BolununSesi; Halkın Gazetesi

Nedir bu Balkes'ten çektiğimiz 

Yener Bandakçıoğlu

    8 Aralık 2016

          Nedir bu Balkes'ten çektiğimiz 
           Geçtiğimiz Pazar günü yıllardan beri başımızın belası olan Balıkesirspor ile karşılaştık. Şimdiki kuşaklar Balıkesirspor'u Bolu'ya deplasmana gelen takımlardan biri zannedebilirler. Sanırım Balıkesirspor'un Boluspor tarihindeki önemli yerini hatırlayan kişi sayısı oldukça azalmıştır. 50 yaş altı taraftarlarımız Balıkesirspor'un Boluspor tarihindeki önemli yerini bilmezler. Şimdi hafızalarımızı yoklayıp bir nostalji yapalım. Yıl 1969-70 sezonu. Boluspor 1. Lige çıkabilmek için var gücüyle savaşıyor. Ancak dişli bir rakibi var, o da Balıkesirspor. Balıkesir ili her türlü kaynağı ile Bolu'dan birkaç gömlek daha avantajlı. Bu avantajların başında Balıkesir'in siyasi gücü geliyor. Balıkesir'in milletvekili sayısı Bolu'nun iki katı. Zamanın Süleyman Demirel hükümetinde Balıkesir'den 3 tane bakan var. Maliye Bakanı Cihat Bilgehan, Turizm Bakanı Ahmet İhsan Kırımlı, diğer bakanı şu an hatırlayamıyorum. Sezon başından bu yana Boluspor ve Balıkesirspor kafa kafaya gidiyorlar. O itibarla Bolu Balıkesir maçları çok önemli ve heyecan verici geçiyor. İlk devre maçında Balıkesir'de oynuyoruz. Ancak 1-0 yeniliyoruz. İkinci devre, yani 1. Lige çıkış maçımızda avantajlıyız. Çünkü saha ve seyirci avantajı Boluspor'da.  
         Tarihi gün gelip çatıyor. O gün Bolu şakır şakır bir mayıs güneşinin altında. Sabahın erken saatlerinden itibaren ellerinde yiyecek poşetleri stat dolmaya başlıyor. Çünkü herkes öğle yemeğini yer kapma telaşı ile yanında getirmiş. Öğleye doğru stat tamamen doluyor. Herkes yanında getirdiği nevaleleri yiyor. Tabi poşetlerdeki yiyecek artıkları ne olur ne olmaz diye saklanıyor(!) 
         Futbol Federasyonu maçın önemi dolayısıyla uzun süre getirilmeyen yabancı hakem sorununa da bu maçta eğiliyor ve de İsviçre Federasyonu'ndan beynelmilel bir hakem görevlendiriyor. İsviçreli hakemin o günkü maça öğle yemeğinde birkaç duble viski atarak çıktığı da söylentiler arasında. 
          Yukarıda değindiğim Balıkesir'in siyasi gücü nedeniyle şeref tribünü olduğu gibi misafirlerimiz tarafından işgal edilmiş durumda. 
           Maçın ilk yarısında Balıkesirspor'un o zamanki meşhur futbolcularından Mahmut takımının golünü atıyor. Binlerce Boluspor taraftarında büyük bir endişe hakim. Ancak, ikinci devre kaptanımız Lütfü çok şık bir kafa golü ile beraberliği sağlıyor. 
         Ve maç 1-1 beraberlikle sonuçlanıyor. O zamanlar galibiyete 2 puan, beraberliğe de 1 puan verildiğinden maçın sonucunda Balıkesirliler memnun, Bolusporlular üzüntülü. Maçın bu skorla bitmesi üzerine çılgına dönen Boluspor seyircisi, ellerindeki artık yiyecekleri muhafaza ettikleri poşetleriyle birlikte şeref tribününe hücum ediyorlar. Ortalıkta bize yakışmayan manzaralar oluşuyor. Daha önceden stadın önüne gelmiş olan makam arabaları, bir tedbir olarak Orman Baş Müdürlüğü'nün önüne çekiliyor. Misafirler oraya kadar yürüdükten sonra arabalarına biniyorlar. Liglerin bitişine bir hafta kala alınan bu netice her iki takımı da etkilediğinden, şampiyonluk son maça kalıyor. Biz son hafta Tarsus'ta Tarsus İdman Yurdu'nu 2-0 yenerek averajla ipi göğüslüyoruz ve şampiyon oluyoruz. O maçın da Boluspor tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Yüce Allah nasip ederse, ileriki günlerde o maçtan da bahsederiz. 

          Boluspor tarihinden bir yaprak: daha sonraki yıllarda Boluspor Genel Sekreterliği ve Başkanlığı ile Boluspor mucizesinin yaratılmasında payım olduğunu düşünüyorum. İşte o günlerden bir anı. Zamanın ve şimdinin gelmiş geçmiş en büyük santraforu olan rahmetli Sinan Alayoğlu ve yine rahmetli meşhur Teknik Direktörümüz Romen Valeri Neagu ile Boluspor Genel sekreteri olarak bir toplantıda görülüyorum. Toplantıya büyük bir ciddiyet hakim. Zaten ben konuştuğum zaman herkes susar ve sükunet içinde beni dinlerlerdi. Dinlemeyen olursa, kendisini kapının dışında bulurdu.

           Açık teşekkür: Uzun bir süre ara verdiğim köşe yazılarıma yeniden başlamam üzerine tebrik ve iyi dileklerini gönderen, başta Bolumuzun bir değeri olarak her zaman yazdığım Muharrem Demirel Hocamız olmak üzere, whatsap'tan telefonuma ve yazımın altına gelen mesajlara teşekkür ediyorum. Sağolsunlar varolsunlar. 

      
                                                          Yener Bandakçıoğlu      

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak