Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Baysal, "Devletin başında vefa duygusu kalmamıştır"

Baysal, "Devletin başında vefa duygusu kalmamıştır"
    6 Şubat 2010
    Baysal, "Devletin başında vefa duygusu kalmamıştır"Baysal, "Devletin başında vefa duygusu kalmamıştır"

    * "Üniversitemizin nasıl daha ileriye gitmesi için üzerimize düşen görevleri gönül arzusuyla yerine getirerek yeni rektörümüzün etrafında birleşmeliyiz" diyen Ahmet Baysal, bir üzüntüsünü dile getirerek; Cumhurbaşkanlığı Makamı'na yazdığı mektubu ile istediği randevunun kendisine verilmeyişi nedeniyle; "Devletin başında bu kadar vefa duygusu kalmadı mı diyorum ben" şeklinde tepkisini dile getirdi.

       

         Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü'nün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atanmasının ardından, Solmaz Ahmet Baysal Öğretmenevi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Ahmet Baysal, AİBÜ'nin yeni rektörüne hayırlı olsun dileklerini iletti.

          "Yeni Rektörümüzün etrafında birleşmeliyiz"

         Açıklamasında, rektörlük seçimi sürecinin adaylar arasında birbirini kırıcı, suçlayıcı uygulamalar ve suçlamalar olmadan geçirildiğini ifade eden Baysal, ''Yeni rektörümüz olarak Prof. Dr. Hayri Coşkun seçilmiştir. Bundan sonra Üniversitemizin nasıl daha ileriye gitmesi için, üzerimize düşen görevleri gönül arzusuyla yerine getirerek yeni rektörümüzün etrafında birleşmeliyiz" dedi.

        Baysal Cumhurbaşkanı'na tepkilerini dile getirdi

        Basın toplantısında söylemek istediklerini yazılı olarak hazırlayan ve cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yazdığı mektubu ve kendisine gönderilen cevabı da Vakıf Sekreteri Mustafa Yaman'a okuttukktan sonra bunların fotokoplerini basına dağıttı. Baysal, daha sonra  basın mensuplarının sorularını almadan önce yaptığı konuşmasında üzüntülü olduğunu ifade ederek; "Birkaç gündür içimdeki üzüntümü atamıyorum ve bunu sizlerle de paylaşmak istiyorum. Nedenine gelince, açıkça belirtmeliyim ki bu üzüntümün rektörün ismi ile veya şunla bunla ilgisi yoktur. Bunun, bu kadar halkın sevgisine mazhar olmuş, bu kadar devletin üst kademelerinde takdir görmüş bir İzzet Baysal'ın kurduğu vakfın Başkanı'na, Cumhurbaşkanı'nın bir 15 dakikalık görüşme isteğimizi çok görmesi olmuştur. Ve bu davranışını da kınıyorum. Mektubumda Atilla Bey'i neden desteklediğimizi yazdım. Devletine bu kadar her şeyini verebilmiş olan İzzet Baysal'ın Vakfı'na bir 15 dakika zaman ayırmak bile çok görülmüştür. Üniversite'ye bu denli katkı veren bu vakfın söyleyecekleri vardı. Fakat bunu öğrenmek ihtiyacı dahi duymadılar. Üniversitedeki birlik ve düzenlik adına istiyorum dedim ben bunu. Bugün şunu açıklıkla söylüyorum; Anayasa'nın teminatı altında olan bir özerk kurum daha, bir siyasi görüşün güdümü altına girmiştir. Bizi üzen budur. Fakat beni ondan daha fazla üzen nokta, bize yapılan saygısızlıktır. Devletin başında bu vefa duygusu kalmadı mı diyorum ben" diyerek, tepkilerini dile getirdi.

    "Hayri Bey de Cumhuriyet ilkelerinden taviz vermeyecektir"

        Kendisinin rektörlük seçimine müdahale etmesinin tek sebebi olarak, siyasilerin Üniversite'ye girmiş olmasını gösteren Baysal; "Hayri Bey mi davet etti, yoksa siyasiler mi aradı orasını bilmiyorum ama, Üniversitede ki bu olay hiçbir polemiğe gerek kalmayacak nettir.

    Hayri Hoca mazur görsün ilk defa burada açıklıyorum.

         Bütün adaylar seçim neticeleri alındıktan sonra bana geldiler. Programlarını bana anlattılar. Bunlardan biriside Hayri Hocadır. Kendisiyle 2 saate yakın sohbet ettik. Kendisini çok iyi tanıdığımı ifade ettim. Yaşar Akbıyık'ın Başbakanı karşılamadığı gün, kendisi Akbıyık'ın kararı doğrultusunda hareket etmeyip, tek başına bölümü adına üniversitemizi temsil etmiştir. Bu nedenle Hayri Hoca'ya kendisini iyi tanıdığımı ifade ederek, ikinci olmasından dolayı tebrik ettim. Ancak rektörlük yarışında gücünü gösterdin ama siyasilerden destek araman yanılış oldu dedim. Evet dedi, yapmamalıydım dedi. Akbıyık'ı kastederek, seni destekleyen ekibi yanlış seçmişsin dedim. Bu konuda bana hayır dedi. Ben onlardan destek istemiyorum. Onlar benim etrafımdan ayrılmıyorlar dedi. Ben de doğal olarak şu gün için 1 oyu bile kaybetmek ister miyim" dedi.

         Hayri Bey'i çok yakinen tanıyorum. O da üniversitemizde Cumhuriyet ilkelerinden taviz vermeyecektir. Bunun için inanıyorum ki, Hayri Hoca ekibini iyi seçmiş olacaktır. Bu seçim dolayısıyla Üniversitemizde kırgınlıkların, dargınlıkların, düşmanlıkların oluşmasını istemiyorum" dedi.

         "Üniversitemize ödetilen faturalar neyin karşılığıdır?"

         Ahmet Baysal'ın üniversitelerdeki rektör belirleme sisteminin yanlışlığına dikkat çekmesi ve aslında üniversite içinde yapılan seçim sonuçlarına saygılı olunması gerektiğini belirtmesi üzerine Gazetemiz sahibi Kamuran Alagözoğlu söz alarak; "Ahmet Ağabey, üniversite içinde yapılan seçimleri, bu hangi dönem olursa olsun hiç fark etmez, iktidardaki mevcut rektörün kazanmamama ihtimali var mı sizce? Çünkü hangi rektör gelirse gelsin, ilk işi hemen kendi kadrosunu oluşturmak oluyor. Bu bugünde böyle, dün de böyle olmadı mı?" sorusu üzerine, Baysal da YÖK'teki seçim nasıl oluyor bunu biliyor musunuz? Orada da adaylar ile mülakat yapılıyor. Daha sonra hepsi tek tek oylanıyor" diye, YÖK'teki seçimin de yanlış yapıldığını ifade etti.

         Yaşar Akbıyık döneminde devletin cezai müeyyidesini işletmediğini belirten Ahmet Baysal'a tekrar cevap veren Alagözoğlu; "Evet haklısınız ama, bunu şu anki mevcut rektör işletmedi. Göreve geldiği gün geçmişte yapıldığını iddia ettiği yolsuzlukları kamuoyu ile paylaşacağı konusunda söz veren Rektör Atilla Kılıç, 4 senelik görev süresi boyunca bu konuda hiçbir şey yapmamıştır. Bazı basın organları Akbıyık döneminde Üniversitemize olmadık meblağlarda faturalar kesip ödettirmiştir. Yine aynı basın organları bu dönemde de fahiş miktarlardaki faturalarını üniversitemize kesip kesip tahsil etmişlerdir.

         Üniversitemizin bütçesinden çıkan bu paralar bazı basın organlarına neyin karşılığı olarak ödenmiştir ? İnşallah Hayri Hocamız'dan bunları teker ortaya çıkarıp kamuoyuna açıklamasını bekliyoruz" dedi. 

    Toplantıdan notlar:

    *Toplantının adı BASIN toplantısı olmasına rağmen, oraya ne maksatla geldikleri belli olmayan; Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Demirtaş, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Özden, Prof. Dr. Süleyman Çelenk, Prof. Dr. Sancar Ozaner, Yrd. Doç. Fevzi Engin isimli, Rektör Atilla Kılıç'a yakınlıklarıyla bilinen hocaların, Ahmet Baysal'ın basın toplantısına neden katıldıkları anlaşılamadı.

        Davetsiz misafir olarak basın toplantısına katılan bu hocaların, zaman zaman da asabi tavırlarla basın mensuplarının sorularına müdahale etmesi yadırgandı.

    * Daha önce yerel basında polemik konusu olan, Gündem Gazetesi'nde yayınlanmış olan Ahmet Baysal röportajında yer alan, Ahmet Baysal tarafından söylenmiş gibi gösterilen cümlelerin, hiç söylenmediği Ahmet Baysal'ın ağzından bir kez daha bütün basın mensuplarının önünde yalanlandı.

    * Necip Çarıkçı'nın da, "İzzet Baysal Vakfı ile birlikte Boluspor Koleji'ni yapacağız" şeklinde verdiği beyanatın doğru olmadığı, yine İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal tarafından bu toplantıda net bir dille ifade edildi.  

    Ahmet Baysal'ın yazılı basın açıklaması;

    Bolumuzun değerli basın mensupları

    Bildiğiniz gibi Üniversitemizin yeni rektörünün kim olduğuna Sayın Cumhurbaşkanımız iki gün önce son noktayı koymuşlar ve kendilerine 11 Ocak 2010 tarihli mektubumda arz ettiğim görüşüm takdir görmemiş olacak ki rica ettiğim 15 dakikalık bir bilgi arzıma bile vakit bulunamadan Sayın Prof. Dr. Hayri Coşkun'u yeni Rektörümüz olarak atamışlardır. Takdir kendilerinindir. Ve mektubumda aynen yazdığım gibi " Devlet Başkanımızın vereceği karar muhakkak ki Üniversite için en hayırlı karar olacaktır."

    Hepinizin huzurunda ve tüm içtenliğimle, Üniversitemize ve Bolumuza hayırlı olsun diyorum.

    Bugün artık hepimizin yapacağı tek şey bu karara saygı göstermektir. Ben de, bu toplantıyı vesile bilerek, huzurlarınızda Sayın Prof. Dr. Hayri Coşkun'u kutluyor, onurlu olduğu kadar zor olduğuna inandığım görevinde tüm içtenliğimle başarılar diliyorum. Bu kutlamayı ilk fırsatta kendisini makamında da ziyaretle memnuniyetle yapacağım şüphesizdir.

    Kendisini, bilim adamlığı ve efendiliği ile yakinen tanırım. Bilhassa, İzzet Baysal Mimarlık Mühendislik Fakültesinin temel atma töreninde, zamanın Rektörünün herkesi uzaklaştırmasına rağmen, kendi fakültesinden o törene katılma cesareti gösterebilen cesur kişiliğiyle dikkatimi çekmişti. İki sene önce bana göndermek ihtiyacı duyduğu bir mektubu dolayısı ile dertleştiğimiz de olmuştur.

    Kendisinden, halefi Sayın Dr. Atilla Kılıç'ın son dört yıllık döneminde Üniversitenin eğitim ve araştırmasına ve bilhassa fiziki yapılaşmasına getirdiği hamleyi daha da ileriye taşımasını diliyor ve bekliyorum. Vakfımızın Üniversitemize katkısı hiç şüphesiz aynı hız ve şevkle devam edecektir.

    Seçimlerde, küçümsenmeyecek derecede oy almış olmasını takdire değer bir başarı ve kendisinin Üniversitenin esas söz sahiplerince de benimsendiğinin göstergesi olarak değerlendiriyorum.

    YÖK'ün sıralamasından sonra benim ulusal basına kadar yansıyan bazı beyanlarımın Sayın Coşkun'un kişiliği ile en ufak bir ilgisi yoktur.

    Beni üzen olay, onun bu oy potansiyeline rağmen neden Rektörlük görevinde siyasi iktidardan destek araması olmuştur. Bu konuda kesinlikle polemiğe girmem, ama biliniz ki hiçbir beyanımı da kanıtını tahkik etmeden ileri sürmem.

    Bildiğiniz gibi Üniversiteler siyaset üstü kurumlardır ve Anayasamızın öngördüğü şekilde öyle kalmalıdırlar. Bugün iktidardaki partinin siyasi ideolojisi hala birçoklarımıza, hatta Anayasa Mahkemesince bile açıklığa kavuşmuş değildir. Bilhassa hepimizin dört elle sarılıp korumak mecburiyetinde olduğumuz Cumhuriyetin Laiklik ilkesi konusunda şüphelerimiz silinmiş değildir...

    Vakfımız kurucusunun en büyük ideali olan bu Üniversitede Sayın Erbakan'ın Başbakanlığı döneminde yaşananları, tüm içtenliğimizle unutmak istememize rağmen aynı siyasi çigiden gelen bugünkü iktidarın, Anayasanın teminatı altındaki tüm özerk kurumlarda söz sahibi olma gayretleri tedirginliğimizin sürmesine neden olmaktadır.

    Örneğin bugün özerk olması gereken YÖK'ün Hükümetin güdümünde olmadığını kaç kişi iddia edebilir?

    Benim de, işte Rektörlük seçimlerinde ismi ne olursa olsun, bir adayın bu siyasi iktidardan destek araması endişeme neden olmuş, Cumhuriyetin laik bir kurumu olarak bildiğim bu ilim ve irfan yuvasının ideolojikbir siyasi yöne sürükleneceği korkusunu doğurmuştur.

    Temennim o dur ki tüm bu endişe ve korkularımı yapacağı icraatla Sayın yeni Rektörümüz boşa çıkarır ve Üniversitemize Cumhuriyetin laiklik ilkesini zedeleyici hiçbir görüşün girmesine müsaade etmez.

    Hepimizin amacı, el birliği ile Üniversitemizi daha iyiye, daha ileriye nasıl götürebiliriz, ona yönelik olmalıdır. Gayemiz, öğrencilerimize daha huzurlu ve daha rahat bir eğitim ve araştırma ortamını nasıl yaratabiliriz ona odaklanmalıdır. Üniversiteleri siyasi görüşlerin arenası haline getirmek en büyük hatamız ve affedilmez gafletimiz olur.

    Unutmayalım ki Vakfını biz Bolululara emanet eden Üniversitemizin isim babası o büyük insan, Erbakan olayından sonra korkmuş ve Vakfın amaç maddesine şu cümleyi ilave etmek gereğini duymuştur : " Vakıf; amacını çağdaş, laik ve demokratik Atatürkçü düşünce ışığından ve Ulu Önderin muassır medeniyete ulaşmada gösterdiği yoldan şaşmadan gerçekleştirmeyi esas alır!"

    O halde sadece benim değil, tüm Bolulu evlatlarının onun bu vasiyetinin kudsiyetine saygılı olmamız ve ona göre davranmamız gerekir.

    Bolumuzun değerli medya mensupları,

    Bu toplantıyı vesile bilerek, Rektörlük seçimlerine katılan tüm adaylara teşekkür ediyorum. Hepsinin samimi ve müşterek gayesinin Üniversiteyi daha iyi bir noktaya getirmek olduğunu biliyor ve inanıyorum.

    Yeni Rektörümüz olarak Sayın Prof. Dr. Hayri Coşkun'u bir kere daha kutluyor, ona tekrar başarılar diliyorum. Halefi Sayın Prof. Dr. Atilla Kılıç'a da izlemekten mutluluk duyduğum dürüst ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.

    Cumhurbaşkanına yazdığım ve merak konusu olduğunu sandığım mektubumun da hiçbir gizlenecek yanı yok;onu da bilginize aynen sunuyorum. Tarihinin dikkatinizi çekeceğini umarım; seçimler 7 Ocak'da neticelenmiş, mektup dört gün sonra 11 Ocak'da gönderilmiştir. Yani 21 Ocak'da açıklanan YÖK sıralamasından çok öncedir.

    Katıldığınız için hepinize teşekkür ediyor saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

                                                              Ahmet Baysal

                                                     İzzet Baysal Vakfı Başkanı

    Ahmet Baysal'ın Cumhurbaşkanı'na yazdığı mektup;

    Sayın Cumhurbaşkanım,

    Vakfımızın kurucusu rahmetli Amcam İzzet Baysal, hatırlayacağınızı sandığım gibi, 2000 yılında vefat ettiğinde, doğup büyüdüğü ve ilk feyzini aldığı, çok sevdiği ana baba toprağı Bolu'suna, hem bir Üniversite kazandırabilmiş olmanın, hem de Yüce Meclis tarafından bu Üniversiteye isminin verilmesi mutluluğunu ve gururunu yaşamıştı.

    Takdir edersiniz ki bu, Cenabı Hakkın her faniye nasip etmeyeceği bir lütuf olmuştu.

    Vefatından sonra biz Vakfının Mütevellileri, onun vasiyeti ve arzuları doğrultusunda hizmetlerimizi aynı şevk ve hızla devam ettirmekteyiz. Onun vefatında, eğitim ve sağlık alanında Devletimize armağan edilen tesislerinin sayısı 106 olmuştu. 2011 yılında açılışını siz Cumhurbaşkanımızla yapabilmeyi ümit ettiğimiz Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ile bu sayı 127'ye ulaşmış olacaktır.

    Rahmetli Amcamın en büyük arzusu, ismini taşıyan bu Devlet Üniversitesinin başarılı olması ve ülkeye faydalı evlatlar yetiştirmesiydi. Bu nedenle, biz Vakfının emanetçileri de onun sağlığında yaptığı gibi, Vakıf gelirlerimizin tümünü bu kurumun daha iyiye gitmesine seferber etmiş bulunmaktayız. Takdir edilecektir ki bu ise ancak Üniversite Rektörlüğü ile sıkı işbirliği içinde olmamızı gerekmektedir.

    Değerli Cumhurbaşkanım,

    Üç gün önce bu Üniversitede yeni Rektörlük seçimleri yapıldı; neticesi, mevzuat gereği YÖK tarafından yakında değerlendirilecek ve sizin takdirinize arz edilecektir. Her şeyini karşılıksız olarak Devletine veren Vakfımız için, Siz Devlet Başkanımızın vereceği karar muhakkak ki Üniversite için en hayırlı karar olacaktır.

    Ancak şunu bilmenizi isteriz Rektör Prof. Dr. Atilla Kılıç'ın son dört yıllık dürüst, çalışkan, yapıcı ve girişimci yönetiminde bu Devlet Üniversitemiz şimdiye kadar göremediğimiz bir atılım ve gelişim sergilemiş, bu nedenle biz tüm Vakıf Mütevellilerinin takdirini kazanmıştır.

    Üniversitedeki akademisyenlerce de son yapılan seçimde birinci sırada yer almış olması bu başarının kurumun esas söz sahiplerince de onaylandığının göstergesi olmuştur.

    Sayın Cumhurbaşkanım,

    Sayın YÖK Başkanlığı tarafından sizin takdirinize arz edilecek listede hiç tahmin etmememize rağmen bir sıra değişikliği yapılmış olursa, hasbelkader kendinden sonra ben yeğenini ataması nedeniyle, halen Başkanlığını yaptığım Vakfı adına bana, bu değişikliğin doğru olmadığını anlatabilme fırsatı vermenizi ve 15 dakikalık bir görüşme lütfetmenizi takdirlerinize ve tensiplerinize arz ederim.

    En derin saygılarımla,

                                                  Ahmet Baysal

                                      İzzet Baysal Vakfı Yön. Krl. Bşk.  

    Cumhurbaşkanlığı Makamı'nın Baysal'a cevabı;

    İZZET BAYSAL VAKFI YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NA

    Vakfınızın hizmetlerini dile getiren, Abant İzzet Baysal Üniversitesinde yapılan Rektörlük seçimleri hakkında bilgi veren ve Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşebilmenize imkan sağlanması talebini içeren ilgi yazınız alınmıştır.

    Sayın Cumhurbaşkanımızın önceden belirlenmiş çalışma programlarının çok yoğun olması sebebiyle görüşme talebinizin karşılanmasına imkan bulunmamaktadır.

    Bilginizi rica eder, Vakfınızın amacı doğrultusunda gerçekleştirdiğiniz bilimsel, sosyal, kültürel ve sağlık hizmetlerindeki tesislerinizi Devletimize armağan ederek göstermiş olduğunuz örnek davranış için teşekkürlerimi iletirim.

                                                                                   M. Emin KUZ

                                                                               Genel Sekreter a.

                                                                            Genel Sekreter Yardımcısı

                                                                                                     

                                                                         

          

     

    • halil kaya12 Şubat 2010 . 21:09

      Yukarıda yazılan yorumları okudum.Çoğuna katılmam mümkün değil.Çünkü bu üniversitenin kuruluşu ve bu kadar kısa zamanda birçok bölümün ve hastanenin yapılışı kolay değildir.Herkesin bildiği üzere, İzzet Baysal Bolu´da pek çok kamu kuruluşu yaptırmıştır. Eğer tercih etseydi, kendi adına bir vakıf üniversitesi kurup bunun ticaretini yapabilirdi ve oraya da istediği rektörü getirirdi. Fakat İzzet Baysal devletine ve memleketine (Bolu´ya) hizmet etmeyi tercih etmiştir.
    • Meral Bilecik9 Şubat 2010 . 11:22

      Sayın Ahmet Baysal gibi beyefendi bir insan isyan edecek tarzda beyanat veriyorsa, oturup bu durumu iyi değerlendirmek gerekir. Baysal Ailesinin Bolu’ya yaptıklarını herkes biliyor. Devletin en yüksek makamı “Devlet Üstün Hizmet madalyası” ile ödüllendirirken, aynı makam yıllar sonra 15 dakikalık randevu talebini uygun bulmuyorsa ortada çok kırıcı bir durum söz konusudur. Üzülmeyiniz sayın Baysal. Bütün Bolu sizi tanıyor ve herkes yaptıklarınıza minnettar. Sağolun, varolun…
    • Tuncer Tunalı8 Şubat 2010 . 22:47

      İzzet Baysal Vakfına ve üniversitemize sahip çıkalım. Değerli insan Ahmet Baysal´ın düşüncelerini ben de paylaşıyorum ve aynı kaygıları taşıyorum. Cumhurbaşkanının randevu vermemesi için ne denir bilemiyorum. Çok üzücü bir durum olduğunu belirteyim yeter. Bolu´ya yaptıklarınız için sağolun, varolun Sayın Ahmet Baysal...
    • naz8 Şubat 2010 . 15:17

      kimsenin Ahmet amcayı üzmaya hakkı yok...vakıf bu seçimde taraf olmuştur yada olmamıştır tartışmasına girmiycem...ama yök ün taraf olduğu açık seçik ortadadır.Cumhurbaşkanımızın görüşme talebini kibarca red etmesi hiç hoş değil...ey bolu milletvekilleri....gezmeye devam edin?ama bi daha bizim kapımıza oy diye gelmeyin...hiç bir işe yaramıyorsumuz. açılışlara katılmaktan başka.... Meclisteki kavgada bile göremedik sizi. Ahmet Necdet Sezerde bunu yapıyodu diyenler yaptığı atamaları iyice inceleyip ondan sonra konuşsunlar.boş konuşmasınlar
    • Ahmet Acar´a8 Şubat 2010 . 12:10

      Yiğidi öldür hakkını yeme diye bir atasözü var. Doğruya doğru, eğriye eğri demek erdemdir. Vakıf ve onun yöneticileri, rektörlük seçimi sürecinde taraf olmuşlardır ve yaptıkları bu yanlışı telafi etmek adına da günah çıkarmaya çalışmaktadırlar. Seçim sürecine ideoloji ve siyasi düşüncelerini alet etmeye çalışmışlardır. Bu davranışta Demokratik bir davranış olmamıştır, bizler sadece bunu dile getirmeye çalıştık.
    • Şükran Sağlam8 Şubat 2010 . 09:25

      Devlet Üstün Hizmet Madalyası verilmiş bir kişiye Cumhurbaşkanının randevu vermemesi çok üzücü. Ama bizler Sayın Ahmet Baysal´ın yanındayız. Sağolsunlar, varolsunlar.
    • Zülfü Demirtaş7 Şubat 2010 . 22:44

      Sayın Ahmet Baysal´a randevu verilmemesi bizleri de çok rahatsız etti. Kaynaklarını çoğunlukla "vakfın" sağladığı ve İzzet Baysal´ın emeğinin eseri olan bu üniversiteyle ilgili olarak tabiki Vakıf da söz sahibi olmalıydı. Böyel değerli bir şahsiyete randevu verilmemesini de ben kendi adıma protesto ediyorum.
    • ahmet acar7 Şubat 2010 . 21:08

      hemen burnumuz büyüdü. bakıyorum yorumlara , o kadar şımarmışız ki izzet baysal vakfını ve değerli büyüğümüz ahmet baysal a dil uzatacak kadar haysiyetsiz olmuşuz. bolu ili demek izzet baysal demek , bolu var olmuşsa bu izzet baysal vakfının eseridir. arkadaşlar yediğiniz kaba pislemeyin sakın ve bu aptal yorumlarınızı BOLULU nickleriyle yapmayınız.BOLULULARA MAL ETMEYİNİZ. HİÇ BİR BOLULU AHMET BAYSAL A HADDİNİ BİLDİRMEYE ÇALIŞMAZ.UKALALIK YAPMAZ.ÜNİVERSİTENİN BAZI ÖZÜRLÜ MEMURLARI BU SAYFA DA AHKAM KESMESİN , AHMET BAYSAL VE İZZET BAYSAL VAKFINA DİL UZATMASIN. GÜN GELİR O DİLLERE GEREKEN DERSİNİ VERİR BU BOLU HALKI.
    • Ahmet Baysal´a7 Şubat 2010 . 18:26

      Sayın Baysal, yaptığı açıklama ile seçim sürecindeki hatasını telafi etmeye çalışmış. Vakıf - Üniversite ilişkileri sağlıklı işlememektedir ve herkes bu durumu görmektedir. Vakıf icazet makamı olarak görülmemelidir. Seçim sürecine müdahil olmak için Cumhurbaşkanına yazılan mektup ve randevu talebi şık olmamıştır. Bunlar, süreci etkileme gayretkeşliğidir. Vakıf çok istiyorsa, Koç, Sabancı gibi üniversitesini kurup, istediği rektörün atanmasını sağlar. Devletin üstünde bir güç değildir.
    • GÜLDEN AKIN7 Şubat 2010 . 15:36

      Terbiye bozulmadan, ne söylenebilir ki... Devletin başı, hükümetin başı, YÖK´ün başı kafalarını kuma gömmüşler. Tabii bizlerde öyle...Devam ettiğimizde İran örnek bile olamaz. Zaten şimdiki rejimle İran´daki rejimi yakaladık. Gençler lütfen biraz duyarlı olun, arkanızda bizler varız. Sizi hem korur hem destekleriz.
    • Ahmet Baysal´a7 Şubat 2010 . 10:11

      Sizin yanınıza gelipte, seçimlerle ilgili kendi görüşlerini dile getiren insanların söylediklerinin doğruluk payının ne olduğunu sorguladınız mı hiç? Eski rektör Atilla Kılıç´ın kendi ideolojik görüşüne uygun olan 200´e yakın akademik kadroyu üniversiteye yerleştirdiğini, o yanınıza gelenler söylemedi mi acaba? Üniversiteyi çalışılmaz, baskı ve sindirme politikaları ile yönetilen bir kurum haline getirdiğini de kimse sizlere söylemedi galiba. Sormazlar mı şimdi, o zaman vakıf neredeydi acaba???
    • Ahmet Baysal´a7 Şubat 2010 . 10:03

      Sayın Ahmet Baysal, üniversiteyi vakıf üniversitesine dönüştürsün, Koç gibi, Sabancı gibi kendi ideolojisine uygun rektörü, akademik kadroyu ve de öğrenciyi kendisi belirlesin. Çevrenizdeki insanlar sizi yanlış yönlendirdiler,kendi amaçlarına ulaşmak adına vakfın adını ve sizin adınızı bal gibi kullandılar.
    • Ahmet Baysal´a7 Şubat 2010 . 09:58

      İkinci olarak, vakıf madem kendi ideolojik ve siyasi görüşünde insanlar olmasını istiyor üniversitede, bunun da kolayı vardı. Üniversiteyi yapar, devlete devretmez, rektörünü de, hocasını da, çalışanını da hatta öğrencisini bile belli bir ideolojiden olanlardan kendisi seçerdi. Ayrıca vakıf kelimeside dini motifi bir kelime, laikliğe aykırı olmasın. O zaman vakfın adını da, lions kulübü, rotary kulübü gibi çağdaş sıfatlarla değiştirin. Neme lazım vakıf kelimesi de dini içerikli.
    • Ahmet Baysal´a7 Şubat 2010 . 09:50

      Sayın Ahmet Baysal, dün yapmış olduğunuz talihsiz açıklama ile, vakfın tarafsızlığının ve saygınlığının sorgulanmasına sebep oldunuz. Türkiye´de uzun zamandır devletin belli kurumlarının,başta anayasa mahkemesi,yargıtay ve danıştayın üzerinde durduğu laiklik vurgusunu, sayenizde öze bir kurum olan vakfınızda kullanmıştır. Vakıf taraf olamaz, siyasi görüşünü dışa vuramaz, amacı insanlara hizmet etmektir. Ama dünkü açıklama ile Vakıf rengini belli etmiş,siyasi parti gibi davranmıştır.
    • kerem 7 Şubat 2010 . 09:50

      millet çolugunu çocugunu emanet ediyor size ama siz bahar şenliklerinde neden üretici olmayıp bölümlerinize yeni projeler yeni çalışma lanları spor aktıvıte yönlendirmiyorsunuz siz odtü le kendinizi bir tutmayın adamlar çalışıyor prpje üretiyor sizde akşama kadar çakma hocalarla ideolojınızı üniversiteye yaymaya çalışıyorsunuz . maç bitti hadi yayın sizde milletin yanına gidip 1 bardak çay içemeyeceksiniz çünkü sizde adil davranmadınız
    • kerem 7 Şubat 2010 . 09:47

      öncekinin mılyarları cukka yaptıgı kendi döneminde yurtlarda çıkan sıkandaldan memurun kendini vurması na kadar giden olayları kamuoyuyla neden paylaşmadı neden bu adamı mahmeye vermedi yargılatmadı çünkü seçim vardı hepiniz yargılanacaksınız yetimin dulun garibin parlarını yerken kadeh kaldırken utanmıyorsunuz degilmi hala atılla kılıç diyırsunuz. ögrenci vefat etti neden bahar şenliklerinde üniversiteye alkol sokuluyor kım kıme yaltaklık yapıyor alkolun bilim yuvasında ne işi var sorarım sizee
    • kerem 7 Şubat 2010 . 09:43

      emanet.by yazıyorsunda neden gül e telkinde bulunacak ahmet baysal o yapacaksa vakfa yeni ekonomık kaynaklar bulsun onun işi ünideki rektörle degil üniversite tıp fakltesine kuruluş aşamasında çalışan memurlar neden görevden alınırken ahmet baysal randevu vermemiş memur arkadaşlara o memur arkadaşlar tıp fakultesi kurulurken döner sermaye denilen paradan 1 yıl para almadan çalışan kişiler. yemeyen ihalede yolsuzluk yapmayan kişiler görevden uzklaştırma  gibi olaylarla ödüllendirldiler ahmet bey
    • kerem 7 Şubat 2010 . 09:40

      Bu üniversiteye katkısı olan ları yaşar akbıyık görevden aldı sürdü sonra atılla kılıç neden bunların üzerine gitmedi neden bilimsel başarı yok ahmet baysal diyorkı üniversite süper çalışıyor bilimsel alanda diye ne makala var ne araştırma üniversitede yılbaşlarında kokteyl vermek ilerlemekmi? 180  tane ögrt görevlisi getirmek 120 göndermek ilerlemekmi itfaiye erini hastane mdr yapmak ilerlemekmi acilinde şeker sikripti bulunmayan tıp fak ilerlemişmidir bunları sormak gerek?
    • TAHİR7 Şubat 2010 . 09:23

      emanet.by ben akpli falan değilim bana akıl vermeye çalışma sen konuyu farklı bir yere taşımısın
    • emanet.by7 Şubat 2010 . 00:47

      Tahir´e sormak lazım? Akepe teşkilatı rektör seçimine niye bulaşmıştır?...
      Vakıf elbette müdahil olacaktı? Milyarlarca parayı Üniveriste´ye Tahir´in babası mı harcadı; yoksa Sn.Gül mü? Sn.A.Baysal ne güzel demiş:" Devletin başında vefa duygusu kalmamış!" Daha ne diyeyim?...
    • emanet.by7 Şubat 2010 . 00:42

      Bir kere Bolulu´nun merhûm İ.Baysal´a vefa duygusu yok! Olsaydı pkk lı olmayı üstü kapalı bir afla suç olmaktan çıkaran, kavmiyetsiz ve Atatürk karşıtı bir partiden full milletvekili çıkartır mıydı?...Kömüre, erzağa, bir paket kahveye prim veren Bolulu, seçimler de yine sıkılmadan bu partiye oyunu verir!...Hiç merak etmeyin!...
    • Yasin7 Şubat 2010 . 00:29

      anlayamadığım bir konuda bırakın herkes yorumunu yapsın. bırakında herkesin fikrini öğrenelim. katılırız katılmayız ayrı konu. Editör: Bizde zaten bunu yapıyoruz. Aksini iddia eden olabilir mi?
    • Yasin7 Şubat 2010 . 00:27

      Benim anlamadığım konu madem cumhurbaşkanının dediği oluyor ne diye seçim yapılıyor?
    • Sinem Kayacık7 Şubat 2010 . 00:20

      Kendisine Devlet Üstün Hizmet Madalyası verilmiş değerli bir insana Cumhurbaşkanlığı makamının 15 dakika zaman ayırmaması son derece üzücü bir olaydır. Sayın Ahmet Baysal´ın değerlendirmeleri çok doğrudur. Üzüntüsünü paylaşıyoruz. Onlar ve yaptıkları hizmetler olmasaydı Bolu kasaba görüntüsünde kalırdı...
    • Lütfü Demir7 Şubat 2010 . 00:14

      Çok değerli Ahmet Baysal´ın düşüncelerinin ve değerlendirmelerinin çok doğru olduğunu düşünüyorum. Kendisine Cumhurbaşkanlığı makamından randevu verilmemesi son derece kırıcı ve üzücü bir olaydır. Kendisine bir kez daha teşekkür ederim.
    • funda6 Şubat 2010 . 21:23

      Evet bende merak ediyorum. Bolulular nasıl davranıyomuş. Ya da sayın ahmet bey nereliymiş. Bize söylesinde bizde öyle davranalım....
    • funda6 Şubat 2010 . 21:18

      Ben herkesin görüşüne saygı duyuyorum. Sayın Ahmet Baysala inanılmaz saygı duyuyorum. Merak ettiğim bi konu var. Sayın Atilla Kılıç rektör seçildiği dönemde kaçıncı olmuştu? Gazete arşivlerinde vardır diye düşünüyorum. Daha önceki dönemlerde de böyle bi durum yaşanmışmıydı? Yalnızca bu döneme mahsus bi durum mu? Şayet öyleyse eliştirilebilir diye düşünüyorum. ancak geçmiş dönemlerde de benzer durumlar sözkonusuysa herkes saygı göstermeli.
    • Bolu´lu 6 Şubat 2010 . 21:03

      Sayın Bolunun Sesi ; Ahmet rumuzlu Sahsiyetin Mesajını Neden Yayınladınız? Adam Hem Bolululara, Yani bizlere hem de Ahmet Baysala Hakaret niteliğinde Yazdığı çok açık olduğu halde, siz de o mesajı Yayınlıyorsunuz.
    • ahmet6 Şubat 2010 . 20:15

      vakıf tam bir bolulu gibi davranmıştır.
      önce hayri coşkunu istemiyoruz şimdide etrafında birleşelim BU NASIL BİR ÇELİŞKİDİR...
    • TAHİR6 Şubat 2010 . 19:43

      Ben sayın Ahmet BAYSAL´ın böyle bir yanlışa düştüğü için üzülüyorum kesinlikle Rektörlük seçimlerine karışmaması gerekir, asıl rahmeli değerli insan İzzet BAYSAL yaşasaydı böyle bir yanlışa kesinlikle düşmezdi.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    GÜNÜN SÖZÜ

    Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz , bırakın , dostlarınız sizi geçsin.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak