Bolu Rotary Kulübü ‘Disleksi’yi konuştu
         Bolu Rotary Kulübü, salgın sürecinde de etkinliklerine hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz gün video konferans ile gerçekleştirilen toplantıda Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği Bolu İl Temsilcisi Ayça Güler Özkan sunum yaptı.

         Bolu Rotary Kulübü, geçtiğimiz günlerde zoom üzerinden bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının konuğu Disleksi Özgül Öğrenme Güçlüğü Derneği Bolu İl Temsilcisi ve Özel Eğitim Öğretmeni Ayça Güler Özkan oldu. Özkan “Disleksi” konulu bir sunum yaptı. Disleksi Özgül Öğrenme Güçlüğü Derneği Bolu İl Temsilcisi Ayça Güler Özkan yaptığı sunumda “Disleksi Nedir?, Disleksinin Belirtileri Nelerdir?, Disleksili Çocuklar İçin Neler Yapılabilir?” başlıkları hakkında bilgiler verdi.

     “Dislektik çocuklar okul derslerinde başarısız olmaları durumunda özgüvenlerini kaybedebilirler”

      Özkan sunumunda yaptığı konuşmada, “Disleksi kişinin normal veya üstün zeka düzeyinde olmasına rağmen okuma, yazma ve dil becerilerinde problem yaşamasına sebep olan özel öğrenme bozukluğudur. Genellikle okuma bozukluğu şeklinde gözlemlenen disleksi, dikkat ve hafızayı da etkilemektedir. Disleksili çocuklar okuma ve yazmada güçlük çektiği için akademik alanda arkadaşlarının gerisinde kalabilirler. Disleksi doğuştan gelen, gelişimsel ve travmaya bağlı disleksi olmak üzere üçe ayrılır. Doğuştan gelen disleksi kalıtsal olabileceği gibi, doğum öncesi, doğum sırasında ve doğum sonrası komplikasyonlara bağlı olarak gelişebilir. Çocuğunuz okula başladığı zaman, okuma yazma öğrendiği süreçte akranlarına oranla yavaş okuyor ve yazıyorsa, okurken veya yazarken ses ve hece atlıyorsa, b,d p,q gibi sesleri karıştırarak okuyup yazıyorsa, okuduğu metni anlamada güçlük çekiyorsa, sayıları algılamada ve hesaplamada karıştırmalar ve güçlükler yaşıyorsa çocuğu disleksi açısından değerlendirmek gerekir. Dislektik çocuklar okul derslerinde başarısız olmaları durumunda özgüvenlerini kaybedebilirler. Buna bağlı olarak diğer psikolojik problemler başlayabilir. Bu nedenle erken yaşlarda tanılanan çocuklar bu gibi durumlara maruz kalmadan eğitim hayatlarına devam edebileceklerdir” ifadelerini kullandı.