BolununSesi; Halkın Gazetesi

Taş

Konuk Yazar

    30 Ekim 2017

    Taş

    Sayın okuyucular, bir-kaç gün önce sanatçı Atilla Taş'ın, tahliye edildikten sonra kurduğu cümle ilgimi çekti. Peki ne dedi; 'Hiç kimse hükümeti, iktidarı eleştirmesin yoksa benim başıma gelenler onların da başına gelebilir”. Esasen ben de bazı yazılarımda iktidarı eleştirmenin mayın tarlasında gezmek kadar risk taşıdığını defalarca belirtmiştim ama benim bu görüşüm ulusal basında yer almadığı için olacak ki kıymeti harbiyesi olmadı. Bu nedenle Atilla Taş'a 'kral çıplak” dediği için teşekkür ediyorum.
    Sayın okuyucular, Atilla Taş'ın bu söylemi beni ziyadesi ile etkilediği için olacak ki bu günkü yazımda hükümeti ve AKP iktidarını eleştirmeyeceğim!. Aksine meth-ü senada bulunacağım, yani becerebilirsem yandaşlık yapacağım, amiyane tabiri ile MUHTARIN DAVULUNU ÇALACAĞIM. Muhtarın davulunu çalacağım ne demek diyebilirsiniz, izaha çalışayım, Ahmet ağa muhtar seçilmiş ,davulcu başlamış davulunu çalmaya, muhtarı övmeye. Bir sonraki seçimi Mehmet ağa kazınmış, aynı davulcu yine başlamış davulunu çalmaya ve yeni muhtarı övmeye. Sen dün böyle diyordun, bu gün böyle diyorsun dediklerinde 'bu davul muhtar kim olursa onun davulunu çalar” demiş derler. İşte ben de becerebilirsem muhtarın davulunu çalmaya çalışacağım!.
    Şu CHP var ya onun memlekete yaptığı kötülükleri bir bir anlatsam FETÖ davalarındaki iddianamelerden daha fazla klasör olur. Editör , yahu gazetede başka haberlere yer kalmayacak diye öfkelenmesin diye 'arif olan anlar” misali yazımı KISA KESECEĞİM. (Çok geveze olan berber tıraş ettiği müşterisine 'nasıl keseyim” demiş, müşterisi de ikisini de kısa kes dediğinde berber, hangi ikisi diye sorduğunda müşteri hem saçları, hem de konuşmayı kısa kes demiş derler. İşte ben de yazımı kısa keseceğim.)
    Bu CHP var ya miras yedi. Cumhuriyet döneminden kalan tüm fabrikaları,
    limanları, ormanları, hazine arazilerini, yer üstünde NE VARSA (kısa keseceğim dedim ya kısa kestim) sattı, şimdi de yer altındaki madenleri satmak için yeni düzenlemeler peşinde. Milli Eğitimi yaz-boz tahtasına çevirdi. Eğitimi MİLLİ olmaktan çıkardı, DİNİ eğitime ağırlık verdi. Bu CHP var ya Atatürk'ün 'yurt da sulh cihanda sulh” tavsiyesini göz ardı etti, kavga etmediği komşumuz kalmadı. Neymiş Esat halkına zulüm ediyormuş, sen misin öyle yapan muhaliflerle birlik oldu, onları destekledi, iki ateş-arasında kalan Suriyelilere kucağımızı açtı, yan gelip yatan dört milyon Suriyeliyi beslemek bize kaldı.
    Şu CHP var ya fabrikaları kapattı, cezaevleri açtı. Milyonlar açlık sınırının altında yaşarken 'ayranı yok içmeye tahterevalli ile gider gezmeye!” misali bin bir odalı saraylar yaptı.
    Bu CHP var ya 15 yıldır kent merkezlerinde yeşil alan bırakmadı. Bunu eleştirenlere, hani Fransa kralının karısı,” ekmek yok” diyenlere 'ekmek yoksa pasta yiyin” dediği gibi, balkonlarda veya saksılarda yeşillikler oluşturun dedi.
    Eyyyyy CHP sen neymişsin, AKP döneminde gerek SSK lılar ve gerekse emekliler muayene ve tedavilerinde hiç katkı payı ödemiyorlardı, şimdi ise elleri ceplerinden çıkmıyor. AKP döneminde insanlar elleri ayakları tutarken emekli olabiliyorlardı, şimdi ise hem bedensel ve hem de geçimsel olarak ayakta zor durabiliyorlar.
    Sen ne varsa ne yoksa sattığın halde AKP döneminde dış borcumuz 130 Milyon dolar iken şimdi 432 milyon dolara çıkmış. Sen bu paraları ne yaptın söyle.
    Bu CHP var ya, karam türküsünde, köprüler yaptırdım gelip geçmeye çeşmeler yaptırdım suyun içmeye denildiği gibi köprüler yaptırdı, çeşmeler yaptırdı, hava alanları yaptırdı, şehir hastaneleri yaptırdı. Yaptırdı ama paçayı müteahhide kaptırdı, Bülent Arınç'ın 'Allah verdikçe veriyor” dediği gibi müteahhitler de CHP verdikçe veriyor diyorlar. Dede Korkut'un Deli Dumrul Destanında, geçenden bir akçe, geçmeyenden iki akçe denildiği gibi o yapılanları kullansak da kullanmasak da bedel ödüyoruz, hep veriyoruz, ver Allah'ım ver.
    Şu CHP var ya 'ceza evlerindeki gazeteciler sekiz futbol takımı kurup turnuva yapmak istemişler biliyor musunuz ona dahi müsaade etmemiş.
    Sayın okuyucular, bilenler bilir, bilmeyenler için söylüyorum, Orhan Kemal'in 'Tersine Dünya” adlı romanı beyaz perdeye aktarılmıştı. Pek çok ödül almıştı. Romanın konusu erkekler ile kadınların bir an için görevleri, konumları ve yaşam biçimleri yer değiştirmişti de curcuna kopmuştu. İşte ben de tersine siyaset yaparak bu yazımı kaleme aldım. Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul-zurna az, hatta mehter marşı bile az der, editörü öfkelendirmemek için yazımı noktalıyorum. Anladım ki muhtarın davulunu çalmak benim harcım değil benden bu kadar diyorum. İYİ günler diyecektim, yanlış anlaşılır diye hoşça kalın diyorum. Not/1) ADD Bolu Şubesi yemek düzenlemiş, yemeğe dernek üyeleri ile CHP üyeleri davet edilmiş. Afiyet olsun. Anlıyorum ki üyeliğimiz düşürülmüş. Sağlık olsun.
    2)Dün sabah kapı komşumla merdivende karşılaştım, günaydın dedim, o da bana İYİ günler dedi. Ben de espri olsun diye” ben maalesef İYİ günler diyemeyeceğim 'dedim. Bana sert bir nazar attı, nedenmiş o? dedi. Ben de hani yeni bir parti kuruldu ya, onun propagandasını yapıyor diye CHP den atabilirler dedim (gerçi zaten atmışlar galiba) Beraberce güldük. Bu nedenle İYİ kelimesini pek de kullanmak istemiyorum. Hoşça kalın diyorum.

                                                                    İlhami Candemir

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak