Bolu’da Turizm için neler yapabiliriz

       Geçtiğimiz hafta Bolu Belediyesi Turizm Komisyonu ilk defa sahaya indi ve Turizm profesyonelleriyle geniş katılımlı bir istişare toplantısı yaptı. Turizm komisyonumuz, Başkanımız Sn. Tanju Özcan’ın talimatları doğrultusunda meclisimizin ilk oturumunda kurulmuştur. Dolayısıyla komisyonumuzun manevi başkanı, Tanju Özcan’dır.

        Bu ayrıcalığın hem komisyonumuz için, hem de şehrimizde Turizm alanında faaliyet gösteren özel ve tüzel kişiler için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Komisyonumuzun amacı; Kentimizdeki turizm potansiyelini ortaya çıkarıcı çalışmalar yapmak, turizm faaliyetlerini iyileştirmek, güzelleştirmek ve de sürdürülebilir hale getirerek bu faaliyetlerin il geneline yaygınlaştırılmasını sağlamak, turizm alanında bütüncül bir planlama anlayışının oluşturmak. Bu çalışmaları da ilgili kurum ve kuruluşlarla dayanışma içinde bir sinerji ortamında yapmak olarak özetleyebiliriz. Tabi biliyoruz ki; Şehrin nerdeyse Cumhuriyetle yaşıt bir turizm hareketliliği geçmişi var. Hiç kuşkusuz ki ülkenin önemli turizm destinasyonlarından bir tanesi. Abant, Gölcük, Yedigöller her zaman turizmcilerin portföyünde. Ülke çapında konaklama tesislerimiz var. Doğa, Spor ve Sağlık Turizminde ciddi sayıda ziyaretçi ağırlıyoruz. Madalyonun iyi tarafı bu, fakat bir de madalyonun diğer tarafı var. O da şehir merkezi! Şehir Merkezimiz de sıkıntı var. Turizm adına hiçbir cazibe oluşturmuyor. Şehrin bir hikayesi yok. İşte bu noktada konuklarımızdan. Muharrem Demirel Hocamız, Şenda Aksungur Ablamız ve Mustafa Cop abimiz imdadımıza yetişiyor ve güzel fikirlerini bizlerle paylaşıyor. Şehrin birçok hikayesi var aslında. Tarihe ve geçmişimize karşı suçluyuz. Otel ve tesis yetkililerinin işlerinden memnun olduklarını söyleyebiliriz. Onlar için en büyük önceliğin kendilerine olan erişimin sürekliliği. Her ne kadar dile getirmeseler de biliyorum ki yol ve çevre düzenlemeleri konusunda sıkıntıları mevcut. Özellikle Abant Yolu Vadisi, kesinlikle iyileştirilmeli. Keza Yedigöller için de önlemler alınmalı. Abant, Gölcük, Yedigöller ziyaretçilerinin dışında da alternatif turizm arayışında olanlara hitap edebilmek bir başka hedefimiz. İşte tam burada AİBÜ de Doç. Dr Rahmi Yücel’e kulak veriyoruz ve hislerimize tercüman oluyor. Eğer çeşitlendirme yapamazsak, Abant, Gölcük ve Yedigöller’in bir süre sonra çok büyük sıkıntılar yaşayacağını üstüne basarak söylüyor. Kendimizce de uzun, orta ve kısa vadede bazı çözümlerimiz var. Öncelikle şehir merkezimizin girişinden çıkışına kadar ciddi anlamda iyileştirilmesi ve ilgi çekici bir şekle girmesi, Tarihi yarımada, ses getirecek bir festival, Nilüfer Bahçeleri, profesyonel spor sahaları, lezzet durakları ve yaşayan turizm köyleri gibi. yine Reşat Demirel abimizin belirttiği gibi tarım da turizm çeşitlendirmelerimizde oldukça önemli. Bolu’muzun Allah vergisi bir doğa ayrıcalığı var.

        Başkan Tanju Özcan’ın söylediği gibi. Aslında her şey var, un var, şeker var, geriye kalıyor Helva yapmak! Konuştukça ve dinledikçe çok farklı konulara ve sorunların olduğunu gördük. Daha hızlı reaksiyon göstermek, hareket edebilmek adına alt başlıklar, komisyonlar oluşturmaya karar verdik. Umarız bu birliktelikle güzel şeyler yapabiliriz.

                                                                               Cumhur Bandakçıoğlu