Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Eğitimde Çağı Biz de Yakalayabiliriz

Eğitimde Çağı Biz de Yakalayabiliriz
    21 Aralık 2017
    Eğitimde Çağı Biz de Yakalayabiliriz

    Eğitimde Çağı Biz de Yakalayabiliriz

    Yaklaşık 30 yıldır ulusal medyada eğitim-öğretim üzerine makaleler yazan 10 kadar aydını (Abbas Güçlü, Turgay Polat, Pervin Kaplan, Özgür Bolat, Taha Akyol, Özcan Köknel, Doğan Cüceloğlu, Acar Baltaş, Üstün Dökmen, Mümin Sekman, Bahar Eriş, Münir Arıkan vb.) takip etmeye çalışıyorum. Bu uzmanlardan çok şey öğrendim. Ancak sistemin esas sorunlarını ve çözüm yollarını ifade edebilen ne yazık ki pek yok… Zira pek çoğu endüstrinin geldiği aşamayı kavrama konusunda yetkin değiller. 50-100 sene öncesinin penceresinden olaylara bakarak doğru analizler yapılamıyor.

    1945 yılından sonra eğitimin kurgusunu yabancı (ABD, İngiliz, Alman) sözde uzmanlara teslim ettik. Onlar da bize sinsice gereksiz bilgilerle örülü bir öğretim modeli önerdiler.

    Uydurma, kopya, yüzeysel reçeteler yüzünden sadece arabayı kullanmasını bilen, tıbbi ilaç üretemeyen, tohum geliştiremeyen, tarımı verimsiz yapan, yabancı dil öğrenemeyen, lüks tüketici, etik değerlere uymayan kuşaklar karşımıza çıkmaya başladı…   

    Mühendisler, hekimler, ziraatçiler, teknik elemanlar, öğretmenler okumaz-yazmaz, her şeyi başkasından bekleyen bir kalıbı benimsediler. Bu nedenle ihraç ettiğimiz malların kilogram fiyatı 1.2 – 1.3 Dolar arasına sıkışıp kaldı. Çöp kovası, sandalye, mandal, leğen, çekiç, salça, incir, fındık, ayakkabı, gömlek, çorap, jant üretebilen ülke olmaktan sıyrılamadık.

    ABD, Güney Kore, Almanya, Japonya, gibi dünya çapında markalar ortaya çıkaramadık. Elektronik, otomotiv gibi sektörlerde üretim yapan tesislerimiz az da olsa var ama bunlar 100 TL'lik mal üretmek için 90 TL'lik ithalat yaparak iş görmekteler.

    80 milyonluk büyük bir ülkeyiz. Öğrenci, veli, öğretmen, akademisyen, sanayici, ziraatçi, turizmci vb. bir araya gelerek 21. yüzyıla uygun yeni bir model ortaya koyabilir.

    Son 10 yıldır endüstri 4.0 aşamasındayız. İnternet sayesinde makineler birbiriyle haberleşir oldu. Evlerdeki tüm cihazlar yazılım kodları ile işliyor. 900 bin öğretmenin yüzde 1'inin bile herhangi bir kodlama dilini bilmediğini söyleyebilirim. Testlere boğulan bir akıl dışı bir sınav sistemimiz var. İlkokuldan yüksek lisansa kadar kodlama ile ilgili bir tek soru sorulmuyor. 40 yıldır eğitimin içindeyim. 6 yaşımdan beri yüzlerce sınava, onlarca mülakata girdim. Hiç birisinde teknoloji, bilim, kodlama ile ilgili soruyla karşılaşmadım.

    İsrail, Japonya, Çin, Hindistan gibi ülkeler harıl harıl kodlamayı, elektroniği öğreten dersler okutuyor. Biz ise hala havuz problemleri, x+y'li denklemler ile başarılı olacağımızı sanıyoruz.

    Tüm ortaokul liseleri çok acil olarak STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) yaklaşımına göre yenilemeliyiz. Bunun için çok paraya gerek yoktur. Aynı maliyetlerle işi başarabiliriz.    

    Evlerimizde ve iş yerlerinde kullandığımız 50 kadar aygıtı kendimiz üretmediğimiz sürece ilerleyemeyiz. Her şeyi Çin'den alarak daha kaç yıl dayanabileceğiz?

     

    Ali Özdemir

    0505 220 83 85

    www.aliozdemir.net

    • N.ayvaz23 Aralık 2017 . 02:42

      Sayın hocam,açıklamalarınız gayet mantıklı ve yerinde açıklamalar,
      ancak,1963 yılında AB ile imzalanan Ankara anlaşmasıyla Eğitim sistemimiz yabancıların tekeline girmiş,bu anlaşmanın 5. maddesi;'Eğitim Birliği'ilkesi uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye her çeşit insan yetiştiren bir ülke haline getirildi.misyoner okulları,tarikat mektepleri,paralı kolejler,imam hatip kurs ve okulları, yabancı dilde eğitim yaygınlaştırıldı,Köy enstitüleri ve öğretmen okulları kapatıldı,EĞİTİMİN NİTELİĞİ BOZULDU.
    • Empty Brain 22 Aralık 2017 . 01:42

      STEM Science (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor.Hocam valla ben eğitimci değilim ama konu eğitim olunca nabzım farklı atıyor.Bende STEM nedir diye merak ettim.Araştırdım.Belki ilgilenenlerin işine yarar.Bundan 40 yıl önce yabancı bir dergide okumuştum.Bebeklerin bebek iken öğrenme meraklarını öldürmezseniz ve de öğrenme merakına katkı sağlarsanız geleceğinizde o derece parlak olur diyordu.Benden bu günlük bu kadar.
    • Yılmaz Yücell21 Aralık 2017 . 21:56

      İŞTE EĞİTİMCİLER ANLATTIĞINIZ GİBİ OLURSA İLERLERİZ.HOCAM..

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    GÜNÜN SÖZÜ

    Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak