlanmıştır. ÇEDES ile vaiz, imam hatip ve Kur’an kursu öğreticilerinin, İlahiyat Fakültesi mezunlarının eğitim kurumu olan okullarda ‘manevi danışman’ olarak görev yapmalarının önü açılmış, başta İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere, çeşitli illerde görevlendirmeler yapılmıştır. Manevi danışmanlarla öğrencilerin okul dışında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı kamplarında buluşmaları, okullardaki koordinatör öğretmen ve Gülen cemaatinin ‘abla ve ağabeyleri’ gibi koordinatör öğrencilerle dini telkinler yapan ‘değerleri eğitimi’ çalışmalarına katılmaları hedeflenmektedir. ÇEDES projesi üzerinden öğrencilerin dinci tarikat ve cemaatlerin kucağına itilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir.”

          “‘Tek din, tek mezhep’ yaklaşımıyla hareket ederek okullarda öğrencilere belli bir dinin ve mezhebin etrafında şekillenen ‘manevi değerleri’ aktarmak istemesi kabul edilemez”

            ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Siyasi iktidarın, bugüne kadar yaptığı gibi, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda ‘tek din, tek mezhep’ yaklaşımıyla hareket ederek okullarda öğrencilere belli bir dinin ve mezhebin etrafında şekillenen ‘manevi değerleri’ aktarmak istemesi kabul edilemez. Defalarca kazandığımız davalarda, Danıştay MEB’in sorumluluğunu hiçbir kuruma devredemeyeceğine hükmetmiştir. Buna rağmen, MEB açıkça işbirliği adı altında neredeyse diyanet işlerinin amade taleplerle hergün gündeme yeni gericileşme hamleleriyle gelmektedir.”

           “Bunun sonunun karma eğitim düşmanlığı, kız çocuklarının eğitim hakkı ihlaline kadar gideceğini görüyoruz, bu karanlığın dibinin olmadığını biliyoruz”

            Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda, iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatma haline gelmiştir. 4+4+4 uygulamasından beri seçme özgürlüğü ifadeleriyle süsledikleri din derslerinin yandaş okul müdürleri aracılığıyla nasıl dayatıldığını, kamu bütçesinin bu konuda nasıl heba edildiğini gördük.  Okulların açılmasına günler kala bakan yönetmeliklere, veli ve öğrencilerimizin itirazına rağmen seçmeli dersleri zorunlu hale getirdiğini açıkladı. Veli ve öğrencilerin itirazına rağmen bunu yapan MEB bakanı çıkıp bazı velilerimizin ‘kız okulu’ talebi var diyebiliyor. Makbul velileriniz ve makbul talepleriniz mi var sayın bakan? Seçme özgürlüğü dediğiniz şeylerin bir süre sonra nasıl zorunlu olduğunu, nasıl dayattığınızı biliyoruz, yaşıyoruz! Bunun sonunun karma eğitim düşmanlığı, kız çocuklarının eğitim hakkı ihlaline kadar gideceğini görüyoruz, bu karanlığın dibinin olmadığını biliyoruz.”

          “ÇEDES projesi bu yönüyle hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırıdır”

            Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı ‘manevi değerleri’ benimsemiş insanlardan oluşmaz. Toplumsal barış ancak; farklı, inanç, düşünce ve değerler karşısında, devletin tarafsız olarak bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız yaklaşması, ‘eşit yurttaş’ olarak kabul edilmesiyle mümkündür. ÇEDES projesi bu yönüyle hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırıdır. Türkiye’de yıllardır bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik her türlü uygulamadan derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz.

          “Gerçek demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin genişlemesinin tek yolu ‘Laik Eğitim, Laik Yaşam ve Eşit Yurttaşlık’ mücadelesini güçlendirmekten geçmektedir”

           Bugün laikliği savunmak, otoriterleşme karşısında gerçek demokrasiyi, tek tipleştirme karşısında özgürlüğü, ayrımcı ve ayrıştırıcı politikalar karşısında eşit yurttaşlık hakkını savunabilmenin en temel zemini ve aracıdır. Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan gerçek anlamda özgürce yaşaması mümkün değildir. Gerçek demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin genişlemesinin tek yolu ‘Laik Eğitim, Laik Yaşam ve Eşit Yurttaşlık’ mücadelesini güçlendirmekten geçmektedir. Çocuklarımızın ve öğrencilerimizin siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirilen ÇEDES ve benzeri projelerin parçası haline getirilmesini kabul etmiyoruz. Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizin, velilerimizin ve demokratik kamuoyunun ortak ve güçlü bir tutum almasının bu ülkenin yarınlarının tek teminatı olduğunu biliyoruz.

           “Öğrenci ve velilerimizi birlikte mücadeleye davet ediyoruz”

            Çocuklarımızın özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetişmesi için eğitimin tüm kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için bütün eğitim ve bilim emekçilerini, öğrenci ve velilerimizi birlikte mücadeleye davet ediyoruz.”

    • Mustafa20 Eylül 2023 . 12:34

      bazı yobazlar şeriat'ın ne olduğunu bilmeden islama ve şeriat'a saldırıyor. Şeriat İslam hukukudur, saldıranların işine gelmiyor. Bazı hacı hoca ve cemaatlerin işine gelmediği gibi kendilerini medeni gören tek dişi kalmış gavur hayranlarınında işine gelmez. Eğer bu sendika samimi ise neden üniversite yönetimi hakkında bir sözleri yok veya neden üniversite yönetimlerinin karşısına geçip ne oluyor deyip masaya yumruklarını vurmuyor? Öyle çık bir iki yerel basına açıklama yap bitti. o iş çyle olmaz icraat lazım. 1 mayıs işçi bayramında kominist partililere ve kendini devrimci işçi diye adlandırılanlara "emekli vekil maaşlarına hayır" sloganını attıramadım. işiniz gücünüz RANT.
    • MEMET EMMİ20 Eylül 2023 . 10:36

      ŞERİATLA YÖNETİLEN TOPLUMLAR ÜLKELERİNDEN KAÇIYORKAR AÇ SEFİL AFKANİSTAN YEMEN SEFALET İÇİNDE AFGANLAR BİZİM MEMLEKETİMİZE GELİYORLAR HUZURU BURDA BULUYORLAR BİZİM ÜLKEMİZDE HUKUK ADALET DEMOKRASİ ÖZGÜRLÜK OLDUĞU ÜÇÜN GELİYORLAR
    • Kamil20 Eylül 2023 . 09:38

      Milliyetçi adıylayazan arkadaşa, Cumhuriyet dönemine bir bak bakalım Türk'üm ve Müslüman'ım diyen kesimden başka ezilen, hor görülen olmuş mu? Birde milliyetçi adıyla yazıyorsun, yazık
    • Ne kadar zorlarlarsa 20 Eylül 2023 . 05:40

      Zorlasınlar gençlik ve halk arasında daha da ters tepki yaratıyor dini bilgiler verme çabaları. Zorla yaptırdıkça sevilmiyor işte. Bunu hâlâ anlayamadılar. Son dakikada liselerde seçmeli derslere de el atıp oraya da soktular zorla birkaç ders ismi. Daha çok baskı yapsınlar devam, başka türlü uyanacağı yok halkın.
    • Ahmet19 Eylül 2023 . 08:58

      Tarikatlar ve cemaatler emperyalistlerin iş birlikçileridir. Sosyalizmle, kapitalizmle ya da liberalizmle veya demokratik bir ortamla durduramazsınız. Dün Selçuklu’yu yıkan, Osmanlı’yı yıkan bugün ülkemizi yıkar. Tek çare, müsamaha göstermeden, derhal kapatılmaktır.
    • Eğitmen18 Eylül 2023 . 17:12

      Bu sendikanın amacı olayı tamamen çarpıtmaktır. Zira bu sendikanın asıl hedefi İslam ve Müslümanlardır, Milli ve Manevi değerlerimizdir. Bunu da herkes bilir. Olaya gelecek olursak; Kardeşim kaçıncı yüzyılda yaşıyorsun. Gir internete bak bakalım projenin usul ve esaslarına. Herşey orda yazıyor zaten. Tamamen resmi kurumların dahil olduğu bir projedir (MEB, Gençlik Spor, DİB) Kaldı ki projenin amacı da 10 kök değerimizin çocuklara benimsetilmesidir (Sevgi, Saygı, Adalet, Hoşgörü, Vatan Sevgisi vs) Yani yukarıdaki haber metninde 1000 kelime okuduysam 999 tanesi YALAN.... Laiklik elden gidiyor vs yalanlarına artık millet inanmıyor. Gidin az ötede oynayın hadi...
    • Milliyetçi18 Eylül 2023 . 15:15

      Hiç bir dini hiç bir dini kuralı kimseye dayatamazsınız! Ne hakla ya bu toplumda yüzyıllardır yaşayan Hristiyanlar var! Neden şeriat korktukları aydınlık,bilgi körelsin korkuları özgür,araştıran Z kuşağını baskılamak.Çok islam yaşamak isteyen Hicret etsin.Bazı temelleri atmak için zaten bu kadar Mülteci
    • Sait18 Eylül 2023 . 15:11

      ŞERİAT demek ALLAH'IN (C.C.) KOYDUĞU KURALLAR demektir. Anlamak isteyene, bir ......... anlatır gibi anlattık.
    • Mehmet 18 Eylül 2023 . 11:42

      Bu topraklar İslamla şereflendi İslamla şereflenmeye devam edecek.
    • Sermet18 Eylül 2023 . 09:06

      Madımak Oteli olayları ile ilgili ben bir şey bilmiyorum, bunlarında bir şey bildiğini zannetmiyorum. İşkembeden sallyorlar. Kaldı ki o dönemde hakiki inananlar üzerine oynanan oyunlarda düşünülünce daha bir karmaşık hale geliyor
    • Cemal18 Eylül 2023 . 09:03

      Resmi yazılarda öğretmen olarak göründükleri için kendini gerçekten öğretmen, eğitici zanneden bu şahıslar ŞERİAT'ın anlamını dahi bilmiyorlarsa, vay onların yetiştirdikleri öğrencilerin haline
    • MISTIK18 Eylül 2023 . 08:18

      Şeriat heveslisi yobazlar neden Arap ülkelerine değil de Avrupa ülkelerine iltica etmek istiyorlar. Neden Avrupa'nın kapılarını zorluyorlar?

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    GÜNÜN SÖZÜ

    Çalışmak, neşeli olmak, çeneyi sıkı tutmak, işte sana başarı.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Düzce Çiçekçi