Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Ecevit'ten inciler

Ecevit'ten inciler
    8 Ağustos 2005

    İl Milli Eğitim Müdürü Halil Ecevit düzenlediği basın toplantısıyla suskunluğunu bozdu(!). Ecevit açıklama yapmayı düşünmediğini ancak kamuoyu baskısı nedeniyle bu toplantıyı düzenlediğini belirterek, "Sonuçlar fazla bir yorum gerektirmiyordu. Ne üzülecek, ne de sevinecek durumdaydık" diye konuştu. Ecevit ayrıca başarısızlık nedenlerini açıklamaktan kaçınırken her zaman olduğu gibi değerlendirmeyi kurum içinde yapacaklarını ifade etti. Ecevit'in açıklamasında kullandığı "Sistemi tıkayan, değişimi ve gelişimi sağlayamayan, yenileşmede gönüllü müttefik olmayan, yeterlilikleri tartışılan, okullarda ve kurumlarda eğitim lideri olamayan yöneticiler vazgeçilmez olmadıklarını hissedeceklerdir" ifadeleri ise yapılması düşünülen değişikliklerin sinyalini veriyordu.

    İl Milli Eğitim Müdürü Halil Ecevit düzenlediği basın toplantısıyla, OKS ve ÖSS sonrası içine girdiği suskunluğu bozdu. Sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından açıklama yapmayı düşünmediğini belirten Ecevit, kamuoyu baskısı nedeniyle toplantıyı düzenlediğini söyledi.

    Fazla bir yorum gerektirmiyor;

    Bu yıl sınav sonuçları açıklandıktan sonra, hemen bir açıklamada bulunmak istemedim. Sonuçlarda fazla bir yorum gerektirmiyordu. Ne üzülecek, ne de sevinecek durumdaydık. Son birkaç yıldır sürekli eğitimdeki başarısızlık konuşula geldi. Ben de Bolu'ya geldiğim günden itibaren, kendimi bu tartışmaların içinde buldum. Gördüm ki benden sınavlardaki ilimizin sırasını, hemen yükseltmem bekleniyordu. 2004 ÖSS sınav sonuçları belli olduğunda da durum hoş değildi. ÖSS de hâlâ dibe doğru gidiyorduk. Çok tabiidir ki bu durum ve kamuoyunun yaklaşımları genel olarak psikolojik bir baskı oluşturdu. Bu da sağlıklı bir oluşumu ve gelişimi engelliyordu.

    Belki 10 yıl gerekebilir;

    Eğitim uzun soluklu bir değişimdir. Kötüyü kaldırıp yerine hemen iyiyi koyamazsınız, kötüyü kesip atamazsınız. Ancak kötüyü işleyerek geliştirip yenilersiniz. Bu ise bir süreçtir, şartlara göre üç yıl, beş yıl, belki on yıl gerekebilir. Burada önemli ve anlamlı olan iyi yönde, sürekli belirli bir hızla değişerek gelişmektir.

    OKS de son üç yıldır aynı çizgideyiz;

    Matematik- Fen alanında; son dört yıldır sıra ile 50'nci, 41'inci, 42'nci, 42'nci sıradayız. Yani son üç yıldır aynı sıradayız.

    Türkçe-Matematik alanında; son dört yıldır 49'uncu, 45'inci, 45'inci, 44'üncü sıradayız. Bu alanda birkaç sıralık oynama içindeyiz. Bu oynamalar onda bir veya ikilik puanlarla olmakta. Benim şahsi değerlendirmeme göre OKS de son üç yıldır aynı çizgideyiz.

    ÖSS'de % 15 iyileşme var;

    Sayısal alanda son dört yılda 60'ıncı, 55'inci, 56'ncı ve 48'inci sırada olduk. Bu sürede sayısal olarak 12 ili geride bıraktık. Yani il sıralamamızda % 15 iyileşme olmuştur. Ancak bunun %10'u bu yıl gerçekleşmiştir.

    49'uncu sıradayız;

    4 yıllık okullara yerleşimdeki yerimiz, puan sıralamasından daha iyi.

    Örneğin geçen yıl puan sıralamamız ortalama 65 iken, 4 yıllık okullara doğrudan yerleştirmede 49. sıradayız.

    Meslek Lisesi öğrencimiz fazla;

    Ülke genelinde sınava giren öğrencilerin yaklaşık % 23 meslek lisesi öğrencisi iken, ilimizde bu oran % 40'dır. 2004 ÖSS'de ilimizden daha başarılı olan, nüfusu ve sosyal yapısı bize benzeyen illerin, sınava giren öğrencilerin lise-meslek lisesi dağılımını ilimizle karşılaştırdığımızda, bizim meslek lisesi öğrenci oranımızın genelde yüksek olduğu görülmektedir. Ülke genelinde sınava giren öğrencilerin yaklaşık % 47'si normal lise öğrencisi iken, bizde bu oran % 28'dir. Ayrıca lise grubunda, çok programlı lise öğrenci oranımız daha fazladır.

    Dibe iniş bitti, yükseliş başladı;

    Bunlarda dikkate alındığında, bu yıl ÖSS sınavlarında kısmi bir iyileşme sağlanmıştır. Artık inanıyoruz ki dibe iniş bitti, yükselme başladı. Burada önemli olan gelecek yıllarda bu iyileşmenin belirli bir hızda devam etmesidir. Bunu sağlayamazsak bu iyileşme anlamsızlaşır, tesadüfî olur.

    Vazgeçilmez olmadıklarını hissedeceklerdir;

    Sistemi tıkayan, değişimi ve gelişimi sağlayamayan, yenileşmede gönüllü müttefik olmayan, yeterlilikleri tartışılan, okullarda ve kurumlarda eğitim lideri olamayan yöneticiler vazgeçilmez olmadıklarını hissedeceklerdir.

    Okul öncesi eğitime önem verilecek;

    Fiziki alt yapıyı mümkün olduğu kadar iyileştirmeye devam edeceğiz. Okul öncesi eğitimi daha da yaygınlaştırmaya çalışacağız. Planlanmış projelerimizi uygulamaya koyarken, yeni proje çalışmalarımıza da devam edilecektir. Örnek olarak BMS (Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü Soru Bankası Projesi), MEMBA (Milli Eğitim Müdürlüğü Bilgi Alma Projesi), Okullar Yarışıyor Projesi ve Okuma Alışkanlığı Kazandırma Projesi gibi çalışmalarımız devam edecek.

    Dershanelere mesaj;

    Son günlerde yerel basınımız aracılığıyla gerek eğitim sendikalarımız, gerekse özel eğitim kurumu sorumlularının zaman zaman karşılıklı birbirini de hedef alan, sorumluluk sınırlarını ve maksadı aşan, hoş görünmeyen, eğitime ve eğitimcilere zarar verici rasgele beyanlarda bulundukları görülmektedir. Özel eğitim kurumlarımız da eğitim sistemimizin bir parçasıdır. Devletin resmi kurumlarıyla başarıyı da başarısızlığı da paylaşmalıdırlar. İyiyi benimsemek, kötüyü kendinden uzaklaştırmak doğru olmadığı gibi özel amaçlarla kamuoyunun dikkatini çekmek için okulları, idarecileri, öğretmenleri rasgele itham etmek ve suçlamak doğru ve etik bir davranış olarak kabul edilemez.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    GÜNÜN SÖZÜ

    Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak