Bu güzellik ranta kurban edilemez!!!

    Bu güzellik ranta kurban edilemez!!!
      GÖLCÜK... 
      Dünya cenneti... Göz bebeği... "O" Bolu; Bolu "O"... 
Bir köşk ve 25 bungalov projesiyle hırsa ve ranta kurban edilmek isteniyor... Ardından da tepkileri yok etmek için türlü türlü hikâyeler... Çok titiz bir çalışma yapılmış da, bir tek ağaca zarar verilmeyecekmiş de!
    -Nasıl yani?
    -Şimdi bunun adı labirent mühendisliği mi?
     Sonra... 
     Proje, bölgenin ağaçsız bir yerinde uygulanacakmış!!! 
Adamlar her işte olduğu gibi yine yukarıdan gazel okuyup aklımızla dalga geçiyorlar... Bizim ömrümüz Gölcük'te geçti; neredeymiş böyle ağaçsız bir alan?.. Gidin bakın, iki adet villa tipi yapıyla neye döndü orası... 
      Şimdi de referandumdan bahsediliyor... Ne referandu mu?       

      Kiminle? Nasıl? 
      Tüm mesire alanlarını belediye çöplüğünden beter hale getirenlerle mi? Siyasi tarafgirlikle her türlü gayrimeşruluğa onay verenlerle mi? Bembeyazı siyah diye alkışlayanlarla mı? Kiminle? 
      Ya sonra?
      Referandumdan onay çıkarsa, ne yapalım öyle istediler ölsün     

      Gölcük; yok olsun mu diyeceksiniz?.. 
      Olmaz!...
      Olamaz!...
      Mesele iki ağaç, boş alan, referandum falan değildir... Bunlar sadece insanların tepkilerini törpülemektir....
     Mesele Gölcük'ün kayıtsız şartsız doğal kalmasıdır. 
     Bir defa yol verilirse:
     Bir köşk ve 25 bungalov ile küçük bir mezraya dönecek Gölcük'ün, ileride bir köye bir kasabaya dönmesinin önüne geçemeyecek, güzelim dünya cennetini ancak fotoğraflardan izleyebileceksiniz...
      Kısaca GÖLCÜK, hırsa ve ranta kurban edilemez!..
"GÖLCÜK, BAZILARININ DEĞİL; HERKESİNDİR"
     Hayrettin Özpek