Bolu Barosu Yönetim Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Mimarlık-Mühendislik Fakültesi temel atma töreninde yaşanan olaylar sonrası açıklamalarda bulundu. Baro yaptığı açıklamada hem AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Yaşar Akbıyık'ı, hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı üniversiteler için kullandığı kelimelerden dolayı eleştirdi.

Baro açıklamasının girişinde AİBÜ yönetimini eleştirerek, "İzzet Baysal Şükran Günleri kapsamında gerçekleştirilen AİBÜ Mimarlık-Mühendislik Fakültesi'nin temel atma töreni öncesinde AİBÜ Rektörlüğü'nün yayınladığı bildiri ve sonrasında gelişen olayları büyük bir dikkat ile izlemekteyiz. Bolu, kent girişini süsleyen tabelalarında da belirtildiği üzere "İzzet Baysal Kenti"dir. Hiçbir kişi ve kurumun bunu zedeleyecek davranış ve sözleri asla kabul görmeyeceği gibi, İzzet Baysal'ın gözleri önünde bu tür olaylara mahal verenlerde, Sayın Ahmet Baysal'ın gözyaşlarında zaten kaybolmuştur. Büyük insan İzzet Baysal'ın sözlerinden bugüne değin hiçbir ders alamadıklarını anladığımız zihniyetler, gücün kaynağının düşünce ve teşekkürün yaşam pastasının kreması olduğunu unutup, anlaşmanın yaşama verdiği tadı alamamışlardır. Bir Rektör'ün bu gerekçe ile üniversitesinin yepyeni bir fakültesinin temel atma törenine katılmamasının rektörlük görevi ile bağdaşmayacağı gibi, Rektör'ü bulunduğu üniversitenin kurucusu, babası İzzet Baysal'ın manevi şahsiyetini ne denli zedelediğini kavrayabilmesi bir bilim adamı olarak zor olmayacaktır. Siyasi erkin sahibini protesto etmenin haklı gerekçeleri olabilir. Başbakanlarda protesto edilebilir. Ancak bir Rektör bunun yerini, zamanını, zeminini bilmek ve hassasiyetle belirlemek zorundadır. Davet şeklinin yanlış olduğu gibi bir gerekçe son derece haksız ve yersiz olduğu gibi kurumsal bir gerekçe de olmayacaktır" dedi.

Başbakan'ın tutumunu da eleştiren Bolu Barosu Yönetim Kurulu, "Ancak bununla birlikte yüksek öğrenim kurumlarını rektörün siyasilere olan tavrına göre potansiyel bir terör ve anarşi zemini olarak görmek ise İzzet Baysal'a şükranlarını sunmak amacıyla ilimize gelen bir başbakanın tavrı ve tepkisi olamayacaktır. AİBÜ Rektörlüğü'nün tavrı kabul edilmez ise de, Rektör'ün ve Rektörlüğün bulunduğu yerde terör ve anarşi olacağı yargısı da benzer bir tepkiyi hak etmektedir. Bilinmelidir ki, "Vakıf İnsan" İzzet Baysal'ın en büyük eserim dediği AİBÜ hiçbir zaman ve hiçbir koşulda terör ve anarşi üretmediği, üretmeyeceği gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir üniversitesi de anarşi ve terör üretmemiştir. Bu sözler mutlaka ki rahmetli İzzet Baysal'ı incitmiş ve sevenlerini yaralamıştır. İki yanlışın bir doğru üretmediği hususunun tartışılacak bir yanı olmadığı da açıktır.

İzzet Baysal Vakfı'nın büyük bir özveri ve istekle sürdürdüğü hizmet sevdasına yönelik bu olumsuzlukları büyük bir tepki ile karşılamaktayız. Ancak, bazı kişi ve kurumların bu olayı kullanarak, türü ne olursa olsun artı değer sağlama girişimlerini de aynı tepkiyle karşılıyoruz. Ve tüm bu olumsuzluklar nedeni ile İzzet Baysal Vakfı ile ailesinin üzüntüsünü içtenlikle paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.